- Konfüçyanizm

Adsense kodları


Konfüçyanizm

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
gul-i-rana
Sat 5 December 2009, 09:56 pm GMT +0200
Hindistan´da doğan Budizm´in izleyicilerinin çoğu Hindis tan´da değil, Çin´dedir. Putperestlik Hindistan´da olduğu gibi, oraya da geçmiş, ayrıca içine daha başka şeyler de ilave edilmiştir. Bu nedenle akıllar, doğru yol çizgisinin dışına çıkmışlardır.Budizm, Çin´e geçince, putperestlikle temayüz etmiş bir çevre de itibar gördü. Büyük ölçüde kanunlarıyla uyum sağlayan pratik ilkelerle imtizaç etti. Ama kuvvetli bir akideye dayanmadığı için, kalplerde iz bırakmadı. İnançtan yoksun kalplere yerleşen ilkeler, çok geçmeden unutulur giderler. Varlıklarını devam ettiremezler.

Çin´de Konfüçyüs adındaki bir filozof Budizm´i benimsedi. An cak medeni Budistler´in ilkelerine tutundu. Bunun mezhebi, ken disine tabi olunan bir din değil, propagandasını yaptığı bir reform niteliğini taşımaktaydı, Konfüçyüs´ün reformlarında bilimsel bir metod bulunmasına rağmen, bunun yamsıra kendisinden daha yaşlı bir filozofa da rastlamaktayız. Bu filozof M.Ö. 551 yılında doğmuştu. Buda´yla çağdaş olup adı Lotis´di. Konfüçyüs´den elli yaş daha büyüktü. Uzlete çekilmeyi ilke haline getirmişti. Kendi ni ve kendisine uyanları kötülüklerden korumak için, bir köşeye çekilmeyi tercih ediyordu.

Ahlaki ilkelerin esasının olumsuz uzlet değil de olumlu faydacı lık olduğu görüşünde olan genç filozof Konfüçyüs, ahlaki ilkelerin esasının sadece olumsuz uzlet olduğunu savunan yaşlı Filozof Lo-tis´le karşılaştı. Ve aralarında şöyle bir muhavere geçti:

Yaşlı filozof Lotis, genç filozof Konfüçyüs´e şöyle dedi: "Hayır ve iyilik, bozulmuş toplumu düzeltmek için çalışmak ve insanların arasına katılmakla elde edilemez. Çünkü insanların arasına ka tılmakla toplum daha da bozulur. Şu halde hayır elde etmek, za-hidlik, kanaat ve uzlete çekilmekle mümkündür. Hayır, başkala rına karşı müsamahakar davranmak ve kötülüğe iyilikle mukabe lede bulunmakla elde edilebilir."

Genç filozof Konfüçyüs, yaşlı filozof Lotis´e şu cevabı verdi: "Toplum bireylerinden her birinin uzlete çekilip mağaralarda ya şamasını zorunlu kıldığımız takdirde, beldeleri kim imar edecek tir? Toprağı kim sürüp ekecektir? Sanatlar alanında kim ustala-şacaktır? Evrenin mamur hale gelmesi için kim üreyip çoğalacak ve çalışacak? Eğer uzlete çekilmek sadece filozoflarla erdemli kişilerin görevi ise, bunlardan sonra insanları kim terbiye edip eğite cektir? Yoksa insanları rehbersiz ve mürşitsiz olarak kendi başla rına şaşkın vaziyette bırakmak mı gerekecektir?"