sumeyye
Tue 2 February 2010, 03:49 pm GMT +0200
Kuba Münafıkları ve Ebu Âmir´in Peygamberimiz (a.s.)la Tartışması ve Âkıbeti
Küba´da oturan oniki münafık vardı.[84]
Onlar Ebu Âmir Fâsık ile gizli gizli görüşür, konuşur, Peygamberimiz (a.s.) ile ashabını Medine´den çıkarmayı tasarlarlardı.[85]
Ebu Âmir; Dubay´a oğullarından olup, Rahip diye anılırdı.[86]
Allah adamlığına, ruhbanlığa özenir, kıldan ruhbanlık elbisesini giyerdi.
Kendisi; baş münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl´ün de halasının oğlu idi.
Peygamber (a.s.) peygamber olarak gönderil ince, Ebu Âmirin kıskançlığı tuttu.[87]
Peygamberimiz (a.s.)a gelerek:
"Senin şu getirmiş olduğun din nedir?" diye sordu.
Peygamberimiz (a.s.):
"İbrahim ((a.s.))ın dini olan hanîfliği getirdim" buyurdu.
Ebu Âmir
"Onun üzerinde olan, benim!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Sen onun üzerinde değilsin!" buyurdu.
Ebu Âmir
"Hayır, ey Muhammedi Sen, hanîfliğe, ondan olmayan şeyleri soktun!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Ben öyle birşey yapmadım. Fakat, onu saf ve tertemiz olarak getirdim" buyurdu.
Ebu Âmir
"Yalancıyı Allah kovulmuş, garip ve yapayalnız bir halde öldürsün!" dedi.
Peygamberimiz (a.s.):
"Evet! Yalancı kimseyi Yüce Allah böyle yapsın! [Kovulmuş, garip ve yapayalnız bir halde öldürsün!]" buyurdu.[88]
Ebu Âmir; kendisine tâbi olan 50 genci yanına alarak Mekke´ye gitti .[89]
Bedir savaşında müşriklerin yanında yer alıp çarpıştı .[90]
Müşrikleri Uhud[91] ve Hendek savaşı için de ayaklandıranlar ve Peygamberimiz (a.s.)la çarpışanlar arasında idi.[92]
Peygamberimiz (a.s.) Mekke´yi fethedince Ebu Âmir Taife, Taifliler Müslüman olunca da Şam´a kaçtı.[93] Orada, Hıristiyanlığı kabul etti.[94]
Şam´da kovulmuş, garip, yapayalnız olarak ölüp gitti![95]
Küba´da, Amr b. Avf oğullarının bazı akılsızları ile münafıkları, geceleyin Peygamberimiz (a.s.)ın yatıp kalktığı evi taşlamaya başladılar. Peygamberimiz (a.s.), bunu görünce: "Himaye ve komşuluk bu mu?!" diye yakınarak Küba´dan ayrıldı.[96]
[84] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.4, s. 174, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1017, Taberî, Târih, c. 3, s. 147-148.
[85] Taberî, Tefsir, c. 11, s. 24, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 12.
[86] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.3, s. 71.
[87] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 540-541.
[88] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 235.
[89] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 71, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 37,40.
[90] İbn Sa´d, Tabakât, c. 3, s. 541.
[91] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 71.
[92] Vâkıdı, Megâzî, c.2, s. 441.
[93] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 235, Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 80-81, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 12.
[94] Semhûdî, Vefâu´l-vefâ, c. 3, s. 81 5.
[95] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.2, s. 235.
[96] Yâkubî, Târih, c. 2, s. 41.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/27-29.