- Kur'ân-ı Kerim'de Ceza Kavramı

Adsense kodları


Kur'ân-ı Kerim'de Ceza Kavramı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
Eslemnur
Sat 6 November 2010, 12:52 am GMT +0200

c. Kur'ân-ı Kerim'de  Ceza  Kavramı

Ceza veya cezalandırmak anlamına gelen "ceza" kelimesi Kur'ân'da 22 yerde geçmektedir.[194]

"Kim bir mü'mini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir"[195] ayeti buna bir örnektir. Bu kelimeden türeyen ve ceza anlamı taşıyan ayetlerin sayısı ise 30'dur.[196]

"Ayetlerimizden yüz çevirmelerinden ötürü, onları  azabın en kötüsüyle ce­zalandıracağız."[197] ayeti buna bir örnektir.

Ayetlerde yer alan "ikab" kelimesi de ceza anlamına gel­mektedir.[198] Toplam olarak 20 yerde geçen [199] bu kelimenin anlamı için şu ayet örnek orak verilebilir:

"Biliniz ki Allah, hem cezası şiddetli olan, hem de bağışlayan ve merhamet edendir."[200]

Gerek ceza, gerekse ikab kelimesi gözönüne alınacak olursa, ceza ve cezalandırmak anlamına gelen bu iki kelimenin toplam olarak 72 ayette yer aldığı görülecektir. Burada yeri gelmişken bir noktayı belirtmekte fayda vardır. Cezanın Kur'ân'da 72 ayette yer almasına karşılık, mükâfatın 160 yer­de geçtiği dikkate alınacak olursa, Kur'ân-ı Kerim'in cezalan­dırmaktan ziyade mükâfatlandırmayı öngören bir mesaja sahip olduğu söylenebilir. Nitekim "Rahmetim herşeyi kuşatmış­tır" [201] ayeti de yukarıda ifade edilenlerin özüdür.

Bu arada, üzerinde durulması gereken bir başka nokta, Kur'ân'da yer alan ceza anlayışının pedagojik açıdan nasıl bir nitelik arzettiğidir. Bu noktanın tesbiti için bu tür ayetlerin tah­lilini yapmak, aynı zamanda Kur'ânî eğitimin özelliklerini belir­lemek açısından da faydalı olacaktır.

Öncelikle, ruhların yaratılışı anında cereyan eden olaydan bahsetmekle başlamak istiyoruz, islâm literatüründe "Bezm-i-Eleşt" [202] olarak bilinen olayda, Allah Teâlâ bütün ruhları yarata­rak onları, kendilerinin Rabbi olduğu konusunda tasdike davet etmiş ve ruhlar da bunu kabul etmişlerdir. Böylece Allah, ilk yarattığı andan itibaren ruhlardan, kendisinin Rab, ruhların da kul olduğuna dair söz almıştır. Burada göze çarpan özellik, ön­celikle bir tebliğ ve bilgilendirme ile, ileride olabilecek itirazlara açık kapı bırakmayacak bir şahitlendirme ve söz alma olayının gerçekleşmesidir. Nitekim Allah Teâlâ, ayetin devamında, kıya­met günü itirazda bulunmak isteyenlere karşı bu olayı delil ola­rak kullanacağını ifade etmektedir. [203]

Kur'ânî eğitim anlayışında pedagojik açıdan dikkat çeken bir başka nokta da şudur: Bilgisizlikten doğarı suçlarla, bilin­diği halde işlenen suçlara aynı ceza uygulanmaz. Bu konuda şu ayet örnek olarak verilebilir. "Allah bir kavmi hidayete ulaştırdıktan sonra, nelerden sakınacaklarını kendilerine açıklamadıkça onları sapıklıkla sorumlu tutacak değildir. Şüphesiz ki Allah, herşeyi çok iyi bilendir." [204]

Kur'ânî eğitimde önemli bir yeri olan cezalandırmadan önce bilgilendirme prensibi pek çok ayette müşahede edil­mektedir.İlk insan veilk peygamber Hz.Adem'e,genel olarak her konuda bilgi verilmiş,isimler öğretilmiş,neyin iyi, neyin kö­tü olduğu bildirilmiştir.[205] Daha sonra eşiyle birlikte ona şu uyarıda bulunulmuştur:

"Ey Âdem! Sen ve eşin, birlikte cen­nete yerleşin ve onun nimetlerinden ikiniz de bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, sonra hata edenlerden olursunuz. [206] Bu bilgilendirme ve uyarıya rağmen, yasaklanan ağaçtan yiyen Hz. Âdem ve eşi, cennetten çıkarılmak suretiyle cezalan­dırılmışlardır. Ancak akabinde af dilemeleri sonucunda Allah onların tevbelerini kabul ederek affetmiştir. O halde Kur'ânî eğitimin bir başka boyutu da şu şekilde ortaya çıkmaktadır: Su­çun farkına varılarak pişmanlık duyulması ve af dilenmesi durumunda Allah'ın tevbe kapısı daima açıktır. [207]

Hz. Âdem'le başlayan ve Allah tarafından kullara bilgi ve­rilmesi, bir başka ifadeyle bilgilendirme (tebliğ) peygamberlerin de bir özelliği olup, bütün insanlığa ulaştırmakla yükümlü ol­dukları görevleridir. "Sen ancak bir uyarıcısın; ve her mille­tin mutlaka bir yol göstericisi vardır" [208] ayeti de peygam­berlerin insanlara ilahî mesajları ulaştırarak onlara bilgi veren yol göstericiler olduğuna dikkat çekmektedir.

Her topluluğa bir peygamber gönderilmesinin hikmetini belirleyen şu ayet pedagojik yönden oldukça dikkat çekicidir."Bu peygamberleri göndermek şunun içindir:Rabbin, memleket halkını gafil haldelerken (peygamberlerin tebli­ğinden habersizken) onları zulüm ile helak edici olmadığın­dan..."[209]

Ayetin tefsirinde yer alan açıklamalar da dikkat çekicidir: Allah Teala, insanlar ve cinlere gerek peygamberler göndere­rek, gerek kitaplar indirerek, onların muhtemel bir özür talep­lerini ortadan kaldırmıştır. Kendilerine peygamber gönderilme­yen, Allah'ın apaçık delilleri açıklanmayan ve kıyamet günün­deki azab haber verilerek uyarılmayan hiçbir toplum cezaya çarptırılmaz. Artık onlar, "bize ne bir uyarıcı, ne de müjdeleyici bir peygamber gelmedi" diyemezler. [210] Bu bilgileri tasdik eder mahiyetteki bir ayette de şöyle denilmektedir:

"Allah, de­lillerini apaçık bildirmeden ve peygamber göndermeden kimseye azab etmez." [211] Birbiriyle ilintili olan bu ayetler bir bütünlük arzetmekte ve Allah Teala'nın, insanları cezalandır­madan önce onlara mutlaka peygamberler göndererek neler­den sakınmaları gerektiği hususunda bilgi verdiği ve uyardığı gerçeği, üst üste vurgulanmaktadır.

Bu tebliğ faaliyetlerinde ilahî mesajların insanlar tarafın­dan rahatlıkla anlaşılabilmesi ve kavranabilmesi için Allah Teala "her peygamberi, Allah'ın emirlerini iyice açıklasın diye, kendi milletinin dilini konuşan bir kişi olarakgöndermiş­tir."[212]

Bütün bunlara rağmen peygamberlere inanmayarak sa­pıklıklarını sürdürmek isteyen ve bu arada inananlara zulme­denler için ceza artık kaçınılmazdır. Zira Allah Teala'nın zulme rızası yoktur. "Andolsun ki ey Muhammed! Senden önce bir­çok peygamberi ümmetlerine gönderdik. Onlara apaçık de­liller getirdiler; dinlemeyip de suç işleyenlerden intikam al­dık. Zira müzminlere yardım etmek bize hak olmuştu." [213]

Allah Teala'nın mü'minlere yardım ederek onları kurtar­ması ve çeşitli uyanlara rağmen peygamberlere karşı cephe alanları cezalandırmasından bahseden pek çok ayet vardır.[214] Konumuzla direkt alâkası olmaması sebebiyle bu ayetleri ve ya­şanan olayları ilgili eserlere bırakarak [215] Kur'ânî eğitimin sosyal pedagojik yönünü ihtiva eden şu ayetle, konuyu tamamla­mak istiyoruz: "Bir topluluk iyi gidişini değiştirmedikçe Al­lah da onlara verdiği nimeti değiştirmez (ellerinden almaz). Allah herşeyi işiten ve bilendir." [216]

ceren
Wed 17 October 2018, 04:38 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan anlayan kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..