seymanur K
Mon 20 June 2011, 02:38 pm GMT +0200
Kudame b. Ca'fer (H. 337)
''Akıl iki kısımdır; Allah (c) vergisi (mevhub) ve sonradan kazanılmış (meksub) akıl. Allah vergisi olan aklı, Allah (c) yaratmıştır. Kazanılmış akıl ise; deney, tecrübe, ahlâk ve düşünme yolu ile kazanılan akıldır" dedikten sonra, "Akıl, deney ve tecrübe ile gelişen bir seciyedir. Seciye halinde akıl ile yetinerek, ahlâk, temyiz ve düşünme ile aklını geliştirmeyenler, hayvanlar gibidirler. Ne var ki seciye halinde verilen akıl (mevhub) temel unsur, kazanılmış akıl ise yan unsurdur. Varlıklar, asılları ile vardırlar. Asıl sağlıklı ise yan unsur da sağlıklı, asıl bozuk ise yan unsur da bozuktur" diyor.
Bazı eski düşünürler seciye halinde var olan aklı bedene, kazanılmış aklı da gıdalara benzetmişlerdir.
Kudame'nin, büyük oranda Yunan düşüncesinden etkilenmiş olduğu kanaati yaygın olmakla birlikte, akla ilişkin ifadeleri ile Muhâsibî'nin ifadeleri arasındaki benzerlikler dikkat çekecek kadar açıktır.[503] Haris "Tecrübe ve deneyimler ilim ve hilmi artırmakla beraber akıl bir seciye nurudur" demekte ve Onlar hayvanlar gibidirler [504] ayetini delil göstererek bu konuya ışık tutmakta ve seciye halinde akıl ile yetinenleri hayvanlara benzetmektedir. [505]
[503] Nakdu'n-Nesr, s. 4-5.
[504] Furkan: 25/44.
[505] Haris El- Muhasibi, El- Akl Ve Fehmü’l Kur’an, İşaret Yayınları, İstanbul, 2003: 196.