- Kocası ölen hamile kadının iddet süresi

Adsense kodları


Kocası ölen hamile kadının iddet süresi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Fri 4 May 2012, 12:50 pm GMT +0200
56- KOCASI ÖLEN HAMİLE KADININ İDDET SÜRESİ NE KADARDIR?


3448- Misver b. Mahreme (r.a)’den rivâyete göre, Sübeya-tel Eslemiyye kocasının ölümünden birkaç gün sonra çocuk doğurdu ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek evlenmek için izin istedi. Rasûlullah (s.a.v)’de ona izin verdi ve iddet beklemeksizin o kadında evlendi. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3449- Misver b. Mahreme (r.a)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) Sübeya isimli kadına nifas’tan kurtulunca evlenmesini emretti. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3450- Ebu’s Senabil (r.a) rivâyete göre, şöyle demiştir: Sübeya kocasının ölümünden yirmi üç veya yirmi beş gün sonra çocuğunu doğurmuştu. Nifastan kurtulunca da evlenmek istedi, onun bu isteği ayıp karşılandı. Bu olay Rasûlullah (s.a.v)’e anlatılınca: “Onun evlenmesine engel bir şey yoktur, o çocuğunu doğurmuştur” buyurdu. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3451- Ebu Seleme (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Hüreyre ve İbn Abbas; hamile iken kocası ölen kadının çocuğunu doğurduktan sonra hemen evlenip evlenemeyeceği konusunda ihtilafa düştüler. Ebu Hüreyre “Evlenebilir” dedi. İbn Abbas ise: “Ayette belirtilen iki müddetten en uzununu bekledikten sonra evlenebilir” dedi. Bunun üzerine Ümmü Seleme’ye haber gönderip sordular. O da cevaben şöyle dedi: “Sübeya’nın kocası ölmüştü. Sübeya’da kocasının ölümünden on beş gün sonra çocuk doğurmuştu. Sübeya’ya iki kişi dünürcü oldu. O da onlardan birini seçti. Diğer adam ve onun yanındakiler onu elde edememekten dolayı endişe ettiler ve senin evlenmen helâl olmaz dediler. Sübeya diyor ki: Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v)’e gittim ve durumu anlattım. O da şöyle buyurdu: “Şu anda evlenmen sana helaldir dilediğin kimse ile evlenebilirsin.” (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3452- Ebu Seleme (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbas ve Ebu Hureyre’ye kendisi hamile iken kocası ölen kadının durumu soruldu. İbn Abbas: “İki iddetten sonuncusunu bekledikten sonra evlenebilir” dedi. Ebu Hureyre’de: “Çocuğunu doğurduktan sonra evlenebilir” dedi. Bunun üzerine Ebu Seleme, Ümmü Seleme’nin yanına gitti ve bu meseleyi sordu. Ümmü Seleme şöyle dedi: “Sübeya-tül eslemiyye kocasının vefatından on beş gün sonra doğum yapmıştı. İki kişi ona dünürcü olmuştu, birisi genç diğeri de yaşlıydı. Sübeya genç olanın teklifini kabul etti. Bunun üzerine yaşlı olan senin evlenmen helâl değildir dedi. Sübeya’nın ailesi o günlerde orada değildi. O ihtiyar kimse, Sübeya’nın ailesi gelince kendisini tercih edebileceklerini ümid ediyordu. Bunun üzerine Sübeya, Rasûlullah (s.a.v)’e geldi ve durumu anlattı. Rasûlullah (s.a.v): “Sen evlenebilirsin, dilediğin kimse ile evlen” buyurdu. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3453- Ebu Seleme b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “İbn Abbas’a kocasının ölümünden yirmi gün sonra doğum yapan bir kadının evlenip evlenemeyeceği soruldu. O da cevaben: “Hayır, iki iddetten en son olanını beklerse olur” dedi. Ebu Seleme diyor ki: Ben, “Allah, hamile kadınların iddetleri doğumla biter” buyuruyor dedim. İbn Abbas: “O Talak neticesinde olan durumdur” dedi. Ebu Hureyre’de: Ben kardeşimin oğlu yani Ebu Seleme’nin görüşündeyim dedi. Bunun üzerine ibn Abbas kölesi Küreyb’i gönderdi ve Ümmü Seleme’ye git ve sor, acaba Rasûlullah (s.a.v)’in sünnetinde böyle bir şey var mıdır? Küreyb gitti sonra dönüp geldi ve şöyle dedi: Ümmü Seleme diyor ki: “Evet, Rasûlullah (s.a.v) böyle yapmıştı. Sübeya-tül Eslemiyye kocasının vefatından yirmi gün sonra doğurmuştu. Rasûlullah (s.a.v) Sübeya’ya evlenmesini emretmişti. Ebus Senabil isimli kimse de ona dünürcü olanlardandı. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3454- Süleyman b. Yesar (r.a)’dan rivâyete göre, Ebu Hureyre, İbn Abbas ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, kocası ölen ve doğum yapan bir kadının iddet süresi hakkında müzakere de bulunuyorlardı. İbn Abbas: “İki iddetten en sonuncusunu bekler” dedi. Ebu Seleme: “Hayır doğurduğunda evlenmesi helâl olur” dedi. Ebu Hüreyre de: Ben kardeşimin oğlu (Ebu Seleme’nin) görüşündeyim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v)’in hanımlarından Ümmü Seleme’ye haber gönderip sordular. O da şöyle dedi: Sübeya-tül Eslemiyye kocasının vefatından kısa bir süre sonra doğum yapmıştı. Rasûlullah (s.a.v)’e hemen evlenip evlenemeyeceğini sordu. Rasûlullah (s.a.v)’de evlenmesini emretmişti. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3455- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sübeya kocasının ölümünden birkaç gün sonra doğurmuştu. Rasûlullah (s.a.v)’de onun evlenmesini emretmişti. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3456- Süleyman b. Yesar (r.a)’dan rivâyete göre, Abdullah b. Abbas ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, kocasının ölümünden birkaç gün sonra doğum yapan kadının iddeti hakkında ihtilafa düştüler. Abdullah b. Abbas: “İki iddetten en sonuncusudur” dedi. Ebu Seleme ise: “Doğum yaptığı an evlenmesi helâl olur” dedi. O esnada Ebu Hüreyre geldi ve: “Ben de kardeşim oğlu yani Ebu Seleme’nin görüşündeyim” dedi. İbn Abbas’ın kölesi Küreyb’i Ümmü Seleme’ye bu konuyu sormak üzere gönderdiler. Küreyb gitti ve sonra geldi. Ümmü Seleme’nin şöyle dediğini haber verdi. Sübeya kocasının ölümünden birkaç gün sonra doğurmuştu, durumunu Rasûlullah (s.a.v)’e anlatınca: “Evlenmen helaldir” buyurdu. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3457- Ebu Seleme b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben, İbn Abbas ve Ebu Hüreyre üçümüz birlikteydik, ibn Abbas: Bir kadının kocası vefat eder de bir süre sonra doğum yaparsa, onun iddet süresi iki iddetin sonuncusudur dedi. Ebu Seleme dedi ki: Küreyb’i, Ümmü Seleme’ye bu konuyu sormak üzere gönderdik. O da onun yanından geldi ve şu haberi getirdi. Sübeya kocasının vefatından bir müddet sonra doğum yaptı da Rasûlullah (s.a.v) ona evlenmesini emretti. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3458- Peygamber (s.a.v)’in hanımlarından Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Eslem oğullarından bir kadın ki kendisine Sübeya ismi verilir, kocasının nikahında idi. Kendisi hamile iken kocası öldü. Ebu’s Senabil b. Ba’kek Sübeya ile evlenmek istedi. Sübeya bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Ebu’s Senabil senin dört ay on gün iddet beklemeden evlenmen helâl değildir dedi. Yirmi gün sonra çocuk doğurdu ve Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek durumunu sordu. Rasûlullah (s.a.v)’de “Evlenebilirsin” buyurdu. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3459- Ebu Seleme b. Abdurrahman (r.a)’dan rivâyete göre, kendisi ve Ebu Hureyre, İbn Abbas’ın yanındaydılar. Bir kadın gelerek kendisi hamile iken kocasının öldüğünü, dört aydan daha az bir süre içersinde de doğum yaptığını söyledi. Bunun üzerine İbn Abbas dedi ki: İki iddetin sonuncusunda evlenebilirsin. Ebu Seleme de şöyle dedi: Peygamber (s.a.v)’in ashabından bir adamın bana haber verdiğine göre, Eslem kabilesinden Sübeya, Rasûlullah (s.a.v)’e geldi ve kocasının hamile iken öldüğünü ve dört aydan daha az bir süre içerisinde doğum yaptığını söyledi. Rasûlullah (s.a.v)’de ona evlenmesini emretti. Ebu Hüreyre diyor ki: “Buna ben de şahidim.” (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3460- Ubeydullah b. Abdullah (r.a)’ın aktardığına göre, babası Ömer b. Abdullah b. Erkam ez Zühri’ye mektup yazarak Sübeya binti Haris el Eslemiyye’ye gitmesini ve başından geçen hadiseyi sormasını emretti. Ömer b. Abdullah’ta, Abdullah b. Utbeye haber vermek üzere şu mektubu gönderdi: Sübeya şöyle anlatmıştır: Sübeya beni Amir’den Sa’d b. Havle’nin nikahı altındaydı, kendisi bedir savaşına katılan sahabelerdendi. Kendisi hamile iken kocası veda haccında vefat etti. Kocasının ölümü üzerinden pek geçmeden doğum yaptı. Nifastan kurtulunca dünürcü olanlara karşı süslendi. Bu esnada Abduddar oğullarından Ebu’s Senabil adında biri onun yanına girmişti. Ona dedi ki: Hayrola süslenmişsin, evlenmek istiyorsun herhalde. Vallahi dört ay on gün geçmeden evlenemezsin” Sübey’a diyor ki Ebu’s Senabil, böyle söyleyince o akşam elbisemi giyinip Rasûlullah (s.a.v)’e geldim ve evlenip evlenemeyeceğimi sordum. Rasûlullah (s.a.v)’de çocuğu doğurduktan sonra evlenebileceğimi söyledi. Dünürcü olursa evlenmemi istedi. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3461- Züfer b. Evs b. el Hadesan en Nasri (r.a)’den rivâyete göre, Ebus Senabil b. Ba’kek b. Sebbak, Sübeyatül eslemiyyeye iki iddetten en uzunu olan dört ay on gün geçmedikçe evlenmen helâl değildir dedi. Bunun üzerine Sübey’a, Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek durumu sordu. Rasûlullah (s.a.v), çocuğu doğurduktan sonra evlenebileceğini söyledi. Kocası öldüğünde dokuz aylık hamileydi. Sübey’a Sa’d b. Havle’nin nikahında idi, kendisi veda haccında vefat etti. Sübey’a doğum yaptıktan sonra kendi kavminden bir genç onu nikahladı. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3462- Ubeydullah b. Abdullah (r.a)’tan rivâyet edilmiştir: Abdullah b. Utbe, Ömer b. Abdullah b. el Erkam ez Zührî’ye mektup yazarak, Sübey’a bintil Haris el Eslemiye’ye gitmesini ve hamileliği esnasındaki Rasûlullah (s.a.v)’in verdiği fetvayı sormasını istedi. Ömer b. Abdullah’ta oraya gidip ona sordu. Sübey’a da şöyle anlattı: “Kendisi, Rasûlullah (s.a.v)’in ashabından Bedir’e katılan ve veda Haccında ölen Sad b. Havle’nin nikahındaydı. Ölümünden dört ay kadar geçmeden doğurdu. Nifastan kurtulunca Abduddar oğullarından Ebu’s Senabil onun yanına geldi ve onu süslenmiş bir vaziyette gördü. Dedi ki: “Herhalde üzerinden dört ay on gün geçmemesine rağmen evlenmek istiyorsun?” Sübey’a diyor ki: “Ebus Senabil’den bunu duyunca Rasûlullah (s.a.v)’e gittim ve durumumu anlattım. Rasûlullah (s.a.v)’de: “Çocuğunu doğurduktan sonra evlenmen helaldir” buyurdu. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3463- Muhammed (r.a)’ten Kufe’de ensara ait büyük bir toplantıda Cemaatin arasında oturuyordum. Aralarında Abdurrahman b. Ebi Leyla da vardı. Sübeya’nın durumundan bahsettiler. Ben de Abdullah b. Utbe b. Mesud’tan naklen İbn Avn’ın sözünü destekler yönde çocuğu doğurduktan sonra evlenebilir manasında bir şey söyledim. O zaman İbn Ebi Leyla: Fakat amcası böyle söylemiyor dedi. Bunun üzerine ben, sesimi yükselterek; Abdullah b. Utbe Kufe’nin bir mahallesinde bulunurken onun hakkında yalan mı söyleyeceğim dedim. Sonra Malik’e rastladım. İbn Mes’ud, Sübeya hakkında ne diyordu dedim. O da şöyle dedi: İbn Mesud siz onun hakkında ruhsat ve kolaylık izni varken işi zorlaştırıp zorluk mu çıkarıyorsunuz. Unutmayın ki kısa Nisâ sûresi (Talak sûresi) uzun (Bakara) sûresinden sonra nazil olmuştur. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3464- İbn Mes’ud (r.a)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kim isterse onunla iddia edebilirim ki: “Hamile kadınların iddetleri doğurmalarıyla biter. (Talak sûresi 4. ayet) ayeti, kocası ölen kadının iddetini bildiren (Bakara 234. ayet) ayetten sonra nazil olmuştur. Bu sebeple kocası ölen hamile kadın çocuğunu doğurunca evlenmesi helâl olur. (İbn Mâce, Talak: 8; Tirmizî, Talak: 18)

3465- Abdullah b. Mes’ud (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Kısa Nisâ sûresi denilen Talak sûresi Bakara sûresinden sonra nazil olmuştur. (İbn Mâce, Talak: 7; Ebû Davud, Talak: 47)

57- GERDEK OLMADAN KOCASI ÖLEN KADIN İDDET BEKLER Mİ?


3466- Abdullah b. Mes’ud (r.a)’tan rivâyete göre, kendisine: Bir kadınla evlenen, kadına bir mehir belirlemeden ve gerdek olmadan ölen bir adam hakkında soruldu da İbn Mes’ud dedi ki: “O kadına benzeri kadınlara verilen mihir kadar mihir takdir olunur, ne az ne de fazla olmamalı. Kadın iddet beklemesi gerekir ve mirasa da dahil olur. Bunun üzerine Ma’kıl b. Sinan el Eşcaî kalktı ve Rasûlullah (s.a.v) aramızda iken Berva binti Vaşık adındaki kadın hakkında da aynen senin verdiğin hüküm gibi hüküm vermişti dedi. İbn Mes’ud bunu duyunca sevindi. (İbn Mâce, Nikah: 18; Tirmizî, Nikah: 44)

ceren
Thu 31 August 2017, 03:36 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.rabbim bizleri ıslamın izin verdiği şekilde helal dairede yaşayan kullardan eylesin inşallah. ..

Sevgi.
Fri 1 September 2017, 05:38 am GMT +0200
Aleyküm Selâm. Mevlam bizleri emir ve yasaklarına hakkıyla uyanlardan eylesin inşaAllah.

Bilal2009
Thu 16 November 2017, 09:52 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun