meryem
Sat 25 December 2010, 06:16 pm GMT +0200
Kötü Ahlâkın Çirkinlikleri
1. Sarhoşluk: Kur'ân-ı Kerim içki ve kuman bize çift yönlü bir zararla sunuyor, yani: onlar insanların araşma "kin ve nefreti ekerler" ve bizimAllah'ı anmamıza engel olurlar[27]Sarhoşluk İslâm'da o derecede kınanmıştır ki, o "kötülüklerin anası"[28] ve "şerrin anahtarı"[29] diye adlandırılmaktadır. Gerçekten, akıl gittiği zaman, bizzat kendi üzerimizde hangi idareye sahip olacağız ?
2. Yalan: Ahlâkî iyilik ve kötülük içerisinde, sırasında başka faziletler ve başka fenalıklar doğuracak olan verimli faziletler ve fenalıklar mevcutsa, onların sayısı içerisinde doğruluk ve yalancılığı saymak gerekir. Hz. Peygamber "Sadakat fazilete..., yalan fenalığa götürür. buyuruyor[30] Kur'ân-ı Kerim daha ileriye gidiyor. O, yalanın sadece ahlâkî bozuklukların başını çektiğini ifade etmekle kalmamakta, aynı zamanda onu bize inançsız bir ruhun özelliği ve dolayısıyla (ahlâkî) imanla uyuşmaz olarak takdim etmektedir[31]. Keza, Hz.Peygamber'de bu uyuşmazlığı, hiç değilse irtikâp edilmeleri anında, bütün kaba fenalıklara ve büyük günahlara teşmil ediyor[32]. O anda, diye tasdik ediyor bize O, iman kalbin dibine itilirse suçlu veya sefihte ondan sadece bulanık bir filiz, adeta başının üstünde süzülen bir gölge gibi kalır[33]. Ancak, kendimizi sünnetin dokümanları arasına angaje etmeyelim, bu bizi çok uzaklara götürür; Kur'ânî nassa dönelim. ;
3. Hareket tarzı ve zihnî melekeler: İyiliğin kalbi arıttığı ve iyi niyeti güçlendirip sağlamlaştırdığını; kötülüğün de ruhu bozup kirlettiğini söylemek yeterli değildir. Onların eylemi daha da uzağa gitmektedir. Onla-nn, zihne kadar uzanan yankılan ve sonuçları mevcut bulunmaktadır. İhtirasın ifratı adeta zihnin aynasını paslandırır. Ve onun gerçeği idrakini bozar. [34]Buna karşılık, dürüstlüğün dengesi insanı, doğruyu yanlıştan ve iyiyi kötüden ayırt etmeye muktedir kılar[35].
4. Bütün nefis: Böylece tüm melekelerimizin her biri kendine ait ahlâkî müeyyide hissesini kabul eder. Şu halde, temizlenmesi ve mükemmel-leştirilmesi veya karartılması ve düşürülmesi söz konusu olan, baştan başa bizim ruhumuzdur[36].Ve hepsini tek kelime ile ifade etmek gerekirse, karşılık verici ahlâkî müeyyide, hasene ve seyyieden yani değer iktisabı veya kaybından ibarettir, "iyilerin kaydedildikleri defter şüphesiz yüksek katlardadır" kötülerin ki ise aşağıların aşağısına konmuş bulunmaktadır[37].
[27] el-Mâidc5/91.
[28] Suyutî tarafından zikrediîmistir, Câmî.
[29] İbn Mace, Kitâbü'I-Eşribe, Bab 1.
[30] Buharı, Kitâbü'1-Edeb, Bab 69.
[31] en-Nahl 16/105.
[32] Buharı", Kitâbü'l-Hudud, Bab 1.
[33] Tİrmizî, İbn Dayba tarafından zikredilmiştir. Teysîr, Kitâbü'l-Lavahik, Bab 1.
[34] el-Mutaffifîn 83/14.
[35] el-Enfâl 8/29.
[36] eş-Şems 91/9-10.
[37] el-Mutaffifîn 83/7; Aynı sûre, 18.