sumeyye
Thu 14 January 2010, 03:43 pm GMT +0200
Kur´ân-I Kerimin Kabe Hakkındaki Açıklaması:
Kabe, Kabe´nin yapılışı, İbrahim ve İsmail Aleyhisselâmların, Yüce Allâh´dan dilekleri ve Hacc´ın, insanlara ilânı... Kur´ân-ı Kerim´de şöyle açıklanır:
"Şüphe yok ki: insanlar için, te´sis edilmiş olan ilk Beyt, Bekke´deki o çok mü barek ve âlemler için hidâyet olan (Beyt)dir.
Onda, açık alâmetler, Makam-ı İbrahim vardır. Kim, oraya girerse, (taarruzdan) emîn olur.
Ona, bir yol bulabilenlerin, Beyt´i, Hacc ve Ziyaret etmesi, Allâhın, insanlar üze rinde bir hakkıdır.
Kim, bu hakkı, inkâr eder, tanımazsa, şüphe yok ki, Allah, bütün âlemlerden ga nî ve müstağnidir. [515]
"Hani, İbrahim, o Beyt´in (Kabe´nin) temellerini, duvarlarını, İsmail ile birlikte yükseltiyordu da, her ikisi, şöyle dua ediyordu:
(Ey Rabb´imiz! Tarafımızdan, Sana sunulan şu hizmeti, kabul buyur! Şüphe yok ki, her şeyi, hakkıyle işiten, hakkıyle bilen Sen´sin Sen! Ey Rabb´imiz! Bizi, Sana teslimiyette sabit kıl!
Soyumuzdan da, yalnız sana boyun eğen Müslüman bir ümmet yetiştir! İbâdet edeceğimiz yerleri, Hacc amellerini, bize göster, öğret! Tevbemizi, kabul buyur!
Çünkü, tevbeleri, en çok kabul buyuran ve Mü´minleri, hakkıyle esirgeyen Sen´-sı´n Sen
Ey Rabb´imiz! Onların, o soyumuzun içinden, onlara, Senin âyetlerini okuyacak, onlara, Kitabı, hikmeti öğretecek, kendilerini, (şirkten, kötülüklerden) iyice temizleyecek bir Peygamber de, gönder!
Şüphe yok ki, kudretiyle her şeye üstün gelen, hikmetiyle herşeyi yerli yerince yapan, Sen´sin Sen!" [516]
"Bizim, Beyt´i (Kabe´yi), insanlar için, bir toplanma, sevabalma, emniyet ve se-âmet bulma yeri yapmış olduğumuzu hatırlayınız!
Makam-ı İbrahim´i, namazgah edininiz! İbrahim ile İsmail´e:
Beytimi; Tavaf edenler, ibâdet maksadı ile orada kalanlar, rükû ve sücud eden-
İbrahim:
Yâ Rab! Burasını, emniyetli bir şehir yap ve ehâlisinden, Allâha ve Âhiret günü ne inananları, mahsullerle rızıklandır! diye dua etmişti.
Allah da:
Kâfir olanı da, kısa bir zaman için, yararlandıracağım. Sonra, onu, Cehennem azabına zorlayacağım! Ne kötü varılacak yardir orası! buyurmuştu. [517]
"İnsanlara, Hacc´ı, ilân et! Gerek yaya olarak, gerek her uzak yoldan, zayıfla mış develer üzerinde, sana, gelsinler!" [518]
[515] Âl-i imran: 96-97.
[516] Bakare: 127-129.
* Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâm, bir Hadis-i şeriflerinde: "Ben, Atam İbrahim´in düâsı. İsâ b.Meryem´ in müjdesi ve Annemin rü´yâsıyım ki. Annem, bana hâmile iken, rü´yâsında, Şam köşklerini kendisine aydınlatan bir Nûr´un, kendisinden çıktığını görmüştü. Zâten, Peygamberlerin Anneleri, böyle rü´yâ görürlerdir!" buyurarak bu nu açıklamışlardır. (Ibn.Sa´d-Tabakat c.1,s.149, Ahrned b.Hanbel-Müsned c.4,s.128, Taberî-Tefsir c.1,s.556, Beyhakî-Delâilünnübüvve c.1,s.69. 71, Ebülferec İbn.Cevzî-Elvefa c.1,s.36, Zehebî-Tarihulislam c.2,s.16, Ebülfida-Elbidaye vennihaye c.2,s.3O7, Heysemî-Mecmuazzevaid c.8,s.223)
ibrahim ve İsmail Aleyhisselâmların dualarında, soylarından gönderilmesini diledikleri ve vazifesini açıkladık ları Peygamber´in Muhammed Aleyhisselâm olduğu da, yine Kur´ân-ı Kerimde şöyle açıklanır: "Nitekim, içinizde, kendinizden bir Peygamber gönderdik ki, o, size, âyetlerimizi okuyor, sizi, tertemiz yapıyor, size, Kitabı, hikmeti öğretiyor, bilmediğiniz şeyleri öğretiyordur." (Bakare: 151)
[517] Bakare: 125-126
[518] Hacc: 27.
M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 1/206-208.