derya
Fri 5 February 2010, 04:03 pm GMT +0200
Kırkdokuzuncu Mektup
Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Zâhiri, islâmiyyetin emrlerini yapmakla süslemek ve bâtını, Allahü teâlâdan başka şeylere bağlamamak lâzım geldiği bildirilmekdedir:
Allahü teâlâ, sizi, bilinen nimetlere ve bilinmeyen seâdetlere kavuşdursun! Bilinen nimetler, zâhirin yanî bedenin, ahkâm-ı şerıyyeyi yapmakla süslenmesidir (alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıyye). Görünmeyen, manevî seâdet de, bâtının yanî kalbin ve rûhun, Allahü teâlâdan başka şeylere bağlanmakdan kurtulmasıdır. Acabâ hangi seçilmiş kimseyi bu iki nimetle şereflendirirler?
Bu mektûb, yine nakîb seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Zâhiri, islâmiyyetin emrlerini yapmakla süslemek ve bâtını, Allahü teâlâdan başka şeylere bağlamamak lâzım geldiği bildirilmekdedir:
Allahü teâlâ, sizi, bilinen nimetlere ve bilinmeyen seâdetlere kavuşdursun! Bilinen nimetler, zâhirin yanî bedenin, ahkâm-ı şerıyyeyi yapmakla süslenmesidir (alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıyye). Görünmeyen, manevî seâdet de, bâtının yanî kalbin ve rûhun, Allahü teâlâdan başka şeylere bağlanmakdan kurtulmasıdır. Acabâ hangi seçilmiş kimseyi bu iki nimetle şereflendirirler?