- Küçük Ali nin büyük kararı

Adsense kodları


Küçük Ali nin büyük kararı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 9 May 2011, 12:46 pm GMT +0200
Küçük Ali'nin Büyük Kararı

Muhammedü'l-Emin'in hanesinde yaşanan telaş ve Vara­ka İbn Nevfel'e gidip gelmeler, Hira'dan indikten sonraki telaş ve Hz. Hatice'nin çırpınışlan, yeni bir şeylerin olduğunu gös­teriyordu. Küçük Ali de bu değişimin hemen farkına varmıştı. Meraklı bakışlarla namaz kılışlannı seyrediyordu. Bu sırada, henüz on yaşlanndaydı. Önce:

- Ne yapıyorsun, yaptığın da ne senin, diye sordu. Allah'ın Resülü cevapladı:

- Alemlerin Rabbi için namaz kılıyorum.

Hz. Ali, bunu ilk defa duyuyor du ve pürdikkat yine sor­du:

- Alemlerin Rabbi de kim?

Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sen~rn), müşfik bir baba eda­sıyla dizine oturttu O'nu, Hira'da başından geçenleri ve pey

gamberlikle vazifelendirilişini anlatmaya başladı bir bir. Ar­dından tane tane şunlan söyledi:

- O, bir ve tek olan Allah'tır. O'nun ortağı olamaz. Varlı­ğı O yaratmış, nzkını da O vermektedir. Her şey O'nun yed-i kudretindedir; öldüren de yaşatan da O'dur. Ve O, her şeye kadirdir .166

Şefkat dolu bir babanın yürek yakan nasihatleri gibiydi bunlar ve doğrudan küçük Ali'nin ruhuna hitap ediyordu.

Hz. Ali'nin, O'na o kadar itimadı vardı ki, gittiği her yere ölümüne gider; bunda zerre kadar tereddüt göstermezdi. An­cak böylesi önemli bir meselede, babasına danışmadan da ka­rar vermemeliydi. Ne de olsa babanın yeri farklıydı. Ancak, Hz. Peygamber'in (sallallalıu aleyhi ve sellem) de O'ndan bir isteği olacaktı;tembihte bulunacak ve aralannda geçenlerden kim­senin haberdar olmamasını isteyecekti.

O gece Ali, uzun uzun düşündü; Allah'a iman gibi önemli bir meselede, anne ve babaya sormaya ne lüzum vardı!.. Artık kesin karannı vermişti. Sabah olur olmaz da, Allah Resülü'nün yanına geldi ve:

- Dün sen bana neler anlatmış ve neye davet etmiştin, diye sordu. Belli ki, küçük Ali, yaşının üstünde bir olgunluk gösteriyor ve babasına danışma lüzumu bile hissetmeden ilk­lerin arasına giriyordu. O'nu Allah Resfılü yanına oturttu ve şehadete davet etti. Böylelikle, on yaşlanndaki küçük Ali, Hz. Hatice'den sonra kelime-i tevhidi söyleyen ilk kişi oluyor ve nice büyüklerden önce İslam'ı tercih ederek, gönlünden gele gele Rabb-i Rahim'ine teslim olup iman ediyordu."? Artık kü­çük Ali, Allah'ın Resülü ve amcaoğlu Muhammed'in yanından hiç aynlmıyor ve gelen ayetleri, Resiıl-ii Kibriya'nın dudakla­nndan ilk duyan olmak istiyordu.

166 İbn İshak, Sire, 2/118 167 İbn Hibban, Sire, 1/63