- Kudaadan Gelen S´ad Oğulları Heyeti

Adsense kodları


Kudaadan Gelen S´ad Oğulları Heyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 20 December 2009, 07:55 pm GMT +0200
Kudaadan Gelen S´ad Oğulları Heyeti


Araplar iki kısma ayrılıyorlardı. Bunlardan bir kısmı kendi Özgür iradeleriyle İslama girmişlerdi. Ve îslam cemaatini ilk oluşturanlar da bunlardı. Arabistanımn uzak, yakın her tara fında İslama girenler bunlardı. Diğer kısma gelince bunlar, peygamber efendimizin´muannidleri, inkarcıları, hak davetini dinlemek ve gerilerindekilere de duyurmak amacıyla teslim al mış, ittatına sokmuştu.

Bu iki kısmın dışında kalan kimselere gelince, bunlar gönül rızasıyla yollarını belirleyip peygamber efendimizin yanına gelmek ve ondan îslamı Öğrenmek mecburiyetinde kalmışlardı. Vakıdî´nin, Kudaa´dan gelen Sa´d heyetinin büyüğünden riva yet ettiğine göre o şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) efendimi ze kavminin gönderdiği elçilik heyeti arasında geldim. O sıra larda Peygamber efendimiz Arap beldelerinin her tarafına ayak basmış, arapları ezmişti insanlar iki kısma ayrılmışlardı. Bir kısmı kendi gönül rızasıyla îslama girmiş, bir kısmı da kılıç korkusuyla teslim olmuşlardı. Heyetimiz Medine-i Münevvere-nin bir tarafında konakladı. Sonra çıkıp mescide gittik ve kapı­sının önünde durduk."

Elçilik heyeti arasındaki bu yaşlı kişinin sözleri üzerinde bi raz durmak istiyorum. Sözleri arasında, Peygamber efendimi zin arapları ezdiğini ifade ediyor. Hiç de Öyle olmamıştı. Aksine Peygamber efendimiz kendisine silah çeken, mü´minlere eziyet veren muannit arapları ezmişti. .Maksadı da fitneyi ortadan kaldırmak ve dini sadece Allah´a mahsus kılmaktı. Arapların bir kısmı engellerin ortadan kalkmasından sonra îslama girmiş ve peygamber efendimizin zafer bulmasını beklemişlerdi. Diğer bazı bedevi araplar da kuvvetlenen ve güç sahibi olan Peygam ber efendimizin dinine girmişlerdi ki bunlar hakkında Cenab-ı Allah şöyle buyurmuştu.

"Arabiler "inandık" dediler "siz inanmadınız, fakat "islam olduk deyin (Çünkü iman gönülden olur. islam ise itaat edip barışa girmek, savaşı bırakmaktır savaşı bırakmaklaîslam olup güvene giriniz). Fakat henüz iman kalplerine girmedi" (Hucurat: 14)

Sa´d oğulları heyeti Resulullah (s.a.v.) ´in mescidine girdiler. Onun cenaze namazı kılmakta olduğunu gördüler. Bu sebeble de mescidin bir köşesinde durup beklediler. Cenaze namazına iştirak etmediler. Namazdan sonra Resulullah (s.a.v.) ´le görüş tüler onlara: "Siz müslüman mısınız?" diye sorunca onlar da evet dediler. Bu defa Peygamber efendimiz: "Kardeşinizin üze rine cenaze namazını kılsaydınız ya!" deyince onlar şöyle dedi ler: "Ya Resulullah! Seninle biatleşmeden önce cenaze namazı nı kılmamızın caiz olmayacağını zannetmiştik." Resulullah (s.a.v.) efendimiz: "Siz nerede Islama giridinizse artık orada müslüman sayılırdınız" diyerek İslama girebilmek için biatleş-meye ihtiyaç olmadığını belirtmek istedi. Biatleşmeden de îslama girme ameliyesi tamamlanır. Nerede Allah´tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (s.a.v.)´in O´nun kulu ve elçisi oldu ğuna şehadet getirirseniz tam bir müslüman olmuş olursunuz.

Bunlar Resulullah (s.a.v.) efendimize îslam üzere biat etti ler, tslamın emirlerini yerine getirmek, Peygamber efendimizin emirlerine itaat edip yasaklarından sakınmak üzere biat etti ler. Sonra yüklerinin yanına döndüler. Orada en küçüklerini bekçi olarak bırakmışlardı. Peygamber efendimiz, yaşı küçük bekçilerini de yanına getirmelerini istemişti. O da geldi, arka daşları gibi Peygamber efendimizle biatleşti ve: "Kavmin en küçüğü onların hizmetçisidir" dedi. Böyle demekle o gencin on lara hizmet etmesini onayladığını belirtmek istedi. Fakat bu küçük yaştaki bekçi, onlar arasında Kur´an-ı Kerim´i en iyi okuyan kimse idi. Onlara imamlık yapıyordu. Peygamber efen dimiz onun için bereket duası yaptı. Memleketlerine dönmeye karar verdikleri esnada Peygamber efendimiz onlara hediyeler verilmesini emretti. Heyetteki her adama bir kaç okka gümüş verilmesini buyurdu. Şüphesiz ki bu da Peygamber efendimize tahsis edilen ganimetlerin beşte birlik bölümünden karşılanı yordu. Bu bölümdeki malları peygamber efendimiz îslam dave ti uğruna harcıyordu.