sumeyye
Thu 17 February 2011, 01:56 pm GMT +0200
Kendisine Ganimet Tahsis Edilen Kişinin Hak Kazanamayacağı Ganimet Malı
1238- Komutan "Kim birini öldürürse ganimet eşyası onundur" der ve mü si umanların safından biri müşriklerin safmdaki birini vurup öldürürse, eşyasını almaya hak kazanır.
Çünkü öldürülmesi caiz olan bir düşmanı öldürmüştür. Komutanın ganimet tahsisi ile ganimet eşyasına hak kazanmanın sebebi de odur.
1239- Müşrikler, öldürülen kişinin eşyasını alamadan yenilip dağıtılır ve müslümanlar atı ile beraber öldürülen adamın eşyasını da ele geçirirse, hepsi öldüren kişinin olur.
Çünkü sebebine sarıldığı için Öldürenin gerçekleşen bir hakkıdır. Bu hakkını iptal edecek bir engel de olmamıştır. Sadece imkan bulunamadığından veya dalgınlıktan dolayı bu hakkın alınması gecikmiştir. Bu da hakkı iptal eden
bir şey değildir.
1240- Müşrikler öldürülen kişinin at ve silahını almış ve mesele de aynı şekilde olmuşsa, Öldüren kişi onun eşyasını almaya hak kazanamaz.
Çünkü müşrikleri ele geçirinceye kadar kendisi ele geçirmemiştir. Eline geçirip müşrikler kendisinden alınca hakkı kaybolurken, henüz eline geçirmediği bir şeyi müşriklerin ele geçirmesiyle onda hakkı nasıl kaybolmasın!
Böylece hak kazanma sebebinin ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Çünkü komutan, tahsis edilen ganimete hak kazanmak için öldürmeyi sebep yapmıştır. Zira Öldüren kişi ancak bu sebeple ganimeti almaya hak kazanır. Müşriklerin o eşyayı almasıyla bu hak da düşmüştür. Sebep ortadan kalktıktan sonra hükümde bir etkisi kalmaz. Onun için bu mal artık müşriklerin malı olmuş ve müslümanlar ele geçirince bütün askerlere ait bir ganimet haline gelmiştir.
1241- Müslümanlar istila edince malını müşriklerin alıp almadığı belli değilse, üzerinde ne bulunursa öldüren kişiye aittir. Kendisinden alındığı belli olan şeyleri ise fey' olur. Çünkü gerçeğe vakıf olmak mümkün olmadığında zahire itibar edilir.
1242- Öldürüldüğü zaman müşrikler onu yanlarına çekmiş ve eşyası da üzerinde gitmişse, sonra müslümanlara karşı yenik düşmüşlerse, bu eşya Öldüren kişiye ait olur.
Çünkü eşyasını almak için değil, atlar çiğnemesin diye çekip götürmüşlerdir. Nitekim iki saf arasında atlar çiğnemesin diye ayağından müslüman askerlerin karargahına çekilen yaralı müslüman, sonra ölürse şehid olur ve yıkanmaz.
1243- O müşriği çekip götüren müşriklerin Ölenin varisi olan kişiler olmaması lazımdır. Onun varisleri ise, eşyası müslümanlara ait ganimet olur.
Çünkü zahire göre varisi eşyasını almak için çekip götürmüştür. Eşyasında varisi onun yerine geçer. Öldürülen kişi eşyasına kendisi sahip olduğu gibi, onun yerine geçen kişi de aynı şekilde sahip olmaktadır. Yabancı onun yerine geçemediği için çekip götürmekle de eşyasına varis olmaz. Ama kendisi yeni zimmetine geçirmek için onu çekmiş ise, eşyasına sahip olur. Çükü eşya sahibine tabidir. Ama çekip götürmesine rağmen eşyasını üzerinden almamışsa, ona sahip olma düşüncesi taşımadığını anlarız.
1244- Çekip götüren kişinin onun varisi veya vasisi yahut yabancısı olduğu bilinmiyorsa, ölünün eşyası Öldüren kişiye ait olur.
Çünkü hak kazanmasının sebebi bellidir. İptal edecek aykırı bir şey bilinmiyorsa, hükümde bu sebebe itibar etmek gerekir.
1245- Yine, atı yanında bulunursa, öldüren kişiye ait olur. Ama düşmandan birinin elinde yakalanırsa müslümanlara ganimet olur.
Çünkü başka bir elin zimmetine geçirmesiyle birinci durumdaki sebep geçersiz olur.
Çünkü bu hakkını iptal edecek başka bir elin varlığı sözkonusu değildir. Belki de kimse yakalamadan çekilen askerin peşinden gelmiştir.
İstihsana göre ise ganimettir.
Çünkü ne ölünün elinde, ne de ölünün önceden elinde bulundurduğu yerde ele geçirilmiştir. Hakkında kıyasa göre işlem yaparsak, katile ait olduğunu söyleriz.
1246- Askerler yürüdükten sonra bir veya iki mil uzaklıkta görülse, kıyasa göre at, adamı ödüren kişinin olur.
Çünkü hakkını iptal edecek başka birinin müdahalesi görülmemektedir. Belki de kimse dokunmadan kendiliğiden askerlerin peşiden gitmiştir.
İstihsana göre ise, ganimet olur.
Çünkü ne ödürülenin elinde, ne de öldürülen kişinin zaptettiği yerde ele geçmştir. Burada kıyasa göre karar verirsek, atın, Öldürülen kişinin olcağını söylemek gerekir.
1247- Askerler bir ay süre ile gitmiş ve şehirlerine dönerken, at da onların peşinden gitmiş olabilir. Halbuki zahire göre kendi başına bir ay süre ile böyle dolaşmaz. Sağa sola yiyecek ve içecek için sapar, yoldan sapmadan bir ay böyle devam etmişse, anlarız ki, tek başına değildir ve biri onu sürmüştür. Bu durumda müslümanlar ele geçirdiğinde ganimet olur. Ama kendi kedine bir ay yolda onları takibederek gittiği kesin anlaşılırsa, sahibini Öldüren kişiye ganimet olur.
Çünkü ona başkası el koymamıştır. Böylece öldüren kişinin kazandığı kesin hakkı ortadan kaldıracak birşey olmamıştır.
1248- Öldürülenin atını alıp onu ve silahını üzerine yükle-seler ve yenilmiş olarak geri gitseler, sonra müslümanlar yetişip ele geçirseler, bütün şeyleri öldüren adamındır.
Çünkü ölünün eşyasına elkoymayı amaç edinmemişlerdir. Sadece yakınlarına geri götürmek için atma yüklemişlerdir. Bu da eşyasına elkoyma sayılmaz.
1249- Ama Ölünün oğlu bu işi yapmış ve müslümanlar ele geçirmişse, eşyası müslümanlara ganimet olur.
Çünkü oğlu eşyasına sahip çıkmadan bunu yapmaz. Zira kendisi ölünün halifesidir. Başkası alınca ona verir, ama kendisi alınca kimseye vermez. Varislerden bir kişi bütün varisler mesabesindedir. Nitekim hakkını ve mülkiyetini ispat durumunda ölünün yerine geçmektedir.
1250- Daha önce bu işi yapması için birine vasiyet etmişse, durum yine aynıdır.
Çünkü vasi, ölümünden sonra onun halifesidir. Eşyasını üzerinden alsın veya almasın onun uygulanılan, varisin uygulamaları gibidir.
1251- Yabancısı olan düşman askerler, atını götürürken üzerine yükledikleri ölü ile beraber kendi eşyalarım da yüklemiş ve götürmüşse, ele geçtiklerinde sadece ölünün üzerindeki eşya öldürene ait olur. At ve üzerindeki diğer şeyler müslümanlara ganimettir.
Çünkü ihtiyaçları için onu kullanmaları, sahip olmaya çalıştıklarını ifade eder. Ama ölünün eşyasını üzerinden soymadıkları İçin ona sahip çıkmaya çalışmadıklarını gösterir. _
1252- Üzerine Ölü ile beraber sadece matara ve yem torbasını yüklemişlerse, at ve üzerindeki şeyler hepsi öldürene ait olur.
Çünkü bu şeyleri yüklemekle ata elkoymuş sayılmazlar. El koymak, ona sürekli sahip olmak ve elde tutmakla olur. Bu da belirli bir maksatla yük vurup matara ve diğer şeyleri üzerinde taşımakla ancak sabit olur.
1253- Semerini başka bir semer veya eğerle değiştirip üzerinde sadece Ölüyü ve eşyasını taşısalar, at ve üzerindeki bütün şeyler öldüren kişiye ait olur.
Çünkü semerini veya eğerini değiştirmeleri, onu ele geçirmeye ve sahip olmaya çalıştıklarına delil sayılmaz. Bu ve buna benzer meselelerde genel kanaate, onu kendilerine mal etmek için çalıştıklarını gösteren delil ve işaretlere itibar edilir.
Doğrusunu Allah bilir.[2]
[2] İmam Serahsî, İslam Devletler Hukuku, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir, Eğitaş Yayınları: 2/215-218