admin
Tue 29 December 2009, 04:28 pm GMT +0200
Önsöz
Ebû Abdullah, Ahmed bin Muhammed bin Han-bel eş-Şeybânî el-Bağdâdî. Hicrî 164 senesinde Bağdat´ta dünyaya geldi. İlim ve hadis için Mekke, Medine, Şam, Yemen, Küfe, Basra ve Cezire gibi pek çok beldeyi dolaştı. Süfyân-ı Sevrî, îbn Uyeyne, Abdürrezzâk ve Vekî gibi zamanın şöhretli hadis hocalarından binlerce hadis dinledi. Kendisinden oğullan Abdullah ve Salih, Buharı, Müslim, Ebû Dâvud ve Ebû Hatim gibi şöhretli hadis hafızları hadis ve ilim aldılar, ilim, fıkıh, takva ve verâsı herkesçe kabul edilecek kadar ün yaptı. Sayısı yüzbinlerle ifâde edilebilecek miktarda hadisi ezberlemişti, hadis rivayetindeki sağlamlığı yanında fıkhı konularda da oldukça maharetli idi. Kendisine yöneltilen altmışbin fıkhı meseleyi cevaplamıştı. Hanbelî mezhebinin imamı olarak aranan en üstün özelliklere sahipti. En meşhur eseri e-Müsneâ´dir. Bunun dışında et-Ta´rîh, Kitâbu´z-Zühd, et-Tefsîr ve Cevâbâtu´l-Kur´ân gibi eserleri de vardır. İmâm Ahmed, hicrî 241 yılının Rebiu´l-evvel ayının 12. gecesi Bağdat´ta vefat etti.[1]
"Kitâbü´z-zühd' ler ve Ahmed b. Hanbel’in aynı adlı eseri:
Hicrî ikinci asır, İslâm dünyasında hummalı bir ilim faaliyetinin başlatılıp, geliştirildiği bir dönemdir. Tefsir, hadis, fıkıh ve müsbet ilimlerin her bireri, bu coşkun mesaiden nasibini almıştır. Bilhassa, o devirde İslâm dünyasında yaygın olan ilim anlayışı rivayet ilimlerinin geliştirilmesinde fevkalade önemli bir rol oynamıştır. Zira, bu devirlerde yaygın olan düşünceye göre ilim ancak "Haddesenâ ve Ahberenâ"dan ibarettir. Yani ilim, nakildir ve re´y mezmûmdur.
Hicrî birinci asırda, bahusus hadis, siyer-tarih alanında şifahi olarak gerçekleştirilen nakil sistemi, ikinci asrın başlarında yazılı hale getirilmeye başlanmıştır. İlk asırda da yazım olayına rastlanmasına rağmen, bu çok büyük çapta gerçekleştirilememiştir, ikinci asırda, siyasî, hukukî ve coğrafî şartların etkisiyle yazının yaygınlaştırılması, tedvin ve tasnif hareketini de beraberinde getirmiştir. Kabul edilen görüşe göre., ilk tedvin faaliyetini gerçekleştiren zat İbn Şihâb ez-Zührî [h.50-124/m.670-741]´dir.[2] Daha sonra bu hareket, kademe kademe gelişmiş ve hadis ilimleri sahasında Illncü asırda tasnifin altın çağı yaşanmıştır. En sahih hadis kolleksiyon-ları bu asırda teşekkül ettirilmiştir.
İşte, bahis mevzuu edeceğimiz "Kitâbü´z-zühd´ler de, tedvin asrı olan h.IInci asrın ortaya çıkardığı, Illncü asırda yaygınlaşan, IVncü, Vnci hattâ Vinci asırda örneklerine rastladığımız eser türlerinden bir tanesidir. İkinci asırda tedvin edilen eserler genel olarak, beş grupta toplanmaktadır:[3]
a) Siyer ve mağâzî kitapları
b) Sünen kitapları
c) Camiler
d) Musannefler
e) Belirli bir konuya tahsis edilmiş kitaplar[4]
"Kitâbü´z-zühd"ler de beşinci gruba dahil olan kitaplar zümresinde mütalaa edilmektedir. Bazen, yine bu asırda rastlanılan ve "cüz" olarak tesmiye edilen eser türünden de sayılmaktadır.
Aynı adlı eserlerin yazımı Illncü asırda da genişleyerek devam etmiştir. Fakat bu asırda, müstakil kitap olmanın yanında, Cami´ ve Musannef ismini verdiğimiz eserler içerisinde bir bölüm olarak da yer almıştır. Ulemâdan ziyade, daha çok halk için kaleme alınan bu eserler türü, az da olsa 4., 5. ve 6. asırda da görülmektedir.
Tesbit edebildiğimiz "Kitâbü´z-zühd´leri asırlar itibarıyla şöylece sıralayabiliriz: [5]
İkinci Asır:
1. Zaide b. Kudame es-Sakafî [öl. h,160/m. 776]: Bu zata ait böyle bir eserin olduğu yalnızca İbn Nedim tarafından zikredilmektedir.[6]
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Mübarek [h.H8-181/m.736 -779][7]: Kitabın adı "Kitâbü´z-zühd ve´r-rakâik"tir.[8] Bu türün en meşhur eserlerinden birisidir. Yazmaları günümüze kadar intikal etmiştir. "Ale´l-ebvâb"´, yani konu başlıklarına göre rivayetleri ihtiva eden bir eserdir. Asılsız rivayetleri de içerdiği belirtilmektedir.[9]
Tahkikli ve tahkiksiz neşirleri yapılmıştır. Tahkikli neşrini Habîburrahman el-A´zamî gerçekleştirmiştir, el-A´zamî´nin tahkikini yaptığı bu eser, muhakkike ait bir mukaddime, ve eserin aslı olarak da 11 cüz ve "1627"
rivayetten ibarettir. Ayrıca, sonunda Nuaym b. Ham-mad´m ziyade rivayetlerini ihtiva eden bir bölüm de vardır. el-A´zamî üç yazma nüshayı asıl alarak eseri tahkik etmiştir.[10]
3. Ebû Mes´ûd el-Muâfî b. İmrân el-Ezdî el-Mevsılî [Ö. h.l85/m.801]: ez-Zehebî, bu zatın "zühd"e dair bir eserinin olduğunu kaydetmektedir.[11]
4. Ebû Abdurrahman Muhammed b. Fudayl b. Gazvân ed» Dabbî [ö. h.l95/m.81O]: Eserme, İbn Nedim ve ez-Zehebî işaret etmektedirler.[12]
5. Vekf b. el-Cerrah [h.l29-197/m.746-812]: Bu eser, Abdurrahman b. Abdülcabbar el-Firyâbî´nin tahkiki ile Medine´de basılmıştır. Muhakkik, eserin sonuna hadislerin ve genel olarak diğer haberlerin birer fihristini koymuştur.[13]
Üçüncü Asır:
Bu asırda söz konusu eserleri iki şekilde görmekteyiz: a) Müstakil olarak kaleme alınanlar; b) Cami´ ve Musannef türünden eserlerde bir bölüm halinde yer alanlar.
1. Esed b. Musa b. İbrahim b. Velid b. Abdülmelik b. Mervan b. el-Hakem el-Ümevî [h.l32-212/m.749-827]: Gerek ez-Zehebî ve gerekse Îbnü´1-İmad eser sahibi bir zat olduğuna işaret etmektedirler. Fakat, sarih olarak "Kitâbü´z-zühd"ünün bulunduğunu belirtmiyorlar.[14] el-A´zamî, İb-nü´1-Mübarek´in adı geçen eserine yazdığı mukaddimede Esed b. Musa´nın da "zühd"e dair bir kitabı olduğunu kaydediyorlar. Ancak, kaynak zikredilmiyor.[15]
2. Bişr b. el-Hâris el-Hâfî [h.l50-227/m.767-841]: Kitabına, İbn Nedim işaret etmektedir. [16] Kaydedildiğine göre, bütün
kitapları kendisiyle birlikte gömülmüştür.[17]
3. Ahmed b. Harb b. Abdullah (Ebû Abdullah) en-Neysâbûrî [ö. h.234/m.848]: İbnü´1-İmâd, eser sahibi bir zat olduğunu belirtiyor.[18] "Kitâbü´z-zühd´ü olduğunu ise, kaynak belirt-meksizin el-A´zamî kaydediyor.[19]
4. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780-855]: Eseri üzerinde makalenin sonunda durulacaktır.
5. Hennâd b. es-Serî b. Mus´ab et-Temîmî ed-Dârimî [ö. h.243/m.857]: "Kilâbü´z-zühd" isimli büyük bir eseri olduğuna, kaynaklarda özellikle dikkat çekiliyor.[20]
6. İbrahim b. el-Cüneyd [ö. h.260/m.873]: Hatîb el-Bağdadî, "Zühd ve Rakâik"e dair eserleri olduğunu söylemektedir.[21]
7. Ubeydullah b. Abdülkerim b. Yezîd el-Kureşî Ebû Zür´a er-Râzî[ö. h.264/m.877j[22]
8. Ebû Davud Süleyman b. el-Eş´as es-Sicistânî [h.202-275/m.817-888][23]
9. Muhammed b. İdris İbn Münzir el-Hanzalî Ebû Hatim er-Râzî [h.l95-277/m.810-830][24]
10. Ebû Bekir Ubeydullah b. Muhammed b. Ubeyd İbn Ebi´d-Dünyâ [h.208-281/m.823-894]: Eserinin ismi "Kitabü´z-Zühd-ü Mâlik b. Dinaradır. [25] Bu eserinin yazma bir nüshasının [İstanbul, III. Ahmed Ktb., no.: 591] mevcut olduğu, sayfa adenin ise 126 olduğu belirtilmektedir.[26]
11. Ebû´n-Nasr Muhammed b. Mesûd el-Ayâşî: "Kitâbü´z-zühd" adlı bir eserinin olduğu ve kendisinin bir Şîa âlimi olduğu İbn Nedim tarafından kaydedilmektedir.[27]
12. Utbe b. Gulâm: "Risale fi´z-zühd´ adlı eseri olduğu, yine İbn Nedim tarafından zikredilmektedir.[28]
Üçüncü asırda Cami´ ve Musannef ve daha başka bir bölüm halinde "Kitâbü´z-zühd´e yer veren eserler:
1. Abdürrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi es-Sânânî [h.l24-211/m.741-826]: "el-Musannefy adlı eserinde "Bâbu zühdü´l-enbiyâ", "Bâbu zühdü´s-sahabe" ve "Bâbu halki´l-kafa ve´z-zühd" isminde bâblar açmıştır. İlk bâbda altı rivayet; ikincisinde yedi rivayet; sonuncusunda ise iki rivayet zikretmiştir.[29]
2. Ebû Bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebî Şeybe İbrahim el-Absî [ö. h.235/m.849]: "Kitabü´l-musannef fi´l-ehadîs ve´l-âsâr" adlı muazzam eserinde "Kitâbü´z-zühd" adlı müstakil bir bölüm açmıştır. Peygamberlerin, sahabe ve tabiûnun zühde dair söz ve davranışlarına bu bölümde yer vermiştir. Toplam "1506" rivayet vardır.[30]
3. Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû´l-Hasen İsmail el-Cûfî el-Buhârî [h.l94&256/m.8069-869]: "el-Câmîu´s-sahîh" adh meşhur eserinde zühde dair rivayetleri "Kitabü´r-rikâk" başlığı altında bir bölümde toplamıştır. Eserinin "81nci" bölümüdür. "53" bâbtan oluşmaktadır. İlk babı "Sıhhat ve boş vaktin" kıymetine dairdir. Toplam "168" rivayet vardır.[31]
4. Ebû´l-Hasen Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî [h.206-26 l/m. 821-874] Müslim´de !es-Sahih"inde, "Zühde dair rivayetler", "Kitâbü´z-zühd ve´r-rakâik" başlığı ile bir bölüm halinde toplamıştır. Eserin "53ncü" bölümüdür. "15" bâbdan oluşmaktadır. İlk hadisi Ebû Hureyre (ra)´nin rivayet ettiği; "Dünya mü´minin zindanı, kafirin ise cennetidir" şeklindeki hadistir. Bu bölüm toplam "75" haberi ihtiva etmektedir.[32]
5. Ebû Abdullah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî (İbn Mâce) [h.207-275/m.822-888]: "es-Sünen" adlı eserinde, "Kitâ-bü´z-zühd" başlığı ile bir bölüm açmıştır. Eserin "37nci" bölümüdür. "37" bâbdan teşekkül etmektedir. Ebû Zer el-Ğıfârî (ra)´nin rivayet ettiği, Rasûlullah (sav)´m zühdü tarif eden bir hadisiyle başlamaktadır. Hadisin bir bölümü şöyledir: "Dünyada zühd, helâli haram edinmek veya malı mülkü terketmek değildir. Asıl zühd, kendi elinde olana, ALLAH´ın kudretinde olandan daha fazla güvenmemen-dir..." Bu bölümde "241" haber yer almaktadır.[33]
6. Ebû İsa Muhammed b. Isâ b. Sevre et-Tirmizî [h.209 -279/nı.824-892]: ael-Câmiu´s-sahih" veya "es-Sünen" diye bilinen eserinde, Tirmizî de "Kitâbü´z-zühd" başlığı ile bir bölüm ayırmıştır. Eserin "37nci" bölümüdür. "64" bâbdan oluşmaktadır. İlk bâb ve ilk hadis, Buhârf de olduğu gibi, "Sıhhat ve boş vaktin kıymeti"ne dikkat çeken hadistir. Hadisi İbn Abbas (ra) rivayet etmektedir. Bölümün son hadisi ise Hz. Âişe (ra)´mn, Hz. Muaviye (ra)´ye tavsiyelerini içeren bir mektupla ilgilidir. Bölüm "111" rivayeti ihtiva etmektedir.[34]
7. Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybe el-Kûfî [h.213-273/m.828-889]: "Uyûnu´l-Ahbâr" adlı "10" bölümden meydana gelen eserinin bir bölümünü "Kitâbü´z-zühd" teşkil etmektedir [35]İbn Kuteybe´nin bu eseri 1927´de Dâru´l-kutubi´l-Mısriyye" tarafından basılmıştır.[36]
Dördüncü Asır:
1. Ebû´l-Hasen AH b. Muhammed b. Ahmed [h.257-338/m. 870-949]: Eserinin adı "Kitabü´l-hadîs fi´z-zühd" dür.[37]
2. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. İbrahim b. Süleyman el-İsbahânî [hb269-343/m.882-954]: Eserinin adı "Kita-bu´r-rakâik" tir.[38]
3. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. Şuayb eş-Şuaybî en-Neysâbûrî [ö. h.357/m.967]: Zühde dair bir eserinin olup, 40´tan fazla cüzden teşekkül ettiğini, el-A´zamî "el-Cevâhirü´l-Muziyye ve Keşfü´z-Zünûn´ dajx naklediyor.[39]
4. Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin b. Abdullah el-Bağdâdî el-Âcurî [ö. h.360/m.970]: el-A´zamî "Keşfü´z-Zünûn´a. istinaden, el-Âcûrfnin zühde dair bir eseri olduğunu nakletmektedir.[40]
5. Ebû Ubeydullah Muhammed b. İmrân b. Mûsâ b. Saîd b. Abdullah el~Merzubânî [h.297-384/m.909-994]: Eserinin adı "Kitâbü´z-zühd ve ahbârü´z-zühhâd"
6. (İbn Şahin) Ebû Hafs Ömer b. Ahmed b. Osman b. Ahmed el-Bağdâdî [h.297-385/m.909-995]: "Kitâbü´z-zühd" adlı yüz cüzlük bir eserinin olduğu kendisinden nakledilmektedir.[42]
7. Ebû´l-Kasım Halef b. el-Kasım b. Sehl el-Endelûsî İbnü´d-Debbâğ [h.325-393/m.938-1002][43]
8. Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Hamdeveyh b. Nuaym ed-Dabbî en-Neysâbûrî [h.321-405/m.933 -1014]: Hakim, Buhârî ve Müslim´in Sahîh´leri üzerine yazmış olduğu "el-Müstedrek ale´s-sahîhayn" adlı eserinde, zühde dair rivayetler için, "Kita-bü´r-rikâk" diye bir bölüm ayırmıştır. "104" hadisi ihtiva etmektedir. İlk hadisi Muaz b. Cebel (ra)´in rivayet ettiği Rasulullah´m şu tavsiyesidir: "Dininde samimî ol, az bir amel yapsan dahi o sana yeter.[44]
Hâkim Vnci asırda vefat etmesine rağmen biz onu IVncü asırda zikrettik. Çünkü ömrünün çok büyük bir kısmını bu asırda yaşamış ve eserlerini de bu asırda vermiştir. [45]
Beşinci Asır:
1. Hafız Ebû Bekir Ahmed b. Hüseyin el-Beyhekî [h.348^58/m.994-1065]: "Kitâbü´z-zühd" olarak bir ciltlik bir eseri olduğu kaydedilmektedir.[46] Kettânî ayrıca bir de "Kitabü´z-zühd es-sağîr" olmak üzere ikinci bir kitabının olduğunu belirtmektedir.[47] el-A´zamî, el-Beyhekî´nin "Kitâbü´z-zühd el-kebîr" adlı eserinin bir nüshasının [Haydarâbad-Âsafiye Kütüphanesinde büyük boy "346" sayfa halinde mevcut olduğunu, "h.626" senesinde yazılmış bir diğer nüshanın ise [Medine-Arif Hikmet Kütüphane-si]nde bulunduğunu zikrediyor.[48]
Altıncı Asır:
1. Ebû Muhammed İbn Abdurrahman b. Abdullah b. Hüseyin b. Saîd el-Ezdî el-İşbilî (İbnü´l-Herrât) [h.510-581/m.H16 -1185]: Eserin adı, "Kitabü´r-rekâik"tir.[49]
Ahmed b. Hanbel´in “Kitâbü´z-zühd"ü:
1. Eserin Kendisine Nisbeti:
Ahmed b. Hanbel´in "Kitâbü´z-zühd" adlı bir eserinin olduğu hemen hemen bütün kaynaklarda zikredilir. Ayrıca İbn Teymiyye, Ebû Nuaym ve es-Safedî ve benzeri âlimlerin kitap hakkında değerlendirmelerinin bulunuyor olması, söz konusu kitabın ilim tarihi boyunca beyne´l-ulemâ meşhur ve mütedâvil olduğunu gösterir. Kitabın bugün elimizde olması da, eserin ona nisbeti konusunda kat´î bir bilgi verebilir. Zira, "Kitâbü´z-zühd"ü ondan rivayet edenlerin ilk üç tanesi aynen "el-Müsned" adlı eserini kendisinden rivayet eden râvilerdir.[50] İlk râvisi ise, oğlu Abdullah b. Ahmed´dir. Eserin râvilerini sırayla şöylece tesbit etmek mümkündür:
1. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780-855]
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Ahmed b. Hanbel [h.213-290/m.828-902]
3. Ebû Bekir Ahmed b. Ca´fer b. Hamdan b. Mâlik el-Katiî
[h.274-368/m.887-978]
4. Ebû Ali el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. el-Müzeh-heb [h.355^44/m.965-1052]
5. Ebû Tâlib Abdülkâdir b. Muhammed b. Yusuf el-Yusufî [Ö. h.516/m.H22]
6. Ebû´l-Kasım Yahya b. Esad b. Yahya b. Bûş et-Tâcir [ö. h.593/m.ll96]
7. Takıyyüddin Ebû Muhammed Abdurrahman b. Ebû´l-Fehnı b. Abdurrahman el-Yeldânî el-Abbasî [h.568~655/ m.ll72-1257]
8. Nâsırüddîn Ebû Abdullah Muhammed b. Yusuf b. Muhammed b. Abdullah ed-Dımeşkî İbnü´l-Mihtar [Ö.h.717/m.l317]
Eserin başında verilen isnad bilgisine göre kitap tek isnadla günümüze kadar gelmiştir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, ilk üç râvinin "Müsned"i rivayet eden zatlar olması, bahusus, ilk râvinin Ahmed b. Hanbel´in oğlu Abdullah olup, babasına nisbet ederek eseri rivayet etmesi, kitabın aslının imama ait olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu noktada şöyle bir soru hatıra gelebilir. Acaba, kitapta mevcut olan "2379" rivayetin tamamı, bizzat Ahmed b. Hanbel tarafından rivayet edilmiş midir? Yani, eserde Ahmed b. Hanbel rivayet etmediği halde, sonraki râviler tarafından ona sokuşturulmuş haber ve rivayetler mevcut mudur?
Eserin tahkikim yapan zat, bu konuda herhangi bir bilgi vermiyor. Ancak kitabın tetkiki neticesinde bütün rivayetlerin İmam Ahmed´e ait olmadığı, onun tarafından rivayet edilmediği anlaşıh yor. Bunu iki bakımdan tesbit edebilmek mümkündür. Şöyle ki:
a. Birincisi, rivayetlerin başındaki senedlere bakılarak; oğlu Abdullah doğrudan babasından aldığı haberlerde ya
"Haddesenâ Ebî" veya "Haddesenî Ebî" ibaresini kullanıyor. Ancak, öyle rivayetler var ki Abdullah babasından zikretmiyor. Bu iki ihtimali hatıra getirebiliyor. Birincisi: Böyle bir haberi Abdullah hem babasından ve hem de babasının üstündeki râviden işitmiştir. İsnadın âli olması bakımından babasını zikretmeyip, yalnızca bir üstteki râviden haberi nakletmiştir. Nitekim böyle olan rivayetlerin bir kısmı "el-Müsned´de yer almakta ve oraya bakıldığı zaman senedinde Ahmed b. Hanbel´in mevcud olduğu görülmektedir. Fakat Ahmed b. Hanbel´e nisbet edilen bir eserde onun rivayet ettiği bir haberin isnadından, ne gerekçe ile olursa olsun adının çıkartılması ma´kul gözükmemektedir. O bakımdan bu nevi rivayetlerin, en azından bir kısmının imama ait olmadığı ihtimal dahiline girmektedir.
ikincisi: Abdullah bu nevi rivayetleri başka râvilerden işitmiş ve kitabı rivayet ederken ona ilave etmiştir.
Bu kanaatimizi kuvvetlendiren bir önemli husus ise: Gerek Ahmed b. HanbeFin oğlu Abdullah´ın ve gerekse onun râvisi el-Katiî´nin el-Müsned´e İmam Ahmed´e ait olmayan rivayetleri der-cetmiş olmaları gerçeğidir. Bunu, Şemsüddin Ebû´1-Hayr Muham-med el-Cezerî [h.750-833/m. 1349-1429] Kitâbu´l-masadi´l-Ahmec adlı eserinde belirttiği gibi[51] daha başka muhakkik âlimler de söylemektedirler. Hattâ Müsned´de var olduğu ileri sürülen uydurma haberlerin, bu kabil İbn Hanbel´e ait olmayıp da, oğlu Abdullah ve onun râvisi el-Katiî tarafından esere ilave edilen rivayetler içerisinden çıktığı görüşü de vardır.
Şu halde, aynı durumun Kitâbü´z-zühd için de söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
b. İkincisi: Ahmed b. Hanbel´in bizzat kendi faziletine dair rivayetlerin eserde yer almış olmasıdır. Örneğin "528" numaralı haberde şöyle denilmektedir: "Bişr b. el-Hâris şöyle demiştir: ´Ahmed b. Hanbel körüğe girdi ve kıpkırmızı altın gibi çıktı.´ Râvilerden Ali b. Haşrem diyor ki: ´Bişr´in bu sözü Ahmed b. Hanbel´in kulağına gittiği vakit o: ´Yaptığımızda Bişr´i razı eden. ALLAH´a hamdolsun´ demiştir."
Haberin senedi "Abdullah Hamza et-Tartûsî ve Ali b. el-Haş-rem"den oluşmaktadır. Binaenaleyh bir haber hem sened ve hem de metin yönünden Ahmed b. Hanbel´in kendi rivayeti olamaz.
"1036" ve "1855" numaralı rivayetler de bu kabil olup, İbn Hanbel´in doğrudan faziletini ifade eden haberlerdir.[52]
Bütün bunlar gösteriyor ki, Ahmed b. Hanbel´e nisbet edilen Kitâbüz-zühd adlı eserdeki rivayetlerin tamamı onun kendi rivayeti değildir. [53]
2. Eserin Tahkiki Üzerine Birkaç Söz:
Kitâbü´z-zühd´ün iki baskısı yapılmıştır. İlki tahkiksiz olup, ikincisi Muhammed es-Saîd Besyûnî Zağlûl tarafından 1. baskı asıl alınarak tahkikli bir şekilde basılmıştır. Bu baskıda rivayetlere baştan sona numara da verilmiştir.
Ancak eser tedkîk edildiği zaman yapılan tahkikin titiz bir çalışma olmadığı göze çarpmaktadır. Şöyle ki:
a. Eserin yazma nüshaları hakkında hiçbir bilgi verilmemektedir. Yalnızca "Birinci baskı esas alınmıştır" denilmektedir. Halbuki sağlıklı bir tahkikin yapılabilmesi birden fazla yazmanın varlığına bağlıdır.
b. Kitabın râvileri hakkında yeterli tanıtım ve izahat da verilmemiştir. Hattâ râvilerin isim ve lakaplarında görülen yanlışlıklar olduğu gibi muhafaza edilmiştir. Örneğin eserin son râvisi Nâsirüddîn Ebû Abdullah "İbnü´l-Minhar" olarak kaydedilmiştir. Halbuki kaynaklarda "İbnü´l-Mihtar" şeklinde geçmektedir.[54]
Ondan bir önceki râvi olan, Takiyyüddîn Ebû Muhammed Ab-durrahman ise, "el-Beledânî" şeklinde zabte dil mistir. Oysa wel-Yeldânî veya el-Yeledânî" olması gerekmektedir. "Yelda"mn Şam köylerinden biri olduğu, bu zat da oralı olduğu için buraya nisbet edilerek "el-Yeldânî" denildiği kaynaklarda tasrih edilmektedir.[55]
c. Ayrıca, kitabın girişinde, "İlmî emaneti muhafaza etmek bakımından, birinci baskıdaki izahların aynen bu baskıda da almdığı" özellikle belirtilmesine rağmen râvilerin tanıtımı ile ilgili önemli açıklamaların alınmadığı görülmektedir. Örneğin "349" rivayette Ka´b ile ilgili "362"de Ebû Bekir el-Ca´d´la ilgili "441"de Mâlik b. Enes´le ilgili açıklamalar bunların bazılarıdır.
d. Birinci baskıda mevcut olan bazı rivayetler bu baskıda yer almamaktadır. Örneğin "36ncı" rivayetten önce olması gereken şu rivayet: "´Ebû Hureyre (ra) diyor ki: "Rasûlullah (sav): ´ALLAH´ım! Ehlimin rızkını, hayatlarını idâme ettirebilecekleri kadar kıV diye dua ederdi.´" ve "1434" numarada bulunması gereken: "Katâde´nin rivayetine göre Alâ b. Ziyâd şöyle demiştir: ´Biz, kendimizi ellerimizle cehenneme koyduk. Ancak, ALLAH dilerse kendimizi oradan çıkartabiliriz.´" şeklinde ki rivayet 2. baskıda yoktur. Bunlar matbaada da düşmüş olabilir.
Tahkik hakkında bu noktalara dikkat çekmekle iktifa ediyoruz. [56]
3. Eserin Muhtevası Ve Tercümesi Hakkında:
Ahmed b. Hanbel´in Kitâbü´z-zühd´il "ale´1-Esmâ", yani şahıs isimleri esas alınarak meydana getirilmiş bir eserdir. Bu durum eserin bir eksikliği olarak kaydedilmektedir.[57] Zira aranılan rivayetlerin bulunması noktasında kullanımı güçleştirmektedir.
Şayet bir bölümleme yapılacak olursa, eserin dört bölümden meydana geldiği söylenebilir.
a) İlk bölümde Hz. Peygamber´in (sav) zühdle ilgili söz ve dav ranışlanna yer verilmektedir. "180" rivayet vardır.
b) İkinci bölümü, peygamberlerin zühdüne dair haberler teşkil etmektedir. Bunlar: Yunus, Süleyman, Eyyüb, Âdem, Lokman, Nûh, İsa, Musa, Dâvud, İbrahim ve Yusuf (aleyhimüsselatü vesselam)" peygamberlerdir. Bu bölümde toplam "476" rivayet vardır.
Burada şu hususu da belirtmek yerinde olur. Her isim altında zikredilen rivayetlerin tamamı o isimle ilgili değildir. Hattâ bazen başlıktaki zâtla ilgili üç-beş rivayet zikredilmekte, daha sonra, ne onunla ve hattâ ne de zühdle ilgili olmayan haberler yer alabilmektedir. Bu durum hemen hemen her bölümde böyledir.
c) Üçüncü bölüm, sahabenin zühdüne dair rivayetleri muhtevidir. Ebû Bekir (ra)´la başlamakta, Amir b. Abdu Kaysla ilgili rivayetlerle bitmektedir. "613" rivayet vardır.
d) Dördüncü bölüm ise, tabîûndan bazı zevatın zühdüne dair haberlerden oluşmaktadır. "1118" rivayet vardır.
Bu arada şu noktayı da hatırlatmakta fayda vardır: Kitapta mevcut olan rivayetlerin hepsi sağlam ve sahih haberler olarak telakki edilmemelidir. Genel İslâmî prensiplere çelişki arzeden içerikte rivayetlerin varolduğu da bilinmelidir, Özellikle Cenab-ı Hak hakkında antropomorfik imajlar içeren rivayetlere rastlanmaktadır. Kitabın tercümeye esas olan matbu nüshasında hadisler numaralandırılmıştır. Ancak birkaç yerinde muhakkikin hatâsı sebebiyle hadis numaralarında atlama olmuştur. Sözkonusu yerlerde bu duruma dipnotta işaret edilmiştir. Böyle olan yerlerde okuyucunun dikkati çekilmiştir. Ayrıca, İsrâiliyata dair haberler rivayet etmekle şöhret bulmuş Vehb b. Münebbih vb. kişilerden çok sayıda rivayetler vardır ki bu haberler ihtiyatla karşılanmalıdır.
Tercümeye gelince: Eserin çevirisi okunurken şu hususların bilinmesinde fayda vardır:
Herşeyden önce, kitabın Arapça´sında mevcut olanların hepsi Türkçe´ye aktarılmamıştır. Rivayetlerin başında mevcut olan se-nedler, yalnızca bir veya ikinci râvileri itibariyle çevrilmiştir. Binaenaleyh çevrilmeyen kısımlarla ilgili dipnotlar da terceme edilmemiştir.
Dipnotlarda tamamen teknik kıymeti bulunan açıklamalar da Türkçe´ye aktarılmamıştır. Kaynak gösterilen eserlerin sadece ismi, cilt ve sahife numarası terceme edilmiş olup, metnin anlaşılmasında katkısı bulunmayan açıklamalar olduğu gibi bırakılmıştır.
Çeviri esnasında ve sonrasında azamî gayret gösterilerek, iyi bir Türkçe metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Şüphesiz ki mutlak kemal, varlığı mutlak olan Zat´a mahsustur. Çevirinin faydalı olması en büyük temennimizdir.
Mehmed Emin İnsanoğlu
Ankara, 1992[58]
Kaynaklar
1. Abdürrezzak Ebû Bekir, el-Musannef, ty.
2. Ahmedb. Hanbel, el-Müsned, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
3. Ahmedb. Hanbel,Kitabuz-Zühd, Beyrut, 1986.
4. Buhârî, es-Sahih, İst., Çağrı Yay., 1982.
5. Hâkim Ebû Abdullah, el-Müstedrek, Beyrut, ty.
6. İbn Abdilberr, Câmi-u Beyâni´l-îlm, Kahire, 1982.
7. İbnü´l-Cezerî Şemsüddin, Kitabü´l-Mas´****´l-Ahmed, thk. M. Zâhid el-Kevserî, Kahire, 1929.
8. İbn Ebi Şeybe Ebû Bekir, el-Musannef fi´l-Ahâdis ve´l-Âsâr, Beyrut, 1989.
9. İbnü´1-İmâd Ebûl-Felâh Abdülhayy, Şezerâtü´z-Zeheb Ahbâr-u men Zeheb, Beyrut, ty.
10. İbn Kuteybe Ebû Muhammed Abdullah, el-Maarif, thk. Servet Ukkâşe, Kahire, Dâru´l-Maarif.
11. İbn Mâce, es-Sünen, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
12. İbnü´l-Mübarek Abdullah, Kitâbü´z-zühd ve´r-Rakâik, thk. Habîburrahman el-A´zamî, Beyrut, ty.
13. İbn Nedim, Ebü´l-Ferec Muhammed b. Yakub el-Varrâk, el-Fihrist, Kahire, ty.
14. el-Kettânî Muhammed b. Ca´fer, er-Risâletü´l-Mustatrafe, İstanbul, 1986.
15. Koçyiğit, Talat, Hadis Tarihi, Ankara, 1981.
16. Ebû´l-Mahasin, Muhammed b. AH, Zeylü TezkiretVl-Huffâz
thk. M. Zâhid el-Kevserî, Mekke, ty.
17. Müslim, es-Sahih, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
18. el-Maraşlı, Yusuf Abdurrahman, İlmü Fehreseti´l-Hadis, Rd-yad, 1986.
19. Tirmizî, es-Sünen, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
20. Unat, Faik Reşit, Hicrî Tarihleri Miladi Tarihe Çevirme Kılavuzu, Ankara, 1988.
21. ez-Zehebî, Tezkiretü´l-Huffâz, Mekke, ty. [59]
Mukaddime
Hamd, ALLAH´a (cc) mahsustur. O´na, hamd eder, O´ndan yardım ve hidayet ister, O´ndan mağfiret dileriz. Nefislerimizin ve amellerimizin kötülük ve şerrinden ALLAH´a sığınırız. ALLAH, kime hidayet nasib etmişse, onu, sapıklığa götürecek ve yine kimi dalâlette bırakmış ise, onu hidâyete kavuşturacak hiç kimse yoktur. ALLAH´tan başka hiçbir ilâh olmadığına, O´nun ortağının da bulunmadığına şehadet ederiz: ALLAH (cc) Rasülünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, o kâfirler hoşlanmasalar da (hak dini) bütün dinlere üstün kılsın... ALLAHım! Salât ve selâm, efendimiz Muham-med´e, onun âl ve ashabının üzerine olsun.
ALLAH Tebâreke ve Teâlâ, zühd ve verâ´da imam olan Ehl-i sünnetin imamı Ahmed b. Hanbel´e ait bu Kitâbu´z-zühd´ün tahkikini muvaffak kılmıştır. Biz bu kitabın tahkikinde matbu olan nüshasını esas aldık. Rivayetleri, itimad ettiğimiz kaynaklardan mukayese ettik. Özellikle Ahmed b. Hanbel´in Müsned\, Ebû Nuaym´m Hılyetü´l-evliyâ´sı başta olmak üzere şayet matbu olan nüshada bir hata ile karşılaşmışsak, bunun doğrusunu, hataya işaret ederek dipnotta kaydettik. Bu konuda, kendisinde hata bulunan hadislerin, yer almış oldukları diğer kaynaklara da müracaat ettik. Matbu nüshanın dipnotunda bulunanların hepsini, bu baskının dipnotuna da aldık. Bunu yaparken, ilmi, emâneti ve istifâdenin daha çok olmasını göz önünde bulundurduk.
ALLAH Tebâreke ve Teâla´dan, cümlemizi sevdiği ve razı olduğu işlere muvaffak kılmasını ve yaptıklarımızın sırf kendi rızası için olmasına imkan vermesini temenni ederim. ALLAH´ın selâm, rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
Muhammed Saîd Besyûnî Zağlûl[60]
İlk Baskının Önsözü
Hamd, âlemlerin Rabbı olan ALLAH´a, âkibet muttakîlere, salât ve selâm peygamberlerin en üstününe olsun.
Öteden beri, zühde dair yazılmış olan en mükemmel eser ara-nılagelmiş ve arzulanmış tır. Bu eser, hadisçilerin imamı, büyük imam Ahmed b. Hanbel´in eseridir. Nihayet ALLAH Teâla, birtakım kardeşlerimizi neşrine muvaffak kılmıştır. ALLAH çabalarının karşılığını versin. Kitap, piyasaya çıkarılmış ve ilgili çevreleri sevindirmiştir. Artık talebeler, güzelliklerinden istifade edebilir, doğru yolda olanlar, kıymetli verilerinden yararlanabilir ve zâhidler, kaynağından zühdü içebilirler. Hiç şüphesiz bu eser, durgun gayretleri harekete geçiriyor ve insanı (en güzel) amel ve sözlere teşvik ediyor. Ayrıca gecesi, gündüzü gibi berrak olan bir yola sevk ediyor. Dahası, çoğu zaman, nefsaniyeti taşmış kişileri ikâz ederek, korku ve ümid ortamına çekiyor ve gönlünün derinliklerinden gelen bir saik ile bu insanları Selef-i Sâlihîne iktidâ ediveriyor ve onların nümûne-i timsâl olan yollarına giriyor. Nasıl girmez ki? Bu eserde, İmam Ahmed, peygamberlerin, sahabe ve tâbiun´un (ra) zühdleri-ne dair rivayetleri bir araya getirmiştir. Onun hakkında, şeyhülislâm, zamanının allâmesi Ahmed b. Teymiyye zühd kitablarmdan bahsederken şöyle demiştir: "Bu sahada yazılan en güzel kitab İmam Ahmed´in Kitâbü´z-zühd*il&ixr. Kendisine, el-Hılye sorulunca da; "Zâhidlerin haberlerine dâir kaleme alınan eserlerin en iyilerinden bir tanesidir. Orada nakledilenler, Kuşeyrî´nin Risâle´sin-de ve şeyhi es-Sülemi´nin eserleri ile İbn Hamis´in Menâkibü´l-ebrâr´ı vb. eserlerde nakledilenlerden daha sahihtir. Ancak, İmam Ahmed´in Kitabü´z-zühd´ii nakil bakımından el-Hılye´den daha sahihtir, demiştir. [61] Safuetü´s-safve´den ise, şöyle söz etmiştir: Genellikle bunların haberleri sahihtir. Fakat, bâtıl hadis ve hikâyeler de vardır. Ama İmam Ahmed´in Zühd´ün&e mevzu hadis ve hikâyeler yoktur. Zira o, eserlerinde hadis uydurmakla maruf olan kimselerin hadislerine yer vermemiştir. Bazan nakledenlerin sû-i hıfzından neş´et eden mevzu unsurlara rastlanabilmektedir. Aynı şekilde, onun eserlerindeki merfû hadislerden de kasden uydurma olanı yoktur. Nitekim, Müsned´inde de olmadığı gibi. Ancak Müsned´inde râvilerin galatından kaynaklanan bazı unsurlar vardır. Bu ise, İslâmiyât alanındaki bütün eserlerde görülebilir. Hatadan masum olan yalnızca Kur´ân´dır. Sahih eserlerin en üstünü, Buhârfnin kitabıdır. Onda, sahibinin hata ettiği metin yoktur. Ne var ki, içerisinde hata olan bazı hadis lafızlarına rastlamak mümkündür." (Ahmed b. Teymiyye, Buhârî ve Müslim´deki bazı hususlardan da söz etmiştir.)
Bu arada, Harem-i Şerif ve Dâru´l-Hadis müderrislerinden, faziletli üstadımız, Muhammed b. Abdurrezzak Ali Hamza´ya da teşekkürlerimizi arzetmeden geçemeyeceğiz. Hadis, hadis ricali vb. eserlere müracaat etmek suretiyle kitabın tashihi, ve dipnotlarıyla yakından ilgilenmişlerdir. Kendileri, hadis ve hadis ricali konusunda uzmandırlar. Aynı şekilde basımdan sonra da o ve bazı faziletli âlimlerimiz, kitabın tetkikiyle ilgilenmişler ve eser, imkan nisbetinde iyiden iyiye tashih edilmiştir.
Eş-Şeyh Abdurrahman b. Kasım[62]
[1] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık:
[2] İbn Abdİlberr, Câmi-u beyâni´l-ilm, s.127; Kettânî, Risâletü´l-müstatrafe, s.4; Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s.201
[3] Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s.208.
[4] ez-Zehebî, Tezkiretü´l-huffâz, c.l, s.216; îbnü´l-îraâd, Şezerâtü´z-zeheb, c.l, s.251.
[5] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: I-II
[6] İbn Nedim, Kitabü´l-fihrisl, s.282.
[7] ez-Zehebî, age, c.l, s.275.
[8] el-Fihrisl, s.284,
[9] Kettânî, age, s.51.
[10] Ibnü´l-Mübarek, Kitâbü´z-zühd ve´r-rekâik, thk. Habîburrahman el-A´zamî, ty., Beyrut.
[11] ez-Zehebî, age, 8:1, s.289.
[12] el-Fihristy s.282; ez-Zehebî, age, c.l, s.315.
[13] Yusuf Abdurrahman el-Maraşlı, îlm-ü fehreseti´l- hadis, s.61.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: II-III.
[14] ez-Zehebî, age, c.l, s.42; İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.27.
[15] el-A´zamî, age, s.15.
[16] el-Fihrist, s.235.
[17] Ibnü´1-Imâd, age, c.2, s.59.
[18] İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.80.
[19] el-A´zamî, age, s.15.
[20] ez-Zehebî, age, c.2, s.507; İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.104; el-Kettânî, age, s.51.
[21] el-A´zamî, age, s.15.
[22] Koçyiğit, age, s.263.
[23] el-A´zamî, age, s.15.
[24] Koçyiğit, age, s.264.
[25] el-Fihrist, s.235.
[26] el-A´zamî, age, s.15.
[27] el-Fihrist, s.245.
[28] el-Fihrist, s.236.
[29] Abdürrezzâk, el-Musannef, c.ll, s.308, 310, 453.
[30] İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, c.7, s.65-246.
[31] Buhârî, es-Sahîh, c.7, s.169.
[32] Müslim, es-Sahîh, e.3, s.2273. [Müslim´de olduğu halde mevzuat kitaplarında yer alan hadislerden bir tanesi de budur. Hadisin uydurma olduğunu, gerekçesini belirtmeksizin es-Sağânî Mevzuatında (s.13) zikretmektedir. Bu kanaati âlimlerce şiddetle eleştirilmiştir. Hadis, aynı zamanda Tirmizî ve İbn Mâce´nin "Kitâbü´z-zühd" bölümlerinde de geçmektedir.]
[33] İbn Mâce, es-Sünen, c.2, s.1373.
[34] Tirmizî, es-Sünen, c.4, s.550.
[35] el-Fihrist, s.85.
[36] îbn Kuteybe, el-Maarif; thk. Servet Ukkûse, Mukaddime, s.53
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: III-VI.
[37] el-Fihrist, s.337; Ibnü´1-Imâd, age, c.2, s.347.
[38] ez-Zehebî, age, c.3, s.387; Îbnii´1-İmâd, age, c.2, s.980.
[39] el-A´zamî, age, s.15.
[40] el-Fihrist, s.148; İbnü´1-İmâd, age, c.3, s.111.
[41] ez-Zehebî, age, c.3, s.987.
[42] ez-Zehebî, age, c. 3, s.1025.
[43] Hâkim, el-Müstedrek, c.4, s.306.
[44] ez-Zehebî, age, c.3, s.1133; Ibnü´1-Imâd, age, c.3, s.304; el-Kettânî, age, s.51.
[45] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VI-VIII.
[46] el-Kettânî, age, s.51.
[47] el-A´zamî, age, s.16.
[48] ez-Zehebî, age, c.3, s.1350.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII.
[49] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c.l, s.2.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII.
[50] Ibnü´l-Cezerî, el-Mas´adii´l-Ahmed, s.20.
[51] ibn Hanbel, Kitâbü´z-zühd, s.157.
[52] Ibn Hanbel, age, s.276-444.
[53] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII-XI
[54] İbnü´1-İmâd, age, c.6, s.38,
[55] İbnü´1-İmâd, age, c.5, s.269; Zeyl-i Tezfciretü´l-Huffâz, thk. el-Kevserî, s.16.
[56] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XI-XII.
[57] el-Kettânî, age, s.51.
[58] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XII-XIII.
[59] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XIV-XV.
[60] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: 6.
[61] Mecmû´u´l-fetâvâ, 18/72.
[62] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: 7-8.
Ebû Abdullah, Ahmed bin Muhammed bin Han-bel eş-Şeybânî el-Bağdâdî. Hicrî 164 senesinde Bağdat´ta dünyaya geldi. İlim ve hadis için Mekke, Medine, Şam, Yemen, Küfe, Basra ve Cezire gibi pek çok beldeyi dolaştı. Süfyân-ı Sevrî, îbn Uyeyne, Abdürrezzâk ve Vekî gibi zamanın şöhretli hadis hocalarından binlerce hadis dinledi. Kendisinden oğullan Abdullah ve Salih, Buharı, Müslim, Ebû Dâvud ve Ebû Hatim gibi şöhretli hadis hafızları hadis ve ilim aldılar, ilim, fıkıh, takva ve verâsı herkesçe kabul edilecek kadar ün yaptı. Sayısı yüzbinlerle ifâde edilebilecek miktarda hadisi ezberlemişti, hadis rivayetindeki sağlamlığı yanında fıkhı konularda da oldukça maharetli idi. Kendisine yöneltilen altmışbin fıkhı meseleyi cevaplamıştı. Hanbelî mezhebinin imamı olarak aranan en üstün özelliklere sahipti. En meşhur eseri e-Müsneâ´dir. Bunun dışında et-Ta´rîh, Kitâbu´z-Zühd, et-Tefsîr ve Cevâbâtu´l-Kur´ân gibi eserleri de vardır. İmâm Ahmed, hicrî 241 yılının Rebiu´l-evvel ayının 12. gecesi Bağdat´ta vefat etti.[1]
"Kitâbü´z-zühd' ler ve Ahmed b. Hanbel’in aynı adlı eseri:
Hicrî ikinci asır, İslâm dünyasında hummalı bir ilim faaliyetinin başlatılıp, geliştirildiği bir dönemdir. Tefsir, hadis, fıkıh ve müsbet ilimlerin her bireri, bu coşkun mesaiden nasibini almıştır. Bilhassa, o devirde İslâm dünyasında yaygın olan ilim anlayışı rivayet ilimlerinin geliştirilmesinde fevkalade önemli bir rol oynamıştır. Zira, bu devirlerde yaygın olan düşünceye göre ilim ancak "Haddesenâ ve Ahberenâ"dan ibarettir. Yani ilim, nakildir ve re´y mezmûmdur.
Hicrî birinci asırda, bahusus hadis, siyer-tarih alanında şifahi olarak gerçekleştirilen nakil sistemi, ikinci asrın başlarında yazılı hale getirilmeye başlanmıştır. İlk asırda da yazım olayına rastlanmasına rağmen, bu çok büyük çapta gerçekleştirilememiştir, ikinci asırda, siyasî, hukukî ve coğrafî şartların etkisiyle yazının yaygınlaştırılması, tedvin ve tasnif hareketini de beraberinde getirmiştir. Kabul edilen görüşe göre., ilk tedvin faaliyetini gerçekleştiren zat İbn Şihâb ez-Zührî [h.50-124/m.670-741]´dir.[2] Daha sonra bu hareket, kademe kademe gelişmiş ve hadis ilimleri sahasında Illncü asırda tasnifin altın çağı yaşanmıştır. En sahih hadis kolleksiyon-ları bu asırda teşekkül ettirilmiştir.
İşte, bahis mevzuu edeceğimiz "Kitâbü´z-zühd´ler de, tedvin asrı olan h.IInci asrın ortaya çıkardığı, Illncü asırda yaygınlaşan, IVncü, Vnci hattâ Vinci asırda örneklerine rastladığımız eser türlerinden bir tanesidir. İkinci asırda tedvin edilen eserler genel olarak, beş grupta toplanmaktadır:[3]
a) Siyer ve mağâzî kitapları
b) Sünen kitapları
c) Camiler
d) Musannefler
e) Belirli bir konuya tahsis edilmiş kitaplar[4]
"Kitâbü´z-zühd"ler de beşinci gruba dahil olan kitaplar zümresinde mütalaa edilmektedir. Bazen, yine bu asırda rastlanılan ve "cüz" olarak tesmiye edilen eser türünden de sayılmaktadır.
Aynı adlı eserlerin yazımı Illncü asırda da genişleyerek devam etmiştir. Fakat bu asırda, müstakil kitap olmanın yanında, Cami´ ve Musannef ismini verdiğimiz eserler içerisinde bir bölüm olarak da yer almıştır. Ulemâdan ziyade, daha çok halk için kaleme alınan bu eserler türü, az da olsa 4., 5. ve 6. asırda da görülmektedir.
Tesbit edebildiğimiz "Kitâbü´z-zühd´leri asırlar itibarıyla şöylece sıralayabiliriz: [5]
İkinci Asır:
1. Zaide b. Kudame es-Sakafî [öl. h,160/m. 776]: Bu zata ait böyle bir eserin olduğu yalnızca İbn Nedim tarafından zikredilmektedir.[6]
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Mübarek [h.H8-181/m.736 -779][7]: Kitabın adı "Kitâbü´z-zühd ve´r-rakâik"tir.[8] Bu türün en meşhur eserlerinden birisidir. Yazmaları günümüze kadar intikal etmiştir. "Ale´l-ebvâb"´, yani konu başlıklarına göre rivayetleri ihtiva eden bir eserdir. Asılsız rivayetleri de içerdiği belirtilmektedir.[9]
Tahkikli ve tahkiksiz neşirleri yapılmıştır. Tahkikli neşrini Habîburrahman el-A´zamî gerçekleştirmiştir, el-A´zamî´nin tahkikini yaptığı bu eser, muhakkike ait bir mukaddime, ve eserin aslı olarak da 11 cüz ve "1627"
rivayetten ibarettir. Ayrıca, sonunda Nuaym b. Ham-mad´m ziyade rivayetlerini ihtiva eden bir bölüm de vardır. el-A´zamî üç yazma nüshayı asıl alarak eseri tahkik etmiştir.[10]
3. Ebû Mes´ûd el-Muâfî b. İmrân el-Ezdî el-Mevsılî [Ö. h.l85/m.801]: ez-Zehebî, bu zatın "zühd"e dair bir eserinin olduğunu kaydetmektedir.[11]
4. Ebû Abdurrahman Muhammed b. Fudayl b. Gazvân ed» Dabbî [ö. h.l95/m.81O]: Eserme, İbn Nedim ve ez-Zehebî işaret etmektedirler.[12]
5. Vekf b. el-Cerrah [h.l29-197/m.746-812]: Bu eser, Abdurrahman b. Abdülcabbar el-Firyâbî´nin tahkiki ile Medine´de basılmıştır. Muhakkik, eserin sonuna hadislerin ve genel olarak diğer haberlerin birer fihristini koymuştur.[13]
Üçüncü Asır:
Bu asırda söz konusu eserleri iki şekilde görmekteyiz: a) Müstakil olarak kaleme alınanlar; b) Cami´ ve Musannef türünden eserlerde bir bölüm halinde yer alanlar.
1. Esed b. Musa b. İbrahim b. Velid b. Abdülmelik b. Mervan b. el-Hakem el-Ümevî [h.l32-212/m.749-827]: Gerek ez-Zehebî ve gerekse Îbnü´1-İmad eser sahibi bir zat olduğuna işaret etmektedirler. Fakat, sarih olarak "Kitâbü´z-zühd"ünün bulunduğunu belirtmiyorlar.[14] el-A´zamî, İb-nü´1-Mübarek´in adı geçen eserine yazdığı mukaddimede Esed b. Musa´nın da "zühd"e dair bir kitabı olduğunu kaydediyorlar. Ancak, kaynak zikredilmiyor.[15]
2. Bişr b. el-Hâris el-Hâfî [h.l50-227/m.767-841]: Kitabına, İbn Nedim işaret etmektedir. [16] Kaydedildiğine göre, bütün
kitapları kendisiyle birlikte gömülmüştür.[17]
3. Ahmed b. Harb b. Abdullah (Ebû Abdullah) en-Neysâbûrî [ö. h.234/m.848]: İbnü´1-İmâd, eser sahibi bir zat olduğunu belirtiyor.[18] "Kitâbü´z-zühd´ü olduğunu ise, kaynak belirt-meksizin el-A´zamî kaydediyor.[19]
4. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780-855]: Eseri üzerinde makalenin sonunda durulacaktır.
5. Hennâd b. es-Serî b. Mus´ab et-Temîmî ed-Dârimî [ö. h.243/m.857]: "Kilâbü´z-zühd" isimli büyük bir eseri olduğuna, kaynaklarda özellikle dikkat çekiliyor.[20]
6. İbrahim b. el-Cüneyd [ö. h.260/m.873]: Hatîb el-Bağdadî, "Zühd ve Rakâik"e dair eserleri olduğunu söylemektedir.[21]
7. Ubeydullah b. Abdülkerim b. Yezîd el-Kureşî Ebû Zür´a er-Râzî[ö. h.264/m.877j[22]
8. Ebû Davud Süleyman b. el-Eş´as es-Sicistânî [h.202-275/m.817-888][23]
9. Muhammed b. İdris İbn Münzir el-Hanzalî Ebû Hatim er-Râzî [h.l95-277/m.810-830][24]
10. Ebû Bekir Ubeydullah b. Muhammed b. Ubeyd İbn Ebi´d-Dünyâ [h.208-281/m.823-894]: Eserinin ismi "Kitabü´z-Zühd-ü Mâlik b. Dinaradır. [25] Bu eserinin yazma bir nüshasının [İstanbul, III. Ahmed Ktb., no.: 591] mevcut olduğu, sayfa adenin ise 126 olduğu belirtilmektedir.[26]
11. Ebû´n-Nasr Muhammed b. Mesûd el-Ayâşî: "Kitâbü´z-zühd" adlı bir eserinin olduğu ve kendisinin bir Şîa âlimi olduğu İbn Nedim tarafından kaydedilmektedir.[27]
12. Utbe b. Gulâm: "Risale fi´z-zühd´ adlı eseri olduğu, yine İbn Nedim tarafından zikredilmektedir.[28]
Üçüncü asırda Cami´ ve Musannef ve daha başka bir bölüm halinde "Kitâbü´z-zühd´e yer veren eserler:
1. Abdürrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi es-Sânânî [h.l24-211/m.741-826]: "el-Musannefy adlı eserinde "Bâbu zühdü´l-enbiyâ", "Bâbu zühdü´s-sahabe" ve "Bâbu halki´l-kafa ve´z-zühd" isminde bâblar açmıştır. İlk bâbda altı rivayet; ikincisinde yedi rivayet; sonuncusunda ise iki rivayet zikretmiştir.[29]
2. Ebû Bekir Abdullah b. Muhammed b. Ebî Şeybe İbrahim el-Absî [ö. h.235/m.849]: "Kitabü´l-musannef fi´l-ehadîs ve´l-âsâr" adlı muazzam eserinde "Kitâbü´z-zühd" adlı müstakil bir bölüm açmıştır. Peygamberlerin, sahabe ve tabiûnun zühde dair söz ve davranışlarına bu bölümde yer vermiştir. Toplam "1506" rivayet vardır.[30]
3. Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû´l-Hasen İsmail el-Cûfî el-Buhârî [h.l94&256/m.8069-869]: "el-Câmîu´s-sahîh" adh meşhur eserinde zühde dair rivayetleri "Kitabü´r-rikâk" başlığı altında bir bölümde toplamıştır. Eserinin "81nci" bölümüdür. "53" bâbtan oluşmaktadır. İlk babı "Sıhhat ve boş vaktin" kıymetine dairdir. Toplam "168" rivayet vardır.[31]
4. Ebû´l-Hasen Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî [h.206-26 l/m. 821-874] Müslim´de !es-Sahih"inde, "Zühde dair rivayetler", "Kitâbü´z-zühd ve´r-rakâik" başlığı ile bir bölüm halinde toplamıştır. Eserin "53ncü" bölümüdür. "15" bâbdan oluşmaktadır. İlk hadisi Ebû Hureyre (ra)´nin rivayet ettiği; "Dünya mü´minin zindanı, kafirin ise cennetidir" şeklindeki hadistir. Bu bölüm toplam "75" haberi ihtiva etmektedir.[32]
5. Ebû Abdullah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî (İbn Mâce) [h.207-275/m.822-888]: "es-Sünen" adlı eserinde, "Kitâ-bü´z-zühd" başlığı ile bir bölüm açmıştır. Eserin "37nci" bölümüdür. "37" bâbdan teşekkül etmektedir. Ebû Zer el-Ğıfârî (ra)´nin rivayet ettiği, Rasûlullah (sav)´m zühdü tarif eden bir hadisiyle başlamaktadır. Hadisin bir bölümü şöyledir: "Dünyada zühd, helâli haram edinmek veya malı mülkü terketmek değildir. Asıl zühd, kendi elinde olana, ALLAH´ın kudretinde olandan daha fazla güvenmemen-dir..." Bu bölümde "241" haber yer almaktadır.[33]
6. Ebû İsa Muhammed b. Isâ b. Sevre et-Tirmizî [h.209 -279/nı.824-892]: ael-Câmiu´s-sahih" veya "es-Sünen" diye bilinen eserinde, Tirmizî de "Kitâbü´z-zühd" başlığı ile bir bölüm ayırmıştır. Eserin "37nci" bölümüdür. "64" bâbdan oluşmaktadır. İlk bâb ve ilk hadis, Buhârf de olduğu gibi, "Sıhhat ve boş vaktin kıymeti"ne dikkat çeken hadistir. Hadisi İbn Abbas (ra) rivayet etmektedir. Bölümün son hadisi ise Hz. Âişe (ra)´mn, Hz. Muaviye (ra)´ye tavsiyelerini içeren bir mektupla ilgilidir. Bölüm "111" rivayeti ihtiva etmektedir.[34]
7. Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybe el-Kûfî [h.213-273/m.828-889]: "Uyûnu´l-Ahbâr" adlı "10" bölümden meydana gelen eserinin bir bölümünü "Kitâbü´z-zühd" teşkil etmektedir [35]İbn Kuteybe´nin bu eseri 1927´de Dâru´l-kutubi´l-Mısriyye" tarafından basılmıştır.[36]
Dördüncü Asır:
1. Ebû´l-Hasen AH b. Muhammed b. Ahmed [h.257-338/m. 870-949]: Eserinin adı "Kitabü´l-hadîs fi´z-zühd" dür.[37]
2. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. İbrahim b. Süleyman el-İsbahânî [hb269-343/m.882-954]: Eserinin adı "Kita-bu´r-rakâik" tir.[38]
3. Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. Şuayb eş-Şuaybî en-Neysâbûrî [ö. h.357/m.967]: Zühde dair bir eserinin olup, 40´tan fazla cüzden teşekkül ettiğini, el-A´zamî "el-Cevâhirü´l-Muziyye ve Keşfü´z-Zünûn´ dajx naklediyor.[39]
4. Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin b. Abdullah el-Bağdâdî el-Âcurî [ö. h.360/m.970]: el-A´zamî "Keşfü´z-Zünûn´a. istinaden, el-Âcûrfnin zühde dair bir eseri olduğunu nakletmektedir.[40]
5. Ebû Ubeydullah Muhammed b. İmrân b. Mûsâ b. Saîd b. Abdullah el~Merzubânî [h.297-384/m.909-994]: Eserinin adı "Kitâbü´z-zühd ve ahbârü´z-zühhâd"
6. (İbn Şahin) Ebû Hafs Ömer b. Ahmed b. Osman b. Ahmed el-Bağdâdî [h.297-385/m.909-995]: "Kitâbü´z-zühd" adlı yüz cüzlük bir eserinin olduğu kendisinden nakledilmektedir.[42]
7. Ebû´l-Kasım Halef b. el-Kasım b. Sehl el-Endelûsî İbnü´d-Debbâğ [h.325-393/m.938-1002][43]
8. Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Hamdeveyh b. Nuaym ed-Dabbî en-Neysâbûrî [h.321-405/m.933 -1014]: Hakim, Buhârî ve Müslim´in Sahîh´leri üzerine yazmış olduğu "el-Müstedrek ale´s-sahîhayn" adlı eserinde, zühde dair rivayetler için, "Kita-bü´r-rikâk" diye bir bölüm ayırmıştır. "104" hadisi ihtiva etmektedir. İlk hadisi Muaz b. Cebel (ra)´in rivayet ettiği Rasulullah´m şu tavsiyesidir: "Dininde samimî ol, az bir amel yapsan dahi o sana yeter.[44]
Hâkim Vnci asırda vefat etmesine rağmen biz onu IVncü asırda zikrettik. Çünkü ömrünün çok büyük bir kısmını bu asırda yaşamış ve eserlerini de bu asırda vermiştir. [45]
Beşinci Asır:
1. Hafız Ebû Bekir Ahmed b. Hüseyin el-Beyhekî [h.348^58/m.994-1065]: "Kitâbü´z-zühd" olarak bir ciltlik bir eseri olduğu kaydedilmektedir.[46] Kettânî ayrıca bir de "Kitabü´z-zühd es-sağîr" olmak üzere ikinci bir kitabının olduğunu belirtmektedir.[47] el-A´zamî, el-Beyhekî´nin "Kitâbü´z-zühd el-kebîr" adlı eserinin bir nüshasının [Haydarâbad-Âsafiye Kütüphanesinde büyük boy "346" sayfa halinde mevcut olduğunu, "h.626" senesinde yazılmış bir diğer nüshanın ise [Medine-Arif Hikmet Kütüphane-si]nde bulunduğunu zikrediyor.[48]
Altıncı Asır:
1. Ebû Muhammed İbn Abdurrahman b. Abdullah b. Hüseyin b. Saîd el-Ezdî el-İşbilî (İbnü´l-Herrât) [h.510-581/m.H16 -1185]: Eserin adı, "Kitabü´r-rekâik"tir.[49]
Ahmed b. Hanbel´in “Kitâbü´z-zühd"ü:
1. Eserin Kendisine Nisbeti:
Ahmed b. Hanbel´in "Kitâbü´z-zühd" adlı bir eserinin olduğu hemen hemen bütün kaynaklarda zikredilir. Ayrıca İbn Teymiyye, Ebû Nuaym ve es-Safedî ve benzeri âlimlerin kitap hakkında değerlendirmelerinin bulunuyor olması, söz konusu kitabın ilim tarihi boyunca beyne´l-ulemâ meşhur ve mütedâvil olduğunu gösterir. Kitabın bugün elimizde olması da, eserin ona nisbeti konusunda kat´î bir bilgi verebilir. Zira, "Kitâbü´z-zühd"ü ondan rivayet edenlerin ilk üç tanesi aynen "el-Müsned" adlı eserini kendisinden rivayet eden râvilerdir.[50] İlk râvisi ise, oğlu Abdullah b. Ahmed´dir. Eserin râvilerini sırayla şöylece tesbit etmek mümkündür:
1. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel [h.l64-241/m.780-855]
2. Ebû Abdurrahman Abdullah b. Ahmed b. Hanbel [h.213-290/m.828-902]
3. Ebû Bekir Ahmed b. Ca´fer b. Hamdan b. Mâlik el-Katiî
[h.274-368/m.887-978]
4. Ebû Ali el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. el-Müzeh-heb [h.355^44/m.965-1052]
5. Ebû Tâlib Abdülkâdir b. Muhammed b. Yusuf el-Yusufî [Ö. h.516/m.H22]
6. Ebû´l-Kasım Yahya b. Esad b. Yahya b. Bûş et-Tâcir [ö. h.593/m.ll96]
7. Takıyyüddin Ebû Muhammed Abdurrahman b. Ebû´l-Fehnı b. Abdurrahman el-Yeldânî el-Abbasî [h.568~655/ m.ll72-1257]
8. Nâsırüddîn Ebû Abdullah Muhammed b. Yusuf b. Muhammed b. Abdullah ed-Dımeşkî İbnü´l-Mihtar [Ö.h.717/m.l317]
Eserin başında verilen isnad bilgisine göre kitap tek isnadla günümüze kadar gelmiştir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, ilk üç râvinin "Müsned"i rivayet eden zatlar olması, bahusus, ilk râvinin Ahmed b. Hanbel´in oğlu Abdullah olup, babasına nisbet ederek eseri rivayet etmesi, kitabın aslının imama ait olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu noktada şöyle bir soru hatıra gelebilir. Acaba, kitapta mevcut olan "2379" rivayetin tamamı, bizzat Ahmed b. Hanbel tarafından rivayet edilmiş midir? Yani, eserde Ahmed b. Hanbel rivayet etmediği halde, sonraki râviler tarafından ona sokuşturulmuş haber ve rivayetler mevcut mudur?
Eserin tahkikim yapan zat, bu konuda herhangi bir bilgi vermiyor. Ancak kitabın tetkiki neticesinde bütün rivayetlerin İmam Ahmed´e ait olmadığı, onun tarafından rivayet edilmediği anlaşıh yor. Bunu iki bakımdan tesbit edebilmek mümkündür. Şöyle ki:
a. Birincisi, rivayetlerin başındaki senedlere bakılarak; oğlu Abdullah doğrudan babasından aldığı haberlerde ya
"Haddesenâ Ebî" veya "Haddesenî Ebî" ibaresini kullanıyor. Ancak, öyle rivayetler var ki Abdullah babasından zikretmiyor. Bu iki ihtimali hatıra getirebiliyor. Birincisi: Böyle bir haberi Abdullah hem babasından ve hem de babasının üstündeki râviden işitmiştir. İsnadın âli olması bakımından babasını zikretmeyip, yalnızca bir üstteki râviden haberi nakletmiştir. Nitekim böyle olan rivayetlerin bir kısmı "el-Müsned´de yer almakta ve oraya bakıldığı zaman senedinde Ahmed b. Hanbel´in mevcud olduğu görülmektedir. Fakat Ahmed b. Hanbel´e nisbet edilen bir eserde onun rivayet ettiği bir haberin isnadından, ne gerekçe ile olursa olsun adının çıkartılması ma´kul gözükmemektedir. O bakımdan bu nevi rivayetlerin, en azından bir kısmının imama ait olmadığı ihtimal dahiline girmektedir.
ikincisi: Abdullah bu nevi rivayetleri başka râvilerden işitmiş ve kitabı rivayet ederken ona ilave etmiştir.
Bu kanaatimizi kuvvetlendiren bir önemli husus ise: Gerek Ahmed b. HanbeFin oğlu Abdullah´ın ve gerekse onun râvisi el-Katiî´nin el-Müsned´e İmam Ahmed´e ait olmayan rivayetleri der-cetmiş olmaları gerçeğidir. Bunu, Şemsüddin Ebû´1-Hayr Muham-med el-Cezerî [h.750-833/m. 1349-1429] Kitâbu´l-masadi´l-Ahmec adlı eserinde belirttiği gibi[51] daha başka muhakkik âlimler de söylemektedirler. Hattâ Müsned´de var olduğu ileri sürülen uydurma haberlerin, bu kabil İbn Hanbel´e ait olmayıp da, oğlu Abdullah ve onun râvisi el-Katiî tarafından esere ilave edilen rivayetler içerisinden çıktığı görüşü de vardır.
Şu halde, aynı durumun Kitâbü´z-zühd için de söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
b. İkincisi: Ahmed b. Hanbel´in bizzat kendi faziletine dair rivayetlerin eserde yer almış olmasıdır. Örneğin "528" numaralı haberde şöyle denilmektedir: "Bişr b. el-Hâris şöyle demiştir: ´Ahmed b. Hanbel körüğe girdi ve kıpkırmızı altın gibi çıktı.´ Râvilerden Ali b. Haşrem diyor ki: ´Bişr´in bu sözü Ahmed b. Hanbel´in kulağına gittiği vakit o: ´Yaptığımızda Bişr´i razı eden. ALLAH´a hamdolsun´ demiştir."
Haberin senedi "Abdullah Hamza et-Tartûsî ve Ali b. el-Haş-rem"den oluşmaktadır. Binaenaleyh bir haber hem sened ve hem de metin yönünden Ahmed b. Hanbel´in kendi rivayeti olamaz.
"1036" ve "1855" numaralı rivayetler de bu kabil olup, İbn Hanbel´in doğrudan faziletini ifade eden haberlerdir.[52]
Bütün bunlar gösteriyor ki, Ahmed b. Hanbel´e nisbet edilen Kitâbüz-zühd adlı eserdeki rivayetlerin tamamı onun kendi rivayeti değildir. [53]
2. Eserin Tahkiki Üzerine Birkaç Söz:
Kitâbü´z-zühd´ün iki baskısı yapılmıştır. İlki tahkiksiz olup, ikincisi Muhammed es-Saîd Besyûnî Zağlûl tarafından 1. baskı asıl alınarak tahkikli bir şekilde basılmıştır. Bu baskıda rivayetlere baştan sona numara da verilmiştir.
Ancak eser tedkîk edildiği zaman yapılan tahkikin titiz bir çalışma olmadığı göze çarpmaktadır. Şöyle ki:
a. Eserin yazma nüshaları hakkında hiçbir bilgi verilmemektedir. Yalnızca "Birinci baskı esas alınmıştır" denilmektedir. Halbuki sağlıklı bir tahkikin yapılabilmesi birden fazla yazmanın varlığına bağlıdır.
b. Kitabın râvileri hakkında yeterli tanıtım ve izahat da verilmemiştir. Hattâ râvilerin isim ve lakaplarında görülen yanlışlıklar olduğu gibi muhafaza edilmiştir. Örneğin eserin son râvisi Nâsirüddîn Ebû Abdullah "İbnü´l-Minhar" olarak kaydedilmiştir. Halbuki kaynaklarda "İbnü´l-Mihtar" şeklinde geçmektedir.[54]
Ondan bir önceki râvi olan, Takiyyüddîn Ebû Muhammed Ab-durrahman ise, "el-Beledânî" şeklinde zabte dil mistir. Oysa wel-Yeldânî veya el-Yeledânî" olması gerekmektedir. "Yelda"mn Şam köylerinden biri olduğu, bu zat da oralı olduğu için buraya nisbet edilerek "el-Yeldânî" denildiği kaynaklarda tasrih edilmektedir.[55]
c. Ayrıca, kitabın girişinde, "İlmî emaneti muhafaza etmek bakımından, birinci baskıdaki izahların aynen bu baskıda da almdığı" özellikle belirtilmesine rağmen râvilerin tanıtımı ile ilgili önemli açıklamaların alınmadığı görülmektedir. Örneğin "349" rivayette Ka´b ile ilgili "362"de Ebû Bekir el-Ca´d´la ilgili "441"de Mâlik b. Enes´le ilgili açıklamalar bunların bazılarıdır.
d. Birinci baskıda mevcut olan bazı rivayetler bu baskıda yer almamaktadır. Örneğin "36ncı" rivayetten önce olması gereken şu rivayet: "´Ebû Hureyre (ra) diyor ki: "Rasûlullah (sav): ´ALLAH´ım! Ehlimin rızkını, hayatlarını idâme ettirebilecekleri kadar kıV diye dua ederdi.´" ve "1434" numarada bulunması gereken: "Katâde´nin rivayetine göre Alâ b. Ziyâd şöyle demiştir: ´Biz, kendimizi ellerimizle cehenneme koyduk. Ancak, ALLAH dilerse kendimizi oradan çıkartabiliriz.´" şeklinde ki rivayet 2. baskıda yoktur. Bunlar matbaada da düşmüş olabilir.
Tahkik hakkında bu noktalara dikkat çekmekle iktifa ediyoruz. [56]
3. Eserin Muhtevası Ve Tercümesi Hakkında:
Ahmed b. Hanbel´in Kitâbü´z-zühd´il "ale´1-Esmâ", yani şahıs isimleri esas alınarak meydana getirilmiş bir eserdir. Bu durum eserin bir eksikliği olarak kaydedilmektedir.[57] Zira aranılan rivayetlerin bulunması noktasında kullanımı güçleştirmektedir.
Şayet bir bölümleme yapılacak olursa, eserin dört bölümden meydana geldiği söylenebilir.
a) İlk bölümde Hz. Peygamber´in (sav) zühdle ilgili söz ve dav ranışlanna yer verilmektedir. "180" rivayet vardır.
b) İkinci bölümü, peygamberlerin zühdüne dair haberler teşkil etmektedir. Bunlar: Yunus, Süleyman, Eyyüb, Âdem, Lokman, Nûh, İsa, Musa, Dâvud, İbrahim ve Yusuf (aleyhimüsselatü vesselam)" peygamberlerdir. Bu bölümde toplam "476" rivayet vardır.
Burada şu hususu da belirtmek yerinde olur. Her isim altında zikredilen rivayetlerin tamamı o isimle ilgili değildir. Hattâ bazen başlıktaki zâtla ilgili üç-beş rivayet zikredilmekte, daha sonra, ne onunla ve hattâ ne de zühdle ilgili olmayan haberler yer alabilmektedir. Bu durum hemen hemen her bölümde böyledir.
c) Üçüncü bölüm, sahabenin zühdüne dair rivayetleri muhtevidir. Ebû Bekir (ra)´la başlamakta, Amir b. Abdu Kaysla ilgili rivayetlerle bitmektedir. "613" rivayet vardır.
d) Dördüncü bölüm ise, tabîûndan bazı zevatın zühdüne dair haberlerden oluşmaktadır. "1118" rivayet vardır.
Bu arada şu noktayı da hatırlatmakta fayda vardır: Kitapta mevcut olan rivayetlerin hepsi sağlam ve sahih haberler olarak telakki edilmemelidir. Genel İslâmî prensiplere çelişki arzeden içerikte rivayetlerin varolduğu da bilinmelidir, Özellikle Cenab-ı Hak hakkında antropomorfik imajlar içeren rivayetlere rastlanmaktadır. Kitabın tercümeye esas olan matbu nüshasında hadisler numaralandırılmıştır. Ancak birkaç yerinde muhakkikin hatâsı sebebiyle hadis numaralarında atlama olmuştur. Sözkonusu yerlerde bu duruma dipnotta işaret edilmiştir. Böyle olan yerlerde okuyucunun dikkati çekilmiştir. Ayrıca, İsrâiliyata dair haberler rivayet etmekle şöhret bulmuş Vehb b. Münebbih vb. kişilerden çok sayıda rivayetler vardır ki bu haberler ihtiyatla karşılanmalıdır.
Tercümeye gelince: Eserin çevirisi okunurken şu hususların bilinmesinde fayda vardır:
Herşeyden önce, kitabın Arapça´sında mevcut olanların hepsi Türkçe´ye aktarılmamıştır. Rivayetlerin başında mevcut olan se-nedler, yalnızca bir veya ikinci râvileri itibariyle çevrilmiştir. Binaenaleyh çevrilmeyen kısımlarla ilgili dipnotlar da terceme edilmemiştir.
Dipnotlarda tamamen teknik kıymeti bulunan açıklamalar da Türkçe´ye aktarılmamıştır. Kaynak gösterilen eserlerin sadece ismi, cilt ve sahife numarası terceme edilmiş olup, metnin anlaşılmasında katkısı bulunmayan açıklamalar olduğu gibi bırakılmıştır.
Çeviri esnasında ve sonrasında azamî gayret gösterilerek, iyi bir Türkçe metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Şüphesiz ki mutlak kemal, varlığı mutlak olan Zat´a mahsustur. Çevirinin faydalı olması en büyük temennimizdir.
Mehmed Emin İnsanoğlu
Ankara, 1992[58]
Kaynaklar
1. Abdürrezzak Ebû Bekir, el-Musannef, ty.
2. Ahmedb. Hanbel, el-Müsned, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
3. Ahmedb. Hanbel,Kitabuz-Zühd, Beyrut, 1986.
4. Buhârî, es-Sahih, İst., Çağrı Yay., 1982.
5. Hâkim Ebû Abdullah, el-Müstedrek, Beyrut, ty.
6. İbn Abdilberr, Câmi-u Beyâni´l-îlm, Kahire, 1982.
7. İbnü´l-Cezerî Şemsüddin, Kitabü´l-Mas´****´l-Ahmed, thk. M. Zâhid el-Kevserî, Kahire, 1929.
8. İbn Ebi Şeybe Ebû Bekir, el-Musannef fi´l-Ahâdis ve´l-Âsâr, Beyrut, 1989.
9. İbnü´1-İmâd Ebûl-Felâh Abdülhayy, Şezerâtü´z-Zeheb Ahbâr-u men Zeheb, Beyrut, ty.
10. İbn Kuteybe Ebû Muhammed Abdullah, el-Maarif, thk. Servet Ukkâşe, Kahire, Dâru´l-Maarif.
11. İbn Mâce, es-Sünen, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
12. İbnü´l-Mübarek Abdullah, Kitâbü´z-zühd ve´r-Rakâik, thk. Habîburrahman el-A´zamî, Beyrut, ty.
13. İbn Nedim, Ebü´l-Ferec Muhammed b. Yakub el-Varrâk, el-Fihrist, Kahire, ty.
14. el-Kettânî Muhammed b. Ca´fer, er-Risâletü´l-Mustatrafe, İstanbul, 1986.
15. Koçyiğit, Talat, Hadis Tarihi, Ankara, 1981.
16. Ebû´l-Mahasin, Muhammed b. AH, Zeylü TezkiretVl-Huffâz
thk. M. Zâhid el-Kevserî, Mekke, ty.
17. Müslim, es-Sahih, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
18. el-Maraşlı, Yusuf Abdurrahman, İlmü Fehreseti´l-Hadis, Rd-yad, 1986.
19. Tirmizî, es-Sünen, İstanbul, Çağrı Yay., 1982.
20. Unat, Faik Reşit, Hicrî Tarihleri Miladi Tarihe Çevirme Kılavuzu, Ankara, 1988.
21. ez-Zehebî, Tezkiretü´l-Huffâz, Mekke, ty. [59]
Mukaddime
Hamd, ALLAH´a (cc) mahsustur. O´na, hamd eder, O´ndan yardım ve hidayet ister, O´ndan mağfiret dileriz. Nefislerimizin ve amellerimizin kötülük ve şerrinden ALLAH´a sığınırız. ALLAH, kime hidayet nasib etmişse, onu, sapıklığa götürecek ve yine kimi dalâlette bırakmış ise, onu hidâyete kavuşturacak hiç kimse yoktur. ALLAH´tan başka hiçbir ilâh olmadığına, O´nun ortağının da bulunmadığına şehadet ederiz: ALLAH (cc) Rasülünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, o kâfirler hoşlanmasalar da (hak dini) bütün dinlere üstün kılsın... ALLAHım! Salât ve selâm, efendimiz Muham-med´e, onun âl ve ashabının üzerine olsun.
ALLAH Tebâreke ve Teâlâ, zühd ve verâ´da imam olan Ehl-i sünnetin imamı Ahmed b. Hanbel´e ait bu Kitâbu´z-zühd´ün tahkikini muvaffak kılmıştır. Biz bu kitabın tahkikinde matbu olan nüshasını esas aldık. Rivayetleri, itimad ettiğimiz kaynaklardan mukayese ettik. Özellikle Ahmed b. Hanbel´in Müsned\, Ebû Nuaym´m Hılyetü´l-evliyâ´sı başta olmak üzere şayet matbu olan nüshada bir hata ile karşılaşmışsak, bunun doğrusunu, hataya işaret ederek dipnotta kaydettik. Bu konuda, kendisinde hata bulunan hadislerin, yer almış oldukları diğer kaynaklara da müracaat ettik. Matbu nüshanın dipnotunda bulunanların hepsini, bu baskının dipnotuna da aldık. Bunu yaparken, ilmi, emâneti ve istifâdenin daha çok olmasını göz önünde bulundurduk.
ALLAH Tebâreke ve Teâla´dan, cümlemizi sevdiği ve razı olduğu işlere muvaffak kılmasını ve yaptıklarımızın sırf kendi rızası için olmasına imkan vermesini temenni ederim. ALLAH´ın selâm, rahmet ve bereketi üzerinize olsun.
Muhammed Saîd Besyûnî Zağlûl[60]
İlk Baskının Önsözü
Hamd, âlemlerin Rabbı olan ALLAH´a, âkibet muttakîlere, salât ve selâm peygamberlerin en üstününe olsun.
Öteden beri, zühde dair yazılmış olan en mükemmel eser ara-nılagelmiş ve arzulanmış tır. Bu eser, hadisçilerin imamı, büyük imam Ahmed b. Hanbel´in eseridir. Nihayet ALLAH Teâla, birtakım kardeşlerimizi neşrine muvaffak kılmıştır. ALLAH çabalarının karşılığını versin. Kitap, piyasaya çıkarılmış ve ilgili çevreleri sevindirmiştir. Artık talebeler, güzelliklerinden istifade edebilir, doğru yolda olanlar, kıymetli verilerinden yararlanabilir ve zâhidler, kaynağından zühdü içebilirler. Hiç şüphesiz bu eser, durgun gayretleri harekete geçiriyor ve insanı (en güzel) amel ve sözlere teşvik ediyor. Ayrıca gecesi, gündüzü gibi berrak olan bir yola sevk ediyor. Dahası, çoğu zaman, nefsaniyeti taşmış kişileri ikâz ederek, korku ve ümid ortamına çekiyor ve gönlünün derinliklerinden gelen bir saik ile bu insanları Selef-i Sâlihîne iktidâ ediveriyor ve onların nümûne-i timsâl olan yollarına giriyor. Nasıl girmez ki? Bu eserde, İmam Ahmed, peygamberlerin, sahabe ve tâbiun´un (ra) zühdleri-ne dair rivayetleri bir araya getirmiştir. Onun hakkında, şeyhülislâm, zamanının allâmesi Ahmed b. Teymiyye zühd kitablarmdan bahsederken şöyle demiştir: "Bu sahada yazılan en güzel kitab İmam Ahmed´in Kitâbü´z-zühd*il&ixr. Kendisine, el-Hılye sorulunca da; "Zâhidlerin haberlerine dâir kaleme alınan eserlerin en iyilerinden bir tanesidir. Orada nakledilenler, Kuşeyrî´nin Risâle´sin-de ve şeyhi es-Sülemi´nin eserleri ile İbn Hamis´in Menâkibü´l-ebrâr´ı vb. eserlerde nakledilenlerden daha sahihtir. Ancak, İmam Ahmed´in Kitabü´z-zühd´ii nakil bakımından el-Hılye´den daha sahihtir, demiştir. [61] Safuetü´s-safve´den ise, şöyle söz etmiştir: Genellikle bunların haberleri sahihtir. Fakat, bâtıl hadis ve hikâyeler de vardır. Ama İmam Ahmed´in Zühd´ün&e mevzu hadis ve hikâyeler yoktur. Zira o, eserlerinde hadis uydurmakla maruf olan kimselerin hadislerine yer vermemiştir. Bazan nakledenlerin sû-i hıfzından neş´et eden mevzu unsurlara rastlanabilmektedir. Aynı şekilde, onun eserlerindeki merfû hadislerden de kasden uydurma olanı yoktur. Nitekim, Müsned´inde de olmadığı gibi. Ancak Müsned´inde râvilerin galatından kaynaklanan bazı unsurlar vardır. Bu ise, İslâmiyât alanındaki bütün eserlerde görülebilir. Hatadan masum olan yalnızca Kur´ân´dır. Sahih eserlerin en üstünü, Buhârfnin kitabıdır. Onda, sahibinin hata ettiği metin yoktur. Ne var ki, içerisinde hata olan bazı hadis lafızlarına rastlamak mümkündür." (Ahmed b. Teymiyye, Buhârî ve Müslim´deki bazı hususlardan da söz etmiştir.)
Bu arada, Harem-i Şerif ve Dâru´l-Hadis müderrislerinden, faziletli üstadımız, Muhammed b. Abdurrezzak Ali Hamza´ya da teşekkürlerimizi arzetmeden geçemeyeceğiz. Hadis, hadis ricali vb. eserlere müracaat etmek suretiyle kitabın tashihi, ve dipnotlarıyla yakından ilgilenmişlerdir. Kendileri, hadis ve hadis ricali konusunda uzmandırlar. Aynı şekilde basımdan sonra da o ve bazı faziletli âlimlerimiz, kitabın tetkikiyle ilgilenmişler ve eser, imkan nisbetinde iyiden iyiye tashih edilmiştir.
Eş-Şeyh Abdurrahman b. Kasım[62]
[1] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık:
[2] İbn Abdİlberr, Câmi-u beyâni´l-ilm, s.127; Kettânî, Risâletü´l-müstatrafe, s.4; Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s.201
[3] Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, s.208.
[4] ez-Zehebî, Tezkiretü´l-huffâz, c.l, s.216; îbnü´l-îraâd, Şezerâtü´z-zeheb, c.l, s.251.
[5] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: I-II
[6] İbn Nedim, Kitabü´l-fihrisl, s.282.
[7] ez-Zehebî, age, c.l, s.275.
[8] el-Fihrisl, s.284,
[9] Kettânî, age, s.51.
[10] Ibnü´l-Mübarek, Kitâbü´z-zühd ve´r-rekâik, thk. Habîburrahman el-A´zamî, ty., Beyrut.
[11] ez-Zehebî, age, 8:1, s.289.
[12] el-Fihristy s.282; ez-Zehebî, age, c.l, s.315.
[13] Yusuf Abdurrahman el-Maraşlı, îlm-ü fehreseti´l- hadis, s.61.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: II-III.
[14] ez-Zehebî, age, c.l, s.42; İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.27.
[15] el-A´zamî, age, s.15.
[16] el-Fihrist, s.235.
[17] Ibnü´1-Imâd, age, c.2, s.59.
[18] İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.80.
[19] el-A´zamî, age, s.15.
[20] ez-Zehebî, age, c.2, s.507; İbnü´1-İmâd, age, c.2, s.104; el-Kettânî, age, s.51.
[21] el-A´zamî, age, s.15.
[22] Koçyiğit, age, s.263.
[23] el-A´zamî, age, s.15.
[24] Koçyiğit, age, s.264.
[25] el-Fihrist, s.235.
[26] el-A´zamî, age, s.15.
[27] el-Fihrist, s.245.
[28] el-Fihrist, s.236.
[29] Abdürrezzâk, el-Musannef, c.ll, s.308, 310, 453.
[30] İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, c.7, s.65-246.
[31] Buhârî, es-Sahîh, c.7, s.169.
[32] Müslim, es-Sahîh, e.3, s.2273. [Müslim´de olduğu halde mevzuat kitaplarında yer alan hadislerden bir tanesi de budur. Hadisin uydurma olduğunu, gerekçesini belirtmeksizin es-Sağânî Mevzuatında (s.13) zikretmektedir. Bu kanaati âlimlerce şiddetle eleştirilmiştir. Hadis, aynı zamanda Tirmizî ve İbn Mâce´nin "Kitâbü´z-zühd" bölümlerinde de geçmektedir.]
[33] İbn Mâce, es-Sünen, c.2, s.1373.
[34] Tirmizî, es-Sünen, c.4, s.550.
[35] el-Fihrist, s.85.
[36] îbn Kuteybe, el-Maarif; thk. Servet Ukkûse, Mukaddime, s.53
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: III-VI.
[37] el-Fihrist, s.337; Ibnü´1-Imâd, age, c.2, s.347.
[38] ez-Zehebî, age, c.3, s.387; Îbnii´1-İmâd, age, c.2, s.980.
[39] el-A´zamî, age, s.15.
[40] el-Fihrist, s.148; İbnü´1-İmâd, age, c.3, s.111.
[41] ez-Zehebî, age, c.3, s.987.
[42] ez-Zehebî, age, c. 3, s.1025.
[43] Hâkim, el-Müstedrek, c.4, s.306.
[44] ez-Zehebî, age, c.3, s.1133; Ibnü´1-Imâd, age, c.3, s.304; el-Kettânî, age, s.51.
[45] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VI-VIII.
[46] el-Kettânî, age, s.51.
[47] el-A´zamî, age, s.16.
[48] ez-Zehebî, age, c.3, s.1350.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII.
[49] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c.l, s.2.
İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII.
[50] Ibnü´l-Cezerî, el-Mas´adii´l-Ahmed, s.20.
[51] ibn Hanbel, Kitâbü´z-zühd, s.157.
[52] Ibn Hanbel, age, s.276-444.
[53] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: VIII-XI
[54] İbnü´1-İmâd, age, c.6, s.38,
[55] İbnü´1-İmâd, age, c.5, s.269; Zeyl-i Tezfciretü´l-Huffâz, thk. el-Kevserî, s.16.
[56] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XI-XII.
[57] el-Kettânî, age, s.51.
[58] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XII-XIII.
[59] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: XIV-XV.
[60] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: 6.
[61] Mecmû´u´l-fetâvâ, 18/72.
[62] İmam Ahmed b. Hanbel, Kitabu’z-Zühd, İz Yayıncılık: 7-8.