- Kuran ın ilk yazılışındaki çabası

Adsense kodları


Kuran ın ilk yazılışındaki çabası

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Tue 12 April 2011, 01:20 pm GMT +0200
Kuran'ın İlk Yazılışındaki Çabası

 

Mesruk, Abdullah b. Mesud'un "Ne hakkında indiğini bilemediğim hiçbir ayet yoktur. Eğer devenin beni kendisine ulaştırabileceği Kuran'ı benden daha iyi bilen biri olduğunu bilmiş olsam derhal ona giderdim (ve bilgisini bilgime ilave ederdim.)" dediğini söyler.

Zühri anlatıyor: Bana Ubeydullah b. Abdullah haber verdi ki: Ab­dullah b. Mesud, Kuran nüshalarının yazma (istinsah) işinin Zeyd'e verilmesini hoş karşılamadı da bu yüzden "Ey müslüman topluluğu! Benim gibi biri Kuran'in yazılmasında görevlendirilmeyecek, bu göreve benden başka birisi getirilecek öyle mi! Vallahi ben İslama girdiğim zaman Zeyd daha babasının sulbünde gizliydi -ana rahmine bile düşmemişti- diye serzenişte bulundu. Bu yüzden -Abdullah b. Mes'ud: "Ey Kûfeliler, ey Irak halkı! Elinizde bulunan Kur'an parçalarını giz­leyin (Zeyd b. Sabit'e yollamayın) ve onları bir yerde tutun (Zira Allah

"Kim bir şeyi gizleyerek alıp saklarsa Kıyamet günü o sakladığı şeyle meydana getirilir! Buyuruyor. Siz de Allah'a bu Kuran sayfala­rıyla kavuşmuş olursunuz. Yani onları yakılmaktan kurtarmış olursu­nuz.) demişti.

(Zehebi) derim ki: İbni Mesud (r.a.) bu sözünü Hz. Osman, Zeyd b. Sabit'i "Sahifeler halinde bulunan Kur'an parçalarını derleyip bir nüs­haya geçirmek sahabelerin ellerindeki diğer sahifeleri isteyip yazılarını yıkayıp silmek veya yakmak üzere görevlendirdiği zaman söylemişti. Bunu böyle yapması bu ümmeti ilerde İncil'de olduğu gibi çıkacak nüsha farklılığından koruyacak bir Kur'an üzere birleştirmekti.

Ebu Vail anlatıyor: İbni Mesud (r.a.) Kûfe'de bir hutbe okuyup "Mushaflarınızı saklayın, bana Zeyd b. Sabit'in kıraatiyle okumam için nasıl emredebilirler, halbuki ben yetmiş küsur sureyi bizzat Allah Rasulünün ağzından almış biriyken, Zeyd o sırada başındaki iki kakülü ile çocuklarla oynamaya gelirdi, dedi.

Ebu Vail der ki: Ben Hz. Ömer'le beraber oturuyorken, İbni Mesud (r.a.) geldi. Boyunun kısalığından neredeyse oturanlar onunla aynı se­viyedeydi. Yani o ayakta idi. Hz. Ömer onu görünce hemen gülümsedi. İbni Mesud, ayak üstü ona konuşup güldürüyordu. Sonra İbni Mesud dönüp gitti. Hz. Ömer İbni Mesud gözden kaybolana kadar onu gözleriyle takip etti. Sonra da "Torbacık ilim dolmuş!" dedi.

A'meş, Ebû Amr eş-Şeybanî'den Ebu Musa el-Eş'arî (r.a.)'ın "Şu büyük alim aranızda olduğu sürece bana hiçbir şey sormayın." dediğini ve "şu" ile de İbni Mesud'u kastettiğini söyler. (Bunu şunun için söylemişti: Adamın biri İbni Mesud'a gelip "Amcamın kızı benim ba­kımıma verildi. Hanımım da onu benim alacağım korkusuna kapılıp onu emzirdi, ne olacak." dedi. İbni Mesud "Bunu benden önce başka birine de sordun mu?" dedi. O da "Evet, ben önce Ebu Musa'ya sordum da, artık o sana haram olmuştur!" diye cevap verdi." dedi. İbni Mesud da: "Ebu Musa bu konuda bir hüküm vermemiş! Ben süt emme ile sütün çocuğun et ve kanını geliştirdiği (bebeklik hali) süre içinde haram edebilir." derim, dedi. Adam der ki: "Ben Ebu Musa'ya gelip bunu anlatınca "Bu alim aranızda oldukça bana hiçbir şey sormayın!" dedi.)

Ebu İshak, Ebu Ubeyde b. Abdullah'tan naklediyor: Ebu Musa el-Eşarî'yi "İbni Mesud ile sohbet edebildiğim bir meclis bana göre bir yıl amel etmekten daha güvenlidir." derken duydum.

A'meş, İmâra b. Umeyr'den Hureys b. Zuheyr'in: "Abdullah b. Mes'ud'un ölüm haberi kendisine ulaşan Ebu'd-Derdâ (r.a.): "Ken­dinden sonraya kendi ayarında birini bırakmadı" dediğini anlatır.

Mesruk: "Sahabelerin ilmi Abdullah b. Mesud'a varıp dayanır." der.

Zeyd b. Vehb der ki: Ben Abdullah'ın gözlerinde ağlamaktan mey­dana gelen bir siyahlık görüdüm.

İbni Mesud der ki: Şu iki sevimsiz şey ölüm ve yokluk (fakirlik) ne güzel şey. Allah'a yemin olsun ki, bu zenginlik de fakirliktir. Hangisi bana önce verilecek hiç de aldırmıyorum..

Seyf b. Ömer, Atıyye'den Ebu Seyf in şöyle dediğini anlatır: Ab­dullah b. Mes'ud (Bağdad civarındaki) Razân'da bir çiftlik edinmişti. Öldüğünde doksan bin miskal ağırlığında para bıraktı ki, köleler, ticaret malları ve davar sığ]r gjbj yaylını hayvanları da bunun haricinde idi.

Abdullah b. Ziibeyr'in oğlu Âmir der ki: İbni Mesud ölüm vasiyetini Zübeyr b. Avvam'a verdi.

Kays b. Ebi Hazim der ki: İbni Mesud'un ölümünden sonra Hz. Zübeyr, Hz. Osman'ın yanımı girdi ve: "Abdullah'ın devletten verilen ve Hz, Osman tarafındım uzun şiiredir verilmeyen ihsanı ver. Zira Ab­dullah'ın çoluk çocuğu onu beyini ınalden (hazineden) daha fazla hak sahihidir," deyince on be? bin dirhem verdi.

Hfinmmn, Kainde Salim b. Hbi'l Ca'd -babası Ebu'l-Ca'd isnadıyla İbni Mesul'tan naklediyor: Birisi İbni Mesud'a, önce zina ettiği bir kadınla ııonra evlenmiş olsa ne olur? diye sordu. O da: Onlar bir araya gelmedikleri süreye zina ediyorlar demektir, dedi.

Kalade der ki: Salim'e baban nasıl bir adamdı, dedim de "Allah'ın kitabını okuyan biri" de(ü.

A'mcş, Malik Tei-Haris'ten Ebu'l-Ahvas'ın: "Ben Ebu Mesud el-Ensaıi'yi "Vallahi ben Nebi (s.a.v.)'in Allah'ın kitabını şundan yani İbni Mesut'tan daha iyi bilen birini bıraktığını bilmiyorum." derken duydum." dediğini anlatır.

Ebu Davud-u Tayalisi nakleder: Bize Şu'be Seleme b. Küheyl ara­cılığıyla Habbe el-Urani'den naklediyor: Hz. Ömer Kûfelilere hitaben: "Ey Küle halkı! Siz arapların başı ve kafatası ve düşmana attığım okusunuz. Ben size, kendime bile tercih ederek Abdullah'ı seçip size yolluyorum!" diye bir mektup yazmıştı.

Abdullah b. Mesud (r.a.) Medine'de vefat etti. Kûfe'den Medine'ye geri gelmişti. Günlerce süren bir hastalıktan sonra ölüp Baki mezarlı­ğına (vasiyetine göre Hz. Osman b. Maz'un'un yanına) gömüldü. Öl­düğünde altmış yaşındaydı.[226]



[226] İmam Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 82-84

Bilal2009
Mon 28 June 2021, 12:06 am GMT +0200
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri doğruların yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Tue 29 June 2021, 06:12 am GMT +0200
Aleyküm selâm. Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolundan gidenlerden eylesin inşaAllah
 Paylaşım için Allah razı olsun kardeşim