- Kıyam mı secde mi daha faziletli

Adsense kodları


Kıyam mı secde mi daha faziletli

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 10 August 2011, 01:36 pm GMT +0200
7— Kıyam mı Secde mi Daha Faziletlidir:

 

Âlimler kıyam ve secdeden hangisinin daha faziletli olduğunda göMş ayrılığına düşmüşlerdir. Bir grup şu yönlerden kıyamı tercih etmiştir?

1-  Kıyamdaki zikir, zikirlerin en üstünüdür. Öyleyse rüknü de rüki lerin en üstünüdür.

2-  Allah (c.c.) buyuruyor ki: "İhlash bir halde Allah için narrâ durun. "[503]

3-   Hz.  Peygamber buyuruyor ki:  "En üstün namaz kıyamı .-*1Hn olandır. "[504]

Bir grup ise secde daha üstündür, diyor. Delilleri:

1-  Hz. Peygamber (s.a.): "Kulun Rabbine en yakın olduğu hal] secde­deki halidir." buyurmuştur.[505]

2-  Ma'dân b. Ebî Talha anlatıyor: Allah Rasûlü'nün kölesi Sevbân'a rastladım. Bana faydalı olacak bir söz söyle, dedim, secde etmene bak; Çünkü Allah Rasûlü'nün (s.a.): "Herhangi bir kul Allah'a yalnız bir secdej etse muhakkak Allah o secdeye karşılık o kulu bir derece yükseltir ve birj günahını affeder" buyurduğunu işittim, dedi. Ma'dân devamla diyor kij Sonra Ebu'd-Derdâ'ya rastladım, ondan bir tavsiye istedim, benzer cevabı verdi.[506]

3-  Cennette refakatçisi olmak isteyen Rabîa b. Kâ'b el-Eslemî'ye Alj lah Rasûlü (s.a.): "Sen dediğimi yap, çok secde et. Böylece bana bu isteğini yerine getirmemde yardımcı olursun. "[507]

4-  En doğru görüşe göre Allah Rasûîü'ne (s.a.) indirilmiş ilk sûre olan Alâk sûresi: "Secde et, yaklaş"[508]' âyetiyle son bulmaktadır.

5- Secde ulvî-süflî bütün yaratıklar tarafından Allah'a yapılan bir iba­det şeklidir. Secde kişinin Rabbine karşı en zelîl olduğu ve en fazla boyun eğdiği bir andır. Bu ise kulun en şerefli halidir. Bu yüzden Rabbine en yakın hali bu hal olmuştur. Secde kulluk sırrının ta kendisidir. Çünkü kul­luk zelil olmaktır, boyun eğmektir. Araplar "Tarîk'un muabbed'un = kul-laşmış yol" sözüyle ayakların basıp geçtiği, çiğnediği yolu kastederler. Ku­lun en zelîl olduğu ve en fazla boyun eğdiği hali secdedeki halidir.

Bir başka grup ise; "Geceleyin kıyamı uzun tutmak daha faziletlidir. Gündüzse çokça rükû ve secde etmek daha faziletlidir." diyor. Bu grubun delili:

Gece namazına özel olarak "kıyam" ismi verilir. Çünkü Allah (c.c): "Gece kıyama kalk"[509] Hz. Peygamber (s.a.) ise: "Kim Ramazan'da ina-nanarak ve sevabını AUah'tan bekleyerek (gece) kıyama kalkarsa günahı affolunur" buyurmaktadır[510]' Bu yüzden "Gece kıyamı" sözü kullanılır da "Gündüz kıyamı" sözü kullanılmaz." Diyorlar ki: İşte Hz. Peygam-ber'in (s.a.) sünneti buydu. Zira o, gece 11 yahut 13 rekattan fazla namaz kılmazdı.

Bazı gecelerde Bakara, Âl-i İmrân ve Nisa sûrelerini bir rekâtta oku­yarak namaz kılardı[511]' Gündüz ise böyle bir şey yaptığı nakiediimemiştir. Aksine sünnetleri hafif tutardı.

Üstadımız (İbn Teymiye) der ki: Doğrusu kıyam ve secde faziletçe bir­birlerine eşittir. Kıyam, Kur'ân okuma (kıraat) şeklindeki zikrinden dolayı daha faziletli, secde ise vaziyet itibariyle daha faziletlidir. Secde vaziyeti kıyam vaziyetinden, kıyam zikri secde zikrinden daha faziletledir. Hz. Pey-gamber'in (s.a.) tutumu işte böyleydi. Küsüf ve gece namazlarında yaptığı gibi kıyamı uzatınca rükû ve secdeyi uzatırdı; kıyamı kısa tutunca da ve secdeyi kısa tutardı. Farz namazda da aynen böyle yapardı. Nitekim; el-Berâ b. Âzıb: "Hz. Peygamber'in (s.a.) kıyamı, rükûu, secdesi ve itidali takriben birbirine yakındı" diyor.[512]' En iyi bilen Allah'tır. [513]


[503] Bakara: 2/238.

[504] Müslim, 756; Tirmizî, 387; İbn Mâce, 142; Ahmed, 3/302, 391, 412; Nesâî, 5/85

[505] Müslim, 482; Ebu Davud, 875; Nesâî, 2/226. Hadisin devamında: "Çokça dua ediniz' buyuruluyor.

[506] Müslim, 488; Tirmizî, 388; Nesâî, 2/228; İbn Mâce,  1423.

[507] Müslim, 489; Ebu Davud,  1320; Nesâî, 2/227.

[508] Alâk, 96/19.

[509] Müzzemmil: 73/î.

[510] Buhârî, 2/25, 2/27, 30/6, 31/1, 32/1. Müslim, 759; Muvatta, 1/113; Tirmizî, 683; Ebu Davud,  1371; Nesâî, 3/201.

[511] Müslim, 772; Ahmed, 5/384, 397.

[512] Buharı,  10/121;  Müslim, 471.

[513] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/219-221.