- Komşuya Ve Misafire İkram Etmek

Adsense kodları


Komşuya Ve Misafire İkram Etmek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Tue 27 December 2011, 07:53 pm GMT +0200
19- Komşuya Ve Misafire İkram Etmeyi Teşvik Etmek, Hayr Söz Konusu Değilse Susmak


43- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle bu­yurmaktadır:

“Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayr söylesin yada sus­sun! Kim de Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusuna ikram etsin. Kim de Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misafirine ikramda bulun­sun.” [86]

Açıklama: Bu hadiste üç konu ele alınmaktadır:

1- Hayr Söylemek yada Susmak:

müslümanın son derece dikkatli ve uyanık olması gereken hususlardan birisi de; bir günaha yada bir fitnenin çıkmasına sebep olacağı korkusuyla ağzından çıkacak sözlerdir. Bunlara dikkat etmesi ve kesinlikle hayr olacağından emin olmadıkça söylemek istediği sözü söylememesidir. Çünkü ağzından çıkacak bir söz, sebep olacağı neticeye göre hüküm alır. Harama sebep oluşsa haram, sevaba sebep olmuşsa sevap hükmünü alır. Bu da, ancak hayr söylemekle gerçekleşir.

2- Komşuya İkramda Bulunmak:

Komşuya ikram etmek ve ona iyilikte bulunmak, ihtiyacı anında onu teselli etmek; sevilen ve emredilen bir davranış şeklidir. Şer'i hüküm de bunu getirmekte, Kur'an'da bunu belirtmektedir. Komşuya iyi davranma ve ona eziyet ver­meme hususunda bir çok hadis gelmiştir.

Komşuluk, genel olup müslümanı, kafiri, takva sahibini, günahkar kimseyi, arkadaşı, düşmanı, yabancıyı ve yakını kapsamaktadır. Yalnız bunlar arasında farklılık vardır. Bu övülmüş sıfatlar ve güzel hasletler kimse bir araya gelirse, o kimse en yüce mertebeye ulaşmış olur. Bu tür güzel nitelikleri çoğaltmaya çalışan kimse de, mertebe bakımından öncekine bağlıdır. Çünkü bu kimse de, konumu ve makamı gereği her hak sahibine hakkını verir.

3- Misafire İkramda Bulunmak:

Alimler, misafirliğin hükmü hususunda İhtilaf etmiş­lerdir. A'zam, Şâfii, Mâlik ve diğerlerinden oluşan cumhura göre; misa­firlik, sünnettir. Çünkü misafirlik, yüce ahlaktan, İsİam adabından, peygamberlerin ve Salih kimselerin ahlakmdandır. Cumhur, buna, misafirine hediyesini ikram etsin” ifadesini delil olarak getirmişlerdir. Bu da ancak kişinin kendi isteğiyle gerçekleşir. Çünkü “İkram etsin” ifadesi, iyi davransın demektir.

Bazıları ise bu konuda gelen hadislerin dış görünüşüne bakarak misafirliğin vacip oldu­ğu ile ilgili görüşü te'vil edip bunun, İslam'ın ilk yıllarında geçerli olduğunu belirtmişlerdir.

Leys ile İmam Ahmed ise bir gün bir gece olan misafirliğin vacip olduğunu ileri sürmüş­lerdir. Bu görüşlerine, Misafirin birinci gecesinde onu ağırla­mak her müslüman ev sahibi üzerine düşen bir görevdir [87] hadisi ile Ukbe'den gelen

“Eğer bir kavme misafir olur da sizin için (yapılması gereken ikram ve ağır­lama ile ilgili) işleri(n yapılmasını hizmetçilerine) emrederlerse bunu kabul edin. (Bunu) yapmazlarsa kendilerine yaraşan misafir hakkını onlardan alın” [88] hadisini delil olarak getirmişlerdir.

Misafir kabul etmenin; şehirde oturanlara ve bedevilere mi, yoksa sadece bedevilere mi vacip olduğu meselesinde ihtilaf vardır. Hadislerin dış görünüşü, bunun, genel olduğu doğrultusundadır. Yine de doğruyu en iyi bilen Allah'tır.

Ebu Davud'un sarihi Sehârenfûrî (ö. 1346/1927)'ye göre, misafirin ağırlanma müddetiyle ilgili bu hadis üç şekilde tefsir edilmiştr:

1- Misafire bir gün bir gece özel olarak hazırlanan yemekler sunmak suretiyle ikramda bulunulmalı. İşte hadisin metininde geçen caize hediye)den maksat, budur. Eğer bu caize, misafire sunulmazsa ona ikram etmiş olunmaz.

Fakat misafire hergünkü yenilen mutad yemeklerden yedirilmeli. O zaman evde üç gün misafir edilir. Onu bu şekilde üç gün misafir etmekle misafire ikram etme görevini yerine getirilmiş olunur.

2- Misafire üç gün üç gece misafir ettikten sonra ona yolculuğunda bir gün bir gece yete­cek şekilde özel bir yemek hazırlayıp azığına konulmalı. İşte onun caizesi budur. Bu yapılma­dığı takdirde misafire ikram edilmiş olunmaz.

3- Ev sahibi olarak bir gün bir gece misafirle çok yakından ilgilenümeli. Ona özel hazır­lanmış yemekler sunmakla ve sohbetinde bulunmakla ağırlanmaya çalışılmalı. İşte onun cai­zesi budur.

Bundan sonraki iki gün içinde ise onun için mükellef sofralar sunulmaya gerek yoktur. Mutad yemekler sunmakla yetinilebilir. Misafire karşı görev bu şekilde yerine getirilmiş olu­nur. Bu, İmam Mâlik'in görüşüdür.


[86] Buhârî, Edeb 31, Rikak 23; Ebu Dâvud, Edeb 122-123,5154; Tirmizî, Sifatu'I-Kıyamet 50,2500; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/174, 267, 269, 463.

[87] Ebu Dâvud, Et'ime 5,3750.

[88] Ebu Dâvud, Et'ime 5,3752.


sumeyye
Sun 2 December 2012, 02:13 pm GMT +0200
s.a.. ; komşu ve misafir hakkini da bilmek gerekli önemli bir konu..Rabbim c.c razi olsun.

Rüveyha
Thu 16 July 2015, 08:40 pm GMT +0200
Ve Aleykümusselam. .Rabbim komşuluk haklarına, hakkıyla uyanlardan kılsın inşAllah. .

Bilal2009
Thu 16 July 2015, 08:49 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Komşuluk hakkınin Islamda çok büyük bir yeri vardır.  Çünkü ailemizden sonra bizlere yakın olan komsularimizdir. Komsularimiz aç iken biz tok yatmamaliyiz.  Böyle yapan biri o komşusunun dedikodusunu yapmaz.

saniye
Thu 16 July 2015, 09:20 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam. Bizim kültürümüzde misafirperverlik vardır çok şükür. Ancak zamanla bu değerlerimizi de kaybeder olduk. Yeniden bu sünnetleri yaşatmak için çocuklarımıza örnek olmalıyız. Rabbim razi olsun paylaşım için.