- Kırkbeşinci Mektup

Adsense kodları


Kırkbeşinci Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Thu 14 January 2010, 03:34 pm GMT +0200
KIRKBEŞİNCİ MEKTUP

Kamışlı kazasının sulh hakimi Abdullah Verdi’ye, Ma’şük köyünden Molla Hüseyin, yanına geldiği için, Tel-Şair köyünden Molla İbrahim onu şikayet edip, tutuklandığı, sonra mezkür hakim onu tahliye eylediği hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Hamd alemlerin Rabbine, salat ü selam Allah’ın yaratıklaruun en hayırlısı olan Muhammed’in, (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün al ve sahabesinin üzerine olsun!

Bundan sonra bu mektub, fakir, noksanlık ve kusurunu itiraf eden kuldan, Allah yolundaki kardeş ve dostu, halk arasında ilim ve halka yardım etmesiyle meşhur şehirler ve köy halkının hakimi, gayretli, namuslu, güzel ve övülen ahlak sahibinedir. Allah, onu ve bizi doğru yolda bulundursun! Kendisini ve ev halkını ahiret ve kötü dünyanın afetlerinden muhafaza eylesin! Evvela sana islami sena ve selamı hediye eder. hatırmızı sormak, size dua edip duanızı taleb etmekle söze başlarız.

Bu fakire olan sevginiz, bu mektübu size yazmaya sebeb oldu. Zira kendisi, bu muhabbetiniz maddi bir şey için olmayıp sırf Allah için olduğunu bilir. Çünkü bu kuldan size hiç bir maddi menfaat gelmez. Durum böyle iken ,size, Allah sübhanehü teala ve Resülüne (Sallallahü aleyhi ve sellem) muhabbetiniz her şeyden daha ala ve üstün olması lâyıktır. Cenabımza malum olduğu üzere, mezkür muhabbet, Peygamberin (Sallallahü aleyhi ve sellem) şeriatuıa tabi olmaktan zâhir olması aşikardır. Aziz ve yüce Allah’ın kuluna karşı olan sevgisi de ınezkür nütabeata dayanır. Nitekim Allahü teâla (Kur’ân-ı kerimde):

«Sen ey Habibun! Onlara de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olun! Allah da sizi sevecektir.» diye buyurdu.

Sonra yüce meclisinize şu da arz edilir ki, biz Maşuki köy imâmı olan Molla Hüseyin hakkında, kendisi fakir, biçare, kin ve fesatlıktan uzak, kulların hiç birisinden darılmadığına dair şahidlik ederiz. Çünkü kendisi eskiden beri talebemiz ve mahsurumuzdrur. Gerçekten Maşuki ile Tel-Şair köy ahalileri bilhassa Molla Ibrahim, hiç bir sebeb olmadan kışkançlık ve inad olarak benden kızıyorlar. Nitekim bu durum, eski zamanlarda ki, Peygamber, sahabe, evliyâ ve âlimlere karşı vâaki olduğu da Allah’ın bir saâdedir. Hatta AIlalıü teala Kur’an-ı kerimde, Peygamberlerden kızanların durumlarını şikayetle «Muhammed, Allah’a iftira mı ediyor? Yoksa kendisine bir cinnet  hastalığı mı var?» diye insanların en iyisi olan zata da iftirayı isnad etmişlerdir.

Mezkür köy ahalisi bana karşı olan kıskançlıkları dolayısıyla huzurumuzda bir yazıyla Molla İbrahim’in, Molla Hüseyin’i şikayet ettiğini işittim. Çünkü beni şikayet edemez. Molla Hüseyin hakkında parlak şeriatin ahkamıyla muamele etmenizi, bize çok gelip gittiğinden kızan kimseler, aleyhindeki şehâdetlerine iltifat etmemeniz rica olumır. Hattâ. kendisine niçin Tel-Şair köyüne, şeyhimizin yanına gelmiyorsun? diyorlar. Allah için ve Molla Hüseyin’in fakirlik durumu, hatırımız ve bize karşı olan sevginiz için lütfunuzla kendisine yardımda bulunup bu meseleyi kökünden sıyırmanız rica olunur. Çünkü bu fitne uyandırıcı bir şeydir. Gerçekten sen bu mes’eleden önce, ihtiyaçlarımızı te’min edeceginize dair bize söz verdiniz. Ben de, Hakim verdiği sözüne muhalefet etmez. Çünkü kendisi sözünü yerine getiren kimselerdendir, dedim. Molla Ibrahim, inkar ve düşmanca hareketiyle beni tabi ve müridleri de çok rahatsız etmiş, ta ki bu fakir, Molla Hüseyin’i de şikayet etti.

Molla İbrahim bende on sene okudu. Okuduğu bütün ilimlerde onun hocasıyım. «Efendisine iyilikte bulunduğun kişinin şerrinden korun.» Ne güzel bir sözdür. Şeriata mektub ve kalem ile başkalarına sövmenin önemi olmayıp buna karşı ceza olarak hiç bir azarlama hükmü olmadığı, ancak bir cematın içinde dil ile sövmenin azarlama cezası olduğuna dair kendi kitablarına bakıp da şeriat ile amel etmez mi?

Allah, Muhammed’in, (Sallallahü aleyhi ve sellem) âl ve ashâbının üzerine salat ü selam eylesin!