ezelinur
Fri 30 July 2010, 07:51 pm GMT +0200
KÜFÜR SEL GİBİ
�Abdülhakîm Arvâsî� büyük evliyâ idi
Her ilimde mâhir ve sanki bir deryâ idi
İstanbul'un halkına yıllarca bu büyük zât
Tesirli sözleriyle etti vâz-ü nasîhat
Bir gün de buyurdu ki: (Ey insanlar bilin ki
Bu zaman küfür zulmet akıyor bir ''Sel" gibi
Îmân o sel üstünde "Saman çöpü" gibidir
O akıntıya karşı durması kâbil midir?
Ancak Kuytu bir yere bir "Kaya kovuğu"na
Girerse akıntıdan bir zarar gelmez ona
Âlimlerin sohbeti veyâhut kitapları
Aynen böyle küfürden kurtarır insanları)
Bir gün de buyurdu ki: (Resûl-i zîşân bize
Yâdigâr bırakmıştır iki büyük mûcize
Bunlardan birincisi "Kur'ân-ı kerîm"dir ki
Odur insanlık için bir rehber-i hakîkî
İkincisi her hâli Onun orta ve vasat
İdi ki yoktu Onda aslâ tefrît ve ifrât
Bunun için büyükler şöyle buyurmuşlardır:
(İşlerin hayırlısı orta vasat olandır)
Ayrıca bu dünyâda kim ne kadar kanâat
Ederse o nisbette bulur huzûr ve râhat)
Biri dedi: (Efendim gâyet günâhkârız biz
Yârın mahşer gününde ne olacak hâlimiz?)
Buyurdu ki: (Evlâdım dünyâ ve âhirette
Her kişi sevdiğiyle bulunacak elbette
Bu işte berâberdir ehil ile nâ-ehil
Eğer sağlam Gemiye bindin ise gam değil
Çünkü bir gün bu gemi sâhile ulaşırsa
Sâdece kaptanını çıkarmaz nasıl olsa
Yolcularını dahî ulaştırır muhakkak
Sen bindiğin geminin nerye gittiğine bak
"Seâdet gemisi"ne binmiş isen eğer ki
O seni ulaştırır Cennete elbette ki
Her kim neye binerse ona tâbi olarak
İnecektir tabii neresiyse son durak
Pişmân olmamak için indiği son mahalde
Dikkatli olmalıdır ilk binerken o hâlde
"Âhiret yolcusu" da bunun gibi tabii
Çok iyi seçmelidir bineceği gemiyi
O gün çok dehşetlidir bu diller o gün susar
Yer ve gök şâhid olur konuşur hep âzâlar
Mahcûb olmamak için mahşerde o gün insan
Dînin emirlerini gözetmeli her zaman
Sarılabilmek için bu dîne de iyice
Öğrenmek lâzım gelir İslâmı ince ince
Farzları harâmları öğrenip çok mükemmel
Sonra da mûcibince yapmalı iyi amel
Ve hem de işlemeli her işi Allah için
Buna "İhlâs" denir ki esâsı budur işin)
�Abdülhakîm Arvâsî� büyük evliyâ idi
Her ilimde mâhir ve sanki bir deryâ idi
İstanbul'un halkına yıllarca bu büyük zât
Tesirli sözleriyle etti vâz-ü nasîhat
Bir gün de buyurdu ki: (Ey insanlar bilin ki
Bu zaman küfür zulmet akıyor bir ''Sel" gibi
Îmân o sel üstünde "Saman çöpü" gibidir
O akıntıya karşı durması kâbil midir?
Ancak Kuytu bir yere bir "Kaya kovuğu"na
Girerse akıntıdan bir zarar gelmez ona
Âlimlerin sohbeti veyâhut kitapları
Aynen böyle küfürden kurtarır insanları)
Bir gün de buyurdu ki: (Resûl-i zîşân bize
Yâdigâr bırakmıştır iki büyük mûcize
Bunlardan birincisi "Kur'ân-ı kerîm"dir ki
Odur insanlık için bir rehber-i hakîkî
İkincisi her hâli Onun orta ve vasat
İdi ki yoktu Onda aslâ tefrît ve ifrât
Bunun için büyükler şöyle buyurmuşlardır:
(İşlerin hayırlısı orta vasat olandır)
Ayrıca bu dünyâda kim ne kadar kanâat
Ederse o nisbette bulur huzûr ve râhat)
Biri dedi: (Efendim gâyet günâhkârız biz
Yârın mahşer gününde ne olacak hâlimiz?)
Buyurdu ki: (Evlâdım dünyâ ve âhirette
Her kişi sevdiğiyle bulunacak elbette
Bu işte berâberdir ehil ile nâ-ehil
Eğer sağlam Gemiye bindin ise gam değil
Çünkü bir gün bu gemi sâhile ulaşırsa
Sâdece kaptanını çıkarmaz nasıl olsa
Yolcularını dahî ulaştırır muhakkak
Sen bindiğin geminin nerye gittiğine bak
"Seâdet gemisi"ne binmiş isen eğer ki
O seni ulaştırır Cennete elbette ki
Her kim neye binerse ona tâbi olarak
İnecektir tabii neresiyse son durak
Pişmân olmamak için indiği son mahalde
Dikkatli olmalıdır ilk binerken o hâlde
"Âhiret yolcusu" da bunun gibi tabii
Çok iyi seçmelidir bineceği gemiyi
O gün çok dehşetlidir bu diller o gün susar
Yer ve gök şâhid olur konuşur hep âzâlar
Mahcûb olmamak için mahşerde o gün insan
Dînin emirlerini gözetmeli her zaman
Sarılabilmek için bu dîne de iyice
Öğrenmek lâzım gelir İslâmı ince ince
Farzları harâmları öğrenip çok mükemmel
Sonra da mûcibince yapmalı iyi amel
Ve hem de işlemeli her işi Allah için
Buna "İhlâs" denir ki esâsı budur işin)