- Kıskançlığın zararları

Adsense kodları


Kıskançlığın zararları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Wed 24 November 2010, 04:11 pm GMT +0200
Kıskançlığın Zararları


Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki,
"Sizden önceki ümmetlerde meydana geldiği için yok olmalarına sebep olan şey sizde de görünmeye başladı. O, kıskançlık ve düşmanlıktır. Muhammed'in (s.a.v.) ruhu kabz-ı kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, imanınız olmadan cennete giremezsiniz; bir birinizi sevmeden imanınız olmaz. Bunun ne ile elde edildiğini size bildireyim mi? Selamı yaymakla olur. Birbirinize yüksek sesle selam veriniz." Zekeriya(a.s.) diyor ki, Hak Teala buyurdu ki, hasetçi kimse benim düşmanımdır. Zira benim kaza ve kaderime incinir. Gazaba gelir ve benim taksimatımı beğenmez.

İbn-i diyor ki,
“Dünya nimeti için hiç kimseye hased etmedim. Zira eğer o kimse cennet ehli ise, cennet nimetleri yanında onun sahip olduğu dünya nimetinin ne önemi vardır? Eğer cehennem ehli ise ona dünyada sahip olduğu nimetin ne faydası vardır? Kendisi ateşe girdikten sonra.”
Kıskançlık, başkasının bir nimete sahip olmasını istememek, veya elinde var olan nimetin yok olmasını istemektir. Bunun için kıskançlık haramdır. Verilmiş olan bir nimetin olmamasını istemek, yüce Allah'ın hükmünü beğenmemektir. Bu da kalbin pisliğinden ileri gelir. Zira sana ulaşmayan bir malın yok olmasını istemek kötü kalplilikten başka bir şey değildir. Başkasının sahip olduğu nimetin yok olmasını istememek fakat kendi için benzerini istemek gıptadır. Dinde ise gıpta iyidir ve hatta farz bile olabilir.

Hasedin (Kıskançlığın) İlacı


Kıskançlık, kalp için çok tehlikeli bir hastalıktır. İlacı da ilim ve amel macunudur.
İlim macunu, kıskançlığın dünya ve ahirette kendisine zarar, kıskandığı kimseye de fayda getirdiğine inanmaktır. Kıskançlık dünyada zararlıdır. Zira devamlı üzüntü ve azaba sebep olur. Çünkü hiçbir vakit geçmez ki birisi bir nimete sahip olmasın. O halde kıskandığı kimse için arzu ettiği üzüntü ve sıkıntıyı kendisi çekmiş olur. İnsanın hoşlanmadığı kimse için, kendini sıkıntı ve kedere sokması kadar büyük bir akılsızlık ve divanelik olamaz.

Ahiretteki azabı ise şu sebeptendir ki Yüce Allah'ın kaza ve kaderine kızmış olur. Yüce Allah'ın ezelde yapmış olduğu taksimatı inkar etmiş olur. Onun tevhidine bundan daha büyük zarar nasıl olur? Ayrıca kıskanç kimse, kıskandığı insana şefkat ve merhamet göstermez. Onun kötülüğünü ister. Böylece şeytana yoldaş olur. Bundan daha büyük talihsizlik var mıdır?

Ameli ilaç, kıskançlığın sebeplerini kalbinden atmak için uğraşmaktır. Zira kıskançlığın sebepleri kibir, kendini beğenme, düşmanlık, şan - şöhret tutkusu ve benzeri şeylerdir. O halde bunların kökünü nefsine karşı savaşarak kalpten söküp atmak gerekir. Kesin ilaç budur.
Kalpten sökülüp atılamıyorsa, kıskançlık neyi istiyorsa onun tersi yapılmalıdır. Mesela övmeyi istiyorsa, yermelidir. Nimetin yok olmasını istiyorsa, yardım edip kalması için uğraşmalıdır. Kıskanan kimsenin kıskandığını övmesi, ona önem ve itibar vermesi kadar etkili bir ilaç yoktur. Zira o kimse övgüyü duyunca kalbi hoş olur, aralarındaki düşmanlık kalkar.
Nitekim, Yüce Allah buyuruyor ki: "Kötülüğe iyilikle karşılık ver. O zaman görürsün ki aranızda düşmanlık bulunan kimse, şefkatli bir dost olur." (Fussilet, 34)

ALINTI

Hadice
Thu 25 November 2010, 08:28 am GMT +0200
Yüce ALLAH buyuruyor ki: "Kötülüğe iyilikle karşılık ver. O zaman görürsün ki aranızda düşmanlık bulunan kimse, şefkatli bir dost olur." (Fussilet, 34)


Acaba yapabilirmiyiz.. ve nereye kadar yapabiliriz nereye kadar dayana biliriz yapılanlara..

Allah razıolsun kardeşim...

sidretül münteha
Thu 25 November 2010, 03:19 pm GMT +0200
amin ecmain, iyilik kıskançlığıda öldürür..