hafiza aise
Mon 4 July 2011, 05:36 pm GMT +0200
1— Kudâalıların Medine'ye Hücuma Kalkışmaları:
İbn Sa'd der ki: Kudaalılardan bir topluluğun Medine'yi kuşatmak üzere toplandıkları haberi ulaşınca Hz. Peygamber (s.a.) Amr b. Âs'ı yanına çağırdı. Onun için beyaz bir sancak bağladı, ayrıca siyah bir bayrak verdi. Sonra Muhacirler ile Ensar'ın ileri gelenlerinden üç yüz kişilik bir birlikle gönderdi. Otuz atları vardı. Hz. Peygamber (s.a.) Amr'a, Beliy, Uzre ve Belkayn kabilelerine uğradığında buradaki kimselerin yardımlarını sağlamaya çalışmasını emretti.
Gece yol alıp gündüz gizlendiler. Aradıkları topluluğa yaklaştıklarında Amr b. Âs'a, onların çok kalabalık oldukları haberi geldi. Bunun üzerine Râfi' b. Mekîs el-Cühenî'yi Rasûlullah'a (s.a.) gönderip yardım istedi. Hz. Peygamber (s.a.) iki yüz kişinin başında Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı gönderdi. Ona bir sancak verdi. İçerisinde Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu Mı> hacirler ile Ensar'ın ileri gelenlerini ona yardıma gönderdi. Ebu Ubeyde'yej; Amr'a katılmasını, birlik ve beraberlik içerisinde olup ihtilâf etmemelerini emretti.
Amr b. Âs'ın yanına vardıklarında Ebu Ubeyde, insanlara imam olmak istedi. Amr dedi ki: "Sen bana yardımcı olarak gönderildin. Komutan benim." Bunun üzerine Ebu Ubeyde ona itaat etti. Müslümanlara, Amr b. Âs namaz kıldırıyordu. Yola koyuldular. Kudaahlarm memleketini geçip sınırlarına kadar ulaştılar. Buranın sonunda bir düşman topluluğuna rastladılar. Müslümanlar üzerlerine yürüyünce, bu topluluk dağılarak kendi yurtlarına kaçtılar. Amr b. Âs, selâmetle dönüşlerini ve gazalarında olup bitenleri haber vermek üzere Avf b. Mâlik el-Eşcaf yi Hz. Peygamber'e (s.a.) gönderdi.[852]
İbn İshak, müslümanların, Cüzam kabilerine ait Selsel isimli suyun başında konakladıklarını, bu sebeple gazaya Zâtü's-Selâsil denildiğim zikretmektedir.
İmam Ahmed'in Muhammed b. Ebî Adiy-Davud-Âmir senediyle rivayetine göre Rasûlullah (s.a.) Zâtü's-Selâsil birliğini, Ebu Ubeyde'yi Muhacirlere Amr b. Âs*i da bedevi Araplara komutan yaparak gönderdi. Her ikisine de: "Birbirinize itaat edin." buyurdu. Kendilerine, Bekiroğullanna baskın yapmaları emrolunmuştu. Fakat Amr gidip Kudaalılara baskın yaptı. Çünkü Bekiroğulları onun dayıları idiler. Râvi diyor ki: Mugîre b. Şu'be, Ebu Ubeyde'ye gidip dedi ki: "Rasûlullah (s.a.) seni bize komutan yapmıştı. Fakat filanın oğlu ordunun idaresini eline aldı. Senin onun yanında hiçbir yetkin yok!" Ebu Ubeyde şöyle cevap verdi: "Rasûlullah (s.a.) bize, birbirimize itaat etmemizi emretmişti. Amr, karşı gelse de ben Rasûlullah'a (s.a.) itaat ederim."[853]
[852] İbn Sa'd. Tabakât, 2/131.
[853] Ahmed, 1/196. Senedinde inkıta' vardır. Çünkü Âmir (Şa'bî) Amr'a yetişmemiştir. Ebu Ubeyde'ye yetişmemiş olması da daha evlâdır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/433-434.
İbn Sa'd der ki: Kudaalılardan bir topluluğun Medine'yi kuşatmak üzere toplandıkları haberi ulaşınca Hz. Peygamber (s.a.) Amr b. Âs'ı yanına çağırdı. Onun için beyaz bir sancak bağladı, ayrıca siyah bir bayrak verdi. Sonra Muhacirler ile Ensar'ın ileri gelenlerinden üç yüz kişilik bir birlikle gönderdi. Otuz atları vardı. Hz. Peygamber (s.a.) Amr'a, Beliy, Uzre ve Belkayn kabilelerine uğradığında buradaki kimselerin yardımlarını sağlamaya çalışmasını emretti.
Gece yol alıp gündüz gizlendiler. Aradıkları topluluğa yaklaştıklarında Amr b. Âs'a, onların çok kalabalık oldukları haberi geldi. Bunun üzerine Râfi' b. Mekîs el-Cühenî'yi Rasûlullah'a (s.a.) gönderip yardım istedi. Hz. Peygamber (s.a.) iki yüz kişinin başında Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı gönderdi. Ona bir sancak verdi. İçerisinde Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu Mı> hacirler ile Ensar'ın ileri gelenlerini ona yardıma gönderdi. Ebu Ubeyde'yej; Amr'a katılmasını, birlik ve beraberlik içerisinde olup ihtilâf etmemelerini emretti.
Amr b. Âs'ın yanına vardıklarında Ebu Ubeyde, insanlara imam olmak istedi. Amr dedi ki: "Sen bana yardımcı olarak gönderildin. Komutan benim." Bunun üzerine Ebu Ubeyde ona itaat etti. Müslümanlara, Amr b. Âs namaz kıldırıyordu. Yola koyuldular. Kudaahlarm memleketini geçip sınırlarına kadar ulaştılar. Buranın sonunda bir düşman topluluğuna rastladılar. Müslümanlar üzerlerine yürüyünce, bu topluluk dağılarak kendi yurtlarına kaçtılar. Amr b. Âs, selâmetle dönüşlerini ve gazalarında olup bitenleri haber vermek üzere Avf b. Mâlik el-Eşcaf yi Hz. Peygamber'e (s.a.) gönderdi.[852]
İbn İshak, müslümanların, Cüzam kabilerine ait Selsel isimli suyun başında konakladıklarını, bu sebeple gazaya Zâtü's-Selâsil denildiğim zikretmektedir.
İmam Ahmed'in Muhammed b. Ebî Adiy-Davud-Âmir senediyle rivayetine göre Rasûlullah (s.a.) Zâtü's-Selâsil birliğini, Ebu Ubeyde'yi Muhacirlere Amr b. Âs*i da bedevi Araplara komutan yaparak gönderdi. Her ikisine de: "Birbirinize itaat edin." buyurdu. Kendilerine, Bekiroğullanna baskın yapmaları emrolunmuştu. Fakat Amr gidip Kudaalılara baskın yaptı. Çünkü Bekiroğulları onun dayıları idiler. Râvi diyor ki: Mugîre b. Şu'be, Ebu Ubeyde'ye gidip dedi ki: "Rasûlullah (s.a.) seni bize komutan yapmıştı. Fakat filanın oğlu ordunun idaresini eline aldı. Senin onun yanında hiçbir yetkin yok!" Ebu Ubeyde şöyle cevap verdi: "Rasûlullah (s.a.) bize, birbirimize itaat etmemizi emretmişti. Amr, karşı gelse de ben Rasûlullah'a (s.a.) itaat ederim."[853]
[852] İbn Sa'd. Tabakât, 2/131.
[853] Ahmed, 1/196. Senedinde inkıta' vardır. Çünkü Âmir (Şa'bî) Amr'a yetişmemiştir. Ebu Ubeyde'ye yetişmemiş olması da daha evlâdır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/433-434.