sidretül münteha
Wed 12 October 2011, 07:35 pm GMT +0200
23. Kölelerin, Atların Ve Balın Zekâtı
37. Ebû Hüreyre'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Müslümanın kölesi ile atına zekât düşmez.»[24]
38. Süleyman b. Yesar anlatıyor: Şanı halkı Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'a:
«— Atlarımızdan ve kölelerimizden de zekât al!» dediler. Ebu Ubeyde almadı, yalnız onların isteklerini Ömer b. Hattab'a bir mektupla bildirdi. Hz. Ömer de almadı. Şamlılar tekrar Ebu Ubeyde ile konuştular. Aynı istek devam ediyordu. Ebu Ubeyde tekrar halifeye yazdı. Bunun üzerine halife Ömer b. Hattab kendisine: «Eğer istiyorlarsa al, yine onlara ve kölelerine ver» diye yazdı.
imam Malik der ki: «Yine onlara ver», «onların fakir olanlarına ver» demektir.[25]
39. Amr b. Hazm'ın torunu Abdullah b. Ebî Bekr anlatıyor: Babam Mina'da iken Ömer b. Abdülaziz'den kendisine, «ballardan ve atlardan zekât almamasını» bildiren bir ferman geldi.[26]
40. Abdullah b. Dinar'dan: Said b. Müseyyeb'e:
«— Kadanadan (katırlardan) zekât alınır mı?» diye sordum.
«— Attan almıyor mu?» diye karşılık verdi.[27]
Bal, îmameyn'e göre beş farak'ı bulunca, Ebû Hanife'ye göre her miktarda öşre tâbidir.
[24] Buharî, Zekât, 24/46; Müslim, Zekât, 12/8. Ayrıca bkz. Şeybanî, 336
Hanefi Mezhebi içinde atların zekâtı konusunda iki görüş vardır: a) îma-meyne göre, atlar asla zekâta tabi olmaz, b) Ebu Hanife'ye göre ise nesil için bulunuyorlarsa saime (senenin yarısından fazlasında kırda beslenen) her at başına bir dinar veya ikiyüz dirhemde beş dirhem (yani değerinin %2,5'u) zekât ödenir.
[25] Şeybanî, 338.
[26] Şeybanî, 337.
[27] Şeybanî, 885.