SevD@_GüLü
Thu 16 June 2011, 11:22 am GMT +0200
Kovadaki Serin Su
İbn Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor:
Kureyş kabilesinden olan Ümmü Şerik adlı kadın Mekke'de iken,İslam aşkı kalbine girdi ve müslüman oldu.Daha sonra Kureyş kadınlarının arasına girerek onlara gizlice Müslümanlığı anlatır,İslam'a davet ederdi.Onlarında kalbi İslam'a ısınırdı.OOnun bu durumu Mekke müşrikleri tarafından farkedilince,ona;
-Eğer sen Kureyş kabilesinden biri olmasaydın,sana nasıl bir ceza vereceğimizi bilirdik.Ama seni kabilene teslim edeceğiz,onlar seni cezalandırsınlar,dediler.Ümmü Şerik diyor ki:Kabilem ceza olarak beni semeri olmayan çıplak bir deveye bindirip üç gün aç ve susuz bıraktı.
Her konakladıklarında beni güneşin altına bağlayıp kendileri de gölgede dinlenirlerdi.Tekrar kalkıp yola devam ettiklerinde beni yine semersiz deveye bindirirlerdi.
Bir başka konaklama yerinde beni yine güneşin altına bağlayıp kendileri gölgeye geçtiler.Kızgın güneşin altındayken bir ara göğsümün üzerinde bir serinlik olduğunu hissettim.Doğrulduğumda bunun bir koca su olduğunu farkettim ve o sudan kanıncaya kadar içtim.Klan suyu da serinlemek için üzerime döktüm.Onlar yola devam etmek için kalktıklarında üzerimdeki ıslaklığı ve toparlanmış halimi görünce,
-İplerini çözüp de bizim sularımızdan mı alıp içtin,diye sordular.Ben de,
-Yemin olsun ki söylediğini yapmadım,diyerek olanları analttım.Onlar da,
-Eğer söylediklerin doğru ise senin hatır ve bizim dinimizden daha hayırlıdır,dediler.
Gidip sularına baktıklarında sularının hiç eksilmeyip bıraktıkları gibi olduğunu görünce onun dininin hak ve daha hayırlı bir din olduğunu kabul edip o anda hepsi müslüman oldu.
-Bir Sofrada Yüz Derviş-
İbn Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor:
Kureyş kabilesinden olan Ümmü Şerik adlı kadın Mekke'de iken,İslam aşkı kalbine girdi ve müslüman oldu.Daha sonra Kureyş kadınlarının arasına girerek onlara gizlice Müslümanlığı anlatır,İslam'a davet ederdi.Onlarında kalbi İslam'a ısınırdı.OOnun bu durumu Mekke müşrikleri tarafından farkedilince,ona;
-Eğer sen Kureyş kabilesinden biri olmasaydın,sana nasıl bir ceza vereceğimizi bilirdik.Ama seni kabilene teslim edeceğiz,onlar seni cezalandırsınlar,dediler.Ümmü Şerik diyor ki:Kabilem ceza olarak beni semeri olmayan çıplak bir deveye bindirip üç gün aç ve susuz bıraktı.
Her konakladıklarında beni güneşin altına bağlayıp kendileri de gölgede dinlenirlerdi.Tekrar kalkıp yola devam ettiklerinde beni yine semersiz deveye bindirirlerdi.
Bir başka konaklama yerinde beni yine güneşin altına bağlayıp kendileri gölgeye geçtiler.Kızgın güneşin altındayken bir ara göğsümün üzerinde bir serinlik olduğunu hissettim.Doğrulduğumda bunun bir koca su olduğunu farkettim ve o sudan kanıncaya kadar içtim.Klan suyu da serinlemek için üzerime döktüm.Onlar yola devam etmek için kalktıklarında üzerimdeki ıslaklığı ve toparlanmış halimi görünce,
-İplerini çözüp de bizim sularımızdan mı alıp içtin,diye sordular.Ben de,
-Yemin olsun ki söylediğini yapmadım,diyerek olanları analttım.Onlar da,
-Eğer söylediklerin doğru ise senin hatır ve bizim dinimizden daha hayırlıdır,dediler.
Gidip sularına baktıklarında sularının hiç eksilmeyip bıraktıkları gibi olduğunu görünce onun dininin hak ve daha hayırlı bir din olduğunu kabul edip o anda hepsi müslüman oldu.
-Bir Sofrada Yüz Derviş-