hafiza aise
Tue 26 July 2011, 02:31 pm GMT +0200
d) İki Tavaf ve İki Sa'y ile Kıran Haccı Yaptı Diyenler:
Küfe fukahasının pek çoğunun görüşü de olduğu üzere Hz. Peygamber (s.a.) kıran haccı yaptı, ve bu hac esnasında iki tavaf, iki sa'y yaptı diyenlerin gerekçeleri:
1- Dârakutnî'nin Mücâhid'den rivayetine göre İbn Ömer hac ile umreyi, birleştirerek beraber yaptı ve "İkisinin yolu birdir" dedi. Hac ve umre için iki sa'y, iki tavaf yaptı ve "Allah Rasûlü (s.a.) de benim yaptığım gibi yaptı." Dedi.[354]
2- Rivayete göre Ali b. Ebî Tâlib hacla umreyi birleştirip ikisi için iki tavaf, iki sa'y yaptı ve "Allah Rasûlü (s.a.) de benim yaptığım gibi yaptı." Dedi.[355]
3- Yine Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) kıran haccı yaptı; iki tavaf ve iki sa'y yaptı.[356]
4- Alkame'nin rivayetine göre Abdullah İbn Mes'ûd demiştir ki: "Allah Rasûlü (s.a.), haccı ve umresi için iki tavaf, iki sa'y yaptı. Ebu Bekir, Ömer, Ali ve İbn Mes'ûd da böyle yaptı."[357]
5- İmran b. Husayn'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) iki tavaf, iki sa'y yaptı.[358]
Şayet bu hadisler sahih olsalardı, hatta bunlardan bir tek harf sahih olsaydı bu gerekçe ne kadar güzeldi. Ama İbn Ömer hadisinin senedinde Hasan b. Umâre vardır. Dârakutnî diyor ki: Bu hadisi Hakem'den Hasan b. Umâre dışında hiç kimse rivayet etmemiştir. Onun da rivayet ettiği hadis bırakılır (metrûku'l-hadis).
Hz. Ali'nin (r.a.) birinci hadisini Hafs b. Ebu Davud rivayet ediyor. İmam Ahmed ve Müslim: "Hafs'ın rivayet ettiği hadis bırakılır." diyorlar. İbn Hırâş ise "O, yalancıdır, hadis uydurur." diyor. Ayrıca hadisin senedinde zayıf bir râvi olan Muhammed b. Abdurrahman b. Ebî Leylâ vardır.
Hz. Ali'nin (r.a.) ikinci hadisini ise İsa b. Abdullah b. Muhammed b. Ömer b. Ali, babasından, o da kendi babasından, o da dedesinden rivayet ediyor. Dârakutnî diyor ki: İsa b. Abdullah'a "Mübarek" denilir; bu şahsın rivayet ettiği hadis bırakılır.
Alkame'nin Abdullah'tan rivayet ettiği hadisin senedi şöyledir: Ebu Bürde Amr b. Yezîd,— Hammad — İbrahim — Alkame. Dârakutnî diyor ki: "Ebu Bürde zayıftır. Senedde adları geçen ondan sonraki kimseler de zayıftırlar." Ayrıca bu hadisin senedinde Abdülaziz b. Eban vardır. Onun hakkında Yahya: "O yalancıdır, pistir'*, er-Râzî ve Nesâî: "Onun rivayet ettiği hadis bırakılır." diyorlar.
İmrân b.^Husayn hadisine gelince; bu hadis Muhammed b. Yahya el-Ezdî'nin yanılgıya düştüğü hadislerdendir. Ezberinden rivayet etmiş ve yanılmıştır. Oysa defalarca doğru şekilde rivayette bulunmuştu. Denilir ki: Tavaf ve sa'yi söylemekten vazgeçmiştir.
İmam Ahmed, Tirmizî ve Sahih'inde İbn Hibbân, ed-Derâverdî — Ubey-dullah b. Ömer — Nâfi' — İbn Ömer senediyle Allah Rasûlü'nün (s.a.) şöyle buyurduğunu rivayet ederler: "Kim hacla umresini birleştirirse bu ikisi için bir tek tavaf yapması yeterli olur." Tirmizî'nin metni ise şöyledir: "Kim hac ve umre için ihrama girerse, her ikisinin ihramından çıkıncaya kadar ikisi için bir tavaf, bir sa'y yapması yeterli olur."[359]
Sahihayn'âa. rivayet edilen bir hadise göre, Hz. Âişe (r.a.) anlatıyor: Veda haccında Allah Rasûiü'nün (s.a.) beraberinde hac için yolculuğa çıktık. Umreye niyetlenip ihrama girdik, teibiye getirdik. Sonra Hz. Peygamber (s.a.): "Yanında kurbanlık bulunan kişi hac ve umreye niyetlenip ihrama girsin, teibiye getirsin. Sonra her ikisinin de yapılması gereken vazifelerini bitirmeden ihramdan çıkmasın." buyurdu. Umreye niyetlenenler tavaf edip ihramdan çıktılar. Sonra Mina'dan dönünce bir başka tavaf daha yaptılar. Hac ve umreyi birleştirenler ise yalnız bir tavaf yaptılar.[360]
Sahih bir rivayete göre Allah Rasûlü (s.a.), Hz. Âişe'ye: "Beytullah'ı tavafın ve Safa-Merve arasındaki sa'yuı haccın ve umren için yeterli olur." Buyurmuştur.[361]
Abdülmelik b. Ebu Süleyman'ın Atâ yoluyla İbn Abbas'tan rivayetine göre Allah Rasûlü (s.a.) haccı ve umresi için bir tek tavaf yapmıştır.[362] Abdülmelik, meşhur sika râvilerden biridir. Müslim ve Sünen sahipleri onun rivayetini delil olarak kullanmışlardır. Ona "Mîzan = mihenktaşı, terazi" denirdi. Onun ne zayıf olduğu söylenmiştir, ne de cerh edilmiştir. Yalnızca rivayet ettiği şuf'a hadisi münker bulunmuştur. Bu ise kusurlu yönü belirgin bir şikâyettir.
Tirmizî'nin Câbir'den (r.a.) rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) hac ile umreyi birleştirip ikisi için bir tek tavaf yaptı.[363]' Her ne kadar bu hadisin senedinde Haccac b. Ertât varsa da Süfyan, Şu'be, İbn Nümeyr (veya Nemîr), Abdürrezzak ve daha bir grup muhaddis ondan rivayette bulunmuştur. es-Sevrî, onun hakkında diyor ki: "Kafasından çıkanı, ondan daha iyi bilen kimse kalmadı. Tedlîs yaptığı gerekçesiyle ayıplanmıştir; bundan kurtulan kimse nâdirdir." Onun hakkında Ahmed: "Hafızlardandı.", İbn Maîn: "Güçlü değildir. Doğru biridir (sadûk), tedlîs yapar." ve Ebu Hatim: "O 'Haddesenâ = Bize falan hadis rivayet etti' dediği zaman doğrudur; onun doğruluğunda ve hıfzında şüphe etmeyiz." demiştir.
Dârakutnî, Leys b. Ebu Süleym — Atâ, Tavus ve Mücâhid — Câbir, ibn Ömer ve İbn Abbas senediyle rivayet eder ki: "Gerek Hz. Peygamber (s.a.) ve gerekse ashabı hacları ve umreleri için Safa-Merve arasında yalnız bir sa'y yapmışlardır."[364] Leys b. Ebu Süleym'in rivayetini dört sünen sahibi (Ebu Davud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce) delil olarak, Müslim ise şâhid olarak kullanmıştır. Onun hakkında İbn Maîn: "Bir sakıncası yok", Dârakutnî: "Sünneti bilen biriydi. Yalnızca rivayetinde Atâ, Tavus ve Mü-câhid'i bir arada söylemesini münker saymışlardır, o kadar.", Abdülvâris: "İlim kaplarındandı" ve Ahmed: "Hadisi muztariptir. Ancak insanlar ondan hadis rivayet etmiştir." demektedir. Nesâî ve bir rivayete göre de Yahya (İbn Maîn) bu zatı zayıf saymıştır. Böyle birinin rivayet ettiği hadis, sahihlik derecesine ulaşmazsa da hasen sayılır.[365]
SahihayrCdaki bir rivayette Câbir anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.), Âişe'nin yanına girdi, onu ağlar buldu. "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Âişe: "Hayız oldum. İnsanlar ihramdan çıktılar, ben çıkamadım ve Beytullah'ı tavaf edemedim." diye karşılık verince, "Gusül abdesti al, sonra niyetlenip ihrama gir." buyurdu. Âişe, Hz. Peygamber'in (s.a.) dediğini yaptı. Sonra vakfe yerlerinde bulundu. Hayızdan temizlenince de Kabe'yi tavaf etti ve Safa-Merve arasında sa'y yaptı. Sonra Hz. Peygamber (s.a.) ona: "Hac ve umre ihramından birlikte çıkmış oldun." dedi.[366]
Bu hadis üç şeye delâlet eder:. 1) Hz. Âişe kıran yapmıştır. 2) Kıran yapan kimsenin yalnız bir tavaf ve bir sa'y yapması yeterlidir. 3) Yaparken hayız olduğu ve haccını da üzerine kattığı o umreyi kaza etmesi Hz. Âişe'ye vacip olmamış ve umre ihramını hayız olmakla bozmamış, yalnızca umre amellerini ve-^ırf onları yapmayı bir kenara bırakmıştır. Hz. Âişe evvelâ kudüm tavafını yapmadı. Ancak Arafat'ta vakfe yaptıktan sonra tavaf ve beraberinde sa'y yaptı. İfâza ( = ziyaret) tavafı ve peşinden sa'y yapma, kıran yapan kimse için yeterli olursa ifâza tavafıyla beraber kudüm tavafı ve bu ikisinden biriyle beraber bir tek sa'y yapma o kimse için haydi hay-diye yeterli olur. Fakat Hz. Âişe'nin ilk tavafı yapması mümkün olmadı. Böylece onun başından geçen olay bir delil teşkil etti. Artık ilk tavafı yapma imkânına sahip olamayan bir kadın, Hz. Âişe'nin yaptığı gibi yapar; haccı umreye katar, kıran yapar ve her ikisi için bir ifâza tavafı ve ardından bir sa'y yapması yeterli olur.
Şeyhülislâm İbn Teymiye der ki: Hz. Peygamber'in (s.a.) iki tavaf, iki sa'y yapmadığım ortaya koyan delillerden bazıları şunlardır: a) Hz. Âişe'nin (r.a.): "Hac ve umreyi birleştirenler ise yalnız bir tavaf yaptılar." sözü. Bunu Buharı ile Müslim birlikte rivayet etmişlerdir, b) Câbir'in: "Gerek Hz. Peygamber (s.a.), gerekse ashabı Safa-Merve arasında bir tek sa'y — ilk sa'yı— yapmışlardır." sözü. Bunu Müslim rivayet etmiştir, c) Hz. Peygamber'in (s.a.) Hz. Âişe'ye: "Safa-Merve arasında yaptığın sa'y, hac ve umren için yeterlidir." buyurması. Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir, d) Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadiste yine Hz. Âişe'ye: "Beytullah'ı tavafın ve Safa-Merve arasındaki sa'y'ın, yaptığın hac ve umrenin her ikisi için de yeterli olur." buyurması, e) Buharı ve Müslim'in birlikte rivayet ettikleri bir hadiste Hz. Peygamber'in (s.a.), Kabe'yi tavaf eden, Safa-Merve arasında sa'y eden Hz. Âişe'ye: "Hac ve umre ihramından birlikte çıkmış oldun." buyurması. (İbn Teymiye devamla) der ki: Allah Rasûlü'nün (s.a.) haccını aktaran bütün sahabîler, kendileri Beytullah'ı tavaf edfp Safa-Merve arasında sa'y ettiklerinde Hz. Peygamber'in (s.a.) onlara, kurbanlık sevke-denler hariç, ihramdan çıkmalarını emrettiğini, kendisinin ise ancak kurban bayramının ilk günü ihramdan çıktığını aktarmışlardır. Onlardan hiçbiri kendilerinden herhangi bir kimsenin tavaf edip sa'y ettikten sonra yeniden tavaf edip sa'y ettiğini aktarmamıştır. Malumdur ki, böyle şeyleri aktarmayı, insanların tabiatındaki merak ve sürükleyici unsurlar kaçırmak istemezler. Öyleyse hiçbir sahabî bunu aktarmadığına göre böyle bir şeyin olmadığı anlaşılmış olur.
İki tavaf, iki sa'y görüşünü savunanların dayanakları Küfelilerin, Hz. Ali'den (r.a.) ve bir de îbn Mes'ûd'dan (r.a.) rivayet ettikleri eserlerdir.
Oysa Cafer b. Muhammed, babası yoluyla Hz. Ali'den (r.a.) — Küfelilerin rivayetlerinin aksine— kıran yapan kimsenin bir tek tavaf ve bir tek sa'y yapmasının yeterli olacağını rivayet etmiştir. Iraklılarca rivayet edilenlerin bir kısmı munkatı', bir kısmının ise râvileri ya meçhul, ya da cerhedilmiş kimselerdir. Bu yüzden nakil uleması bunları kusurlu bulmuştur. Hatta İbn Hazm: "Bu konuda sahabeden gelen rivayetlerin hepsi, hatta bir kelime bile sahih değildir." demiştir. Bu konuda Hz. Peygamber'den (s.a.) uydurma olduğunda kuşku olmayan rivayetler de aktarılmıştır. Tavus, Allah Rasûlü'nün (s.a.) ashabından hiç kimsenin haccı ve umresi için bir tek tavaftan başka tavaf yapmadığına yemin ederdi. İbn Ömer, İbn Abbas, Câbir ve başka sahabîlerden —Allah onlardan hoşnud olsun— böylesi rivayetler sabittir. Onlar, Allah Rasûlü'nün (s.a.) yaptığı haccı en iyi bilen insanlardır; buna aykırı hac yapacak değillerdir. Hatta bu eserler, sahabenin Safa-Merve arasında bir defadan başka tavaf (sa'y) yapmadıkları konusunda açık ifadelerdir.
Âlimler, kıran ve temettü' yapan kimselerin iki sa'y mı, yoksa bir sa'y mı yapmaları gerektiği konusunda tartışmışlar ve böylece gerek İmam Ahmed mezhebinde, gerekse diğer mezheplerde üç görüş ortaya çıkmıştır:
1- Herbirinin bir tek sa'y yapması gerekir. Nitekim oğlu Abdullah'ın rivayetine göre Ahmed böyle söylemiştir. Abdullah diyor ki: Babama: "Temettü1 yapan kimse Safa-Merve arasında kaç sa'y yapar?" diye sordum. O da: "İki tavaf yaparsa daha iyi; bir tavaf yaparsa bir sakıncası yok" diye karşılık verdi... Üstadımız (İbn Teymiye) "Bu, seleften birçok kişiden aktarılmıştır." dedi.
2- Temettü' yapanın iki sa'y, kıran yapanın bir tek sa'y yapması gerekir. Bu, İmam Ahmed mezhebinde ikinci görüştür.[367] Mâlik ve Şafiî'nin —Allah onlara rahmet etsin— talebelerinden bir kısmı da bu görüştedirler.
3- Her ikisinin de iki sa'y yapması gerekir. Ebu Hanife'nin (r.a.) mezhebi böyledir. Bu görüş Ahmed (r.h.) mezhebinde de bir görüş olarak zikredilir. En iyi bilen Allah'tır. Yukarıdan beri anlatılan bu ifadeler üstadımızın sözünün genişçe aktarımı ve bir açıklamasıdır. En iyi bilen Allah'tır. [368]
[354] Dârakutnî, 2/258.
[355] Dârakutnî, 2/263.
[356] Dârakutnî, 2/263.
[357] Dârakutnî, 2/264)
[358] Dârakutnî, 2/264.
[359] Ahmed, 5/350; Tirmizî, 948; İbn Hibbân, 993. Senedi kuvvetlidir. Tirmizî: " dis hasen-sahih-garîbtir" diyor.
[360] Yukarıda geçti. Bk. Dipnot: 66.
[361] Yukarıda geçti. Bk. Dipnot: 20.
[362] Dârakutnî, 2/262. Senedi kuvvetlidir. Tenkîh'de "Senedi sahihtir" deniy(
[363] Tirmizî, 947.
[364] Dârakutnî, 2/258.
[365] Aksine, hadisi tek başına rivayet ederse hadis zayıf demektir. Ancak şahid hadislerle birlikte onun rivayet ettiği hadis, hasen sayılır.
[366] Buharı, 25/81; Müslim, 1213.
[367] Görüşlerin en doğrusu budur. Bk. Dipnot: 102.
[368] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/164-169.
Küfe fukahasının pek çoğunun görüşü de olduğu üzere Hz. Peygamber (s.a.) kıran haccı yaptı, ve bu hac esnasında iki tavaf, iki sa'y yaptı diyenlerin gerekçeleri:
1- Dârakutnî'nin Mücâhid'den rivayetine göre İbn Ömer hac ile umreyi, birleştirerek beraber yaptı ve "İkisinin yolu birdir" dedi. Hac ve umre için iki sa'y, iki tavaf yaptı ve "Allah Rasûlü (s.a.) de benim yaptığım gibi yaptı." Dedi.[354]
2- Rivayete göre Ali b. Ebî Tâlib hacla umreyi birleştirip ikisi için iki tavaf, iki sa'y yaptı ve "Allah Rasûlü (s.a.) de benim yaptığım gibi yaptı." Dedi.[355]
3- Yine Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) kıran haccı yaptı; iki tavaf ve iki sa'y yaptı.[356]
4- Alkame'nin rivayetine göre Abdullah İbn Mes'ûd demiştir ki: "Allah Rasûlü (s.a.), haccı ve umresi için iki tavaf, iki sa'y yaptı. Ebu Bekir, Ömer, Ali ve İbn Mes'ûd da böyle yaptı."[357]
5- İmran b. Husayn'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) iki tavaf, iki sa'y yaptı.[358]
Şayet bu hadisler sahih olsalardı, hatta bunlardan bir tek harf sahih olsaydı bu gerekçe ne kadar güzeldi. Ama İbn Ömer hadisinin senedinde Hasan b. Umâre vardır. Dârakutnî diyor ki: Bu hadisi Hakem'den Hasan b. Umâre dışında hiç kimse rivayet etmemiştir. Onun da rivayet ettiği hadis bırakılır (metrûku'l-hadis).
Hz. Ali'nin (r.a.) birinci hadisini Hafs b. Ebu Davud rivayet ediyor. İmam Ahmed ve Müslim: "Hafs'ın rivayet ettiği hadis bırakılır." diyorlar. İbn Hırâş ise "O, yalancıdır, hadis uydurur." diyor. Ayrıca hadisin senedinde zayıf bir râvi olan Muhammed b. Abdurrahman b. Ebî Leylâ vardır.
Hz. Ali'nin (r.a.) ikinci hadisini ise İsa b. Abdullah b. Muhammed b. Ömer b. Ali, babasından, o da kendi babasından, o da dedesinden rivayet ediyor. Dârakutnî diyor ki: İsa b. Abdullah'a "Mübarek" denilir; bu şahsın rivayet ettiği hadis bırakılır.
Alkame'nin Abdullah'tan rivayet ettiği hadisin senedi şöyledir: Ebu Bürde Amr b. Yezîd,— Hammad — İbrahim — Alkame. Dârakutnî diyor ki: "Ebu Bürde zayıftır. Senedde adları geçen ondan sonraki kimseler de zayıftırlar." Ayrıca bu hadisin senedinde Abdülaziz b. Eban vardır. Onun hakkında Yahya: "O yalancıdır, pistir'*, er-Râzî ve Nesâî: "Onun rivayet ettiği hadis bırakılır." diyorlar.
İmrân b.^Husayn hadisine gelince; bu hadis Muhammed b. Yahya el-Ezdî'nin yanılgıya düştüğü hadislerdendir. Ezberinden rivayet etmiş ve yanılmıştır. Oysa defalarca doğru şekilde rivayette bulunmuştu. Denilir ki: Tavaf ve sa'yi söylemekten vazgeçmiştir.
İmam Ahmed, Tirmizî ve Sahih'inde İbn Hibbân, ed-Derâverdî — Ubey-dullah b. Ömer — Nâfi' — İbn Ömer senediyle Allah Rasûlü'nün (s.a.) şöyle buyurduğunu rivayet ederler: "Kim hacla umresini birleştirirse bu ikisi için bir tek tavaf yapması yeterli olur." Tirmizî'nin metni ise şöyledir: "Kim hac ve umre için ihrama girerse, her ikisinin ihramından çıkıncaya kadar ikisi için bir tavaf, bir sa'y yapması yeterli olur."[359]
Sahihayn'âa. rivayet edilen bir hadise göre, Hz. Âişe (r.a.) anlatıyor: Veda haccında Allah Rasûiü'nün (s.a.) beraberinde hac için yolculuğa çıktık. Umreye niyetlenip ihrama girdik, teibiye getirdik. Sonra Hz. Peygamber (s.a.): "Yanında kurbanlık bulunan kişi hac ve umreye niyetlenip ihrama girsin, teibiye getirsin. Sonra her ikisinin de yapılması gereken vazifelerini bitirmeden ihramdan çıkmasın." buyurdu. Umreye niyetlenenler tavaf edip ihramdan çıktılar. Sonra Mina'dan dönünce bir başka tavaf daha yaptılar. Hac ve umreyi birleştirenler ise yalnız bir tavaf yaptılar.[360]
Sahih bir rivayete göre Allah Rasûlü (s.a.), Hz. Âişe'ye: "Beytullah'ı tavafın ve Safa-Merve arasındaki sa'yuı haccın ve umren için yeterli olur." Buyurmuştur.[361]
Abdülmelik b. Ebu Süleyman'ın Atâ yoluyla İbn Abbas'tan rivayetine göre Allah Rasûlü (s.a.) haccı ve umresi için bir tek tavaf yapmıştır.[362] Abdülmelik, meşhur sika râvilerden biridir. Müslim ve Sünen sahipleri onun rivayetini delil olarak kullanmışlardır. Ona "Mîzan = mihenktaşı, terazi" denirdi. Onun ne zayıf olduğu söylenmiştir, ne de cerh edilmiştir. Yalnızca rivayet ettiği şuf'a hadisi münker bulunmuştur. Bu ise kusurlu yönü belirgin bir şikâyettir.
Tirmizî'nin Câbir'den (r.a.) rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) hac ile umreyi birleştirip ikisi için bir tek tavaf yaptı.[363]' Her ne kadar bu hadisin senedinde Haccac b. Ertât varsa da Süfyan, Şu'be, İbn Nümeyr (veya Nemîr), Abdürrezzak ve daha bir grup muhaddis ondan rivayette bulunmuştur. es-Sevrî, onun hakkında diyor ki: "Kafasından çıkanı, ondan daha iyi bilen kimse kalmadı. Tedlîs yaptığı gerekçesiyle ayıplanmıştir; bundan kurtulan kimse nâdirdir." Onun hakkında Ahmed: "Hafızlardandı.", İbn Maîn: "Güçlü değildir. Doğru biridir (sadûk), tedlîs yapar." ve Ebu Hatim: "O 'Haddesenâ = Bize falan hadis rivayet etti' dediği zaman doğrudur; onun doğruluğunda ve hıfzında şüphe etmeyiz." demiştir.
Dârakutnî, Leys b. Ebu Süleym — Atâ, Tavus ve Mücâhid — Câbir, ibn Ömer ve İbn Abbas senediyle rivayet eder ki: "Gerek Hz. Peygamber (s.a.) ve gerekse ashabı hacları ve umreleri için Safa-Merve arasında yalnız bir sa'y yapmışlardır."[364] Leys b. Ebu Süleym'in rivayetini dört sünen sahibi (Ebu Davud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce) delil olarak, Müslim ise şâhid olarak kullanmıştır. Onun hakkında İbn Maîn: "Bir sakıncası yok", Dârakutnî: "Sünneti bilen biriydi. Yalnızca rivayetinde Atâ, Tavus ve Mü-câhid'i bir arada söylemesini münker saymışlardır, o kadar.", Abdülvâris: "İlim kaplarındandı" ve Ahmed: "Hadisi muztariptir. Ancak insanlar ondan hadis rivayet etmiştir." demektedir. Nesâî ve bir rivayete göre de Yahya (İbn Maîn) bu zatı zayıf saymıştır. Böyle birinin rivayet ettiği hadis, sahihlik derecesine ulaşmazsa da hasen sayılır.[365]
SahihayrCdaki bir rivayette Câbir anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.), Âişe'nin yanına girdi, onu ağlar buldu. "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Âişe: "Hayız oldum. İnsanlar ihramdan çıktılar, ben çıkamadım ve Beytullah'ı tavaf edemedim." diye karşılık verince, "Gusül abdesti al, sonra niyetlenip ihrama gir." buyurdu. Âişe, Hz. Peygamber'in (s.a.) dediğini yaptı. Sonra vakfe yerlerinde bulundu. Hayızdan temizlenince de Kabe'yi tavaf etti ve Safa-Merve arasında sa'y yaptı. Sonra Hz. Peygamber (s.a.) ona: "Hac ve umre ihramından birlikte çıkmış oldun." dedi.[366]
Bu hadis üç şeye delâlet eder:. 1) Hz. Âişe kıran yapmıştır. 2) Kıran yapan kimsenin yalnız bir tavaf ve bir sa'y yapması yeterlidir. 3) Yaparken hayız olduğu ve haccını da üzerine kattığı o umreyi kaza etmesi Hz. Âişe'ye vacip olmamış ve umre ihramını hayız olmakla bozmamış, yalnızca umre amellerini ve-^ırf onları yapmayı bir kenara bırakmıştır. Hz. Âişe evvelâ kudüm tavafını yapmadı. Ancak Arafat'ta vakfe yaptıktan sonra tavaf ve beraberinde sa'y yaptı. İfâza ( = ziyaret) tavafı ve peşinden sa'y yapma, kıran yapan kimse için yeterli olursa ifâza tavafıyla beraber kudüm tavafı ve bu ikisinden biriyle beraber bir tek sa'y yapma o kimse için haydi hay-diye yeterli olur. Fakat Hz. Âişe'nin ilk tavafı yapması mümkün olmadı. Böylece onun başından geçen olay bir delil teşkil etti. Artık ilk tavafı yapma imkânına sahip olamayan bir kadın, Hz. Âişe'nin yaptığı gibi yapar; haccı umreye katar, kıran yapar ve her ikisi için bir ifâza tavafı ve ardından bir sa'y yapması yeterli olur.
Şeyhülislâm İbn Teymiye der ki: Hz. Peygamber'in (s.a.) iki tavaf, iki sa'y yapmadığım ortaya koyan delillerden bazıları şunlardır: a) Hz. Âişe'nin (r.a.): "Hac ve umreyi birleştirenler ise yalnız bir tavaf yaptılar." sözü. Bunu Buharı ile Müslim birlikte rivayet etmişlerdir, b) Câbir'in: "Gerek Hz. Peygamber (s.a.), gerekse ashabı Safa-Merve arasında bir tek sa'y — ilk sa'yı— yapmışlardır." sözü. Bunu Müslim rivayet etmiştir, c) Hz. Peygamber'in (s.a.) Hz. Âişe'ye: "Safa-Merve arasında yaptığın sa'y, hac ve umren için yeterlidir." buyurması. Bu hadisi Müslim rivayet etmiştir, d) Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadiste yine Hz. Âişe'ye: "Beytullah'ı tavafın ve Safa-Merve arasındaki sa'y'ın, yaptığın hac ve umrenin her ikisi için de yeterli olur." buyurması, e) Buharı ve Müslim'in birlikte rivayet ettikleri bir hadiste Hz. Peygamber'in (s.a.), Kabe'yi tavaf eden, Safa-Merve arasında sa'y eden Hz. Âişe'ye: "Hac ve umre ihramından birlikte çıkmış oldun." buyurması. (İbn Teymiye devamla) der ki: Allah Rasûlü'nün (s.a.) haccını aktaran bütün sahabîler, kendileri Beytullah'ı tavaf edfp Safa-Merve arasında sa'y ettiklerinde Hz. Peygamber'in (s.a.) onlara, kurbanlık sevke-denler hariç, ihramdan çıkmalarını emrettiğini, kendisinin ise ancak kurban bayramının ilk günü ihramdan çıktığını aktarmışlardır. Onlardan hiçbiri kendilerinden herhangi bir kimsenin tavaf edip sa'y ettikten sonra yeniden tavaf edip sa'y ettiğini aktarmamıştır. Malumdur ki, böyle şeyleri aktarmayı, insanların tabiatındaki merak ve sürükleyici unsurlar kaçırmak istemezler. Öyleyse hiçbir sahabî bunu aktarmadığına göre böyle bir şeyin olmadığı anlaşılmış olur.
İki tavaf, iki sa'y görüşünü savunanların dayanakları Küfelilerin, Hz. Ali'den (r.a.) ve bir de îbn Mes'ûd'dan (r.a.) rivayet ettikleri eserlerdir.
Oysa Cafer b. Muhammed, babası yoluyla Hz. Ali'den (r.a.) — Küfelilerin rivayetlerinin aksine— kıran yapan kimsenin bir tek tavaf ve bir tek sa'y yapmasının yeterli olacağını rivayet etmiştir. Iraklılarca rivayet edilenlerin bir kısmı munkatı', bir kısmının ise râvileri ya meçhul, ya da cerhedilmiş kimselerdir. Bu yüzden nakil uleması bunları kusurlu bulmuştur. Hatta İbn Hazm: "Bu konuda sahabeden gelen rivayetlerin hepsi, hatta bir kelime bile sahih değildir." demiştir. Bu konuda Hz. Peygamber'den (s.a.) uydurma olduğunda kuşku olmayan rivayetler de aktarılmıştır. Tavus, Allah Rasûlü'nün (s.a.) ashabından hiç kimsenin haccı ve umresi için bir tek tavaftan başka tavaf yapmadığına yemin ederdi. İbn Ömer, İbn Abbas, Câbir ve başka sahabîlerden —Allah onlardan hoşnud olsun— böylesi rivayetler sabittir. Onlar, Allah Rasûlü'nün (s.a.) yaptığı haccı en iyi bilen insanlardır; buna aykırı hac yapacak değillerdir. Hatta bu eserler, sahabenin Safa-Merve arasında bir defadan başka tavaf (sa'y) yapmadıkları konusunda açık ifadelerdir.
Âlimler, kıran ve temettü' yapan kimselerin iki sa'y mı, yoksa bir sa'y mı yapmaları gerektiği konusunda tartışmışlar ve böylece gerek İmam Ahmed mezhebinde, gerekse diğer mezheplerde üç görüş ortaya çıkmıştır:
1- Herbirinin bir tek sa'y yapması gerekir. Nitekim oğlu Abdullah'ın rivayetine göre Ahmed böyle söylemiştir. Abdullah diyor ki: Babama: "Temettü1 yapan kimse Safa-Merve arasında kaç sa'y yapar?" diye sordum. O da: "İki tavaf yaparsa daha iyi; bir tavaf yaparsa bir sakıncası yok" diye karşılık verdi... Üstadımız (İbn Teymiye) "Bu, seleften birçok kişiden aktarılmıştır." dedi.
2- Temettü' yapanın iki sa'y, kıran yapanın bir tek sa'y yapması gerekir. Bu, İmam Ahmed mezhebinde ikinci görüştür.[367] Mâlik ve Şafiî'nin —Allah onlara rahmet etsin— talebelerinden bir kısmı da bu görüştedirler.
3- Her ikisinin de iki sa'y yapması gerekir. Ebu Hanife'nin (r.a.) mezhebi böyledir. Bu görüş Ahmed (r.h.) mezhebinde de bir görüş olarak zikredilir. En iyi bilen Allah'tır. Yukarıdan beri anlatılan bu ifadeler üstadımızın sözünün genişçe aktarımı ve bir açıklamasıdır. En iyi bilen Allah'tır. [368]
[354] Dârakutnî, 2/258.
[355] Dârakutnî, 2/263.
[356] Dârakutnî, 2/263.
[357] Dârakutnî, 2/264)
[358] Dârakutnî, 2/264.
[359] Ahmed, 5/350; Tirmizî, 948; İbn Hibbân, 993. Senedi kuvvetlidir. Tirmizî: " dis hasen-sahih-garîbtir" diyor.
[360] Yukarıda geçti. Bk. Dipnot: 66.
[361] Yukarıda geçti. Bk. Dipnot: 20.
[362] Dârakutnî, 2/262. Senedi kuvvetlidir. Tenkîh'de "Senedi sahihtir" deniy(
[363] Tirmizî, 947.
[364] Dârakutnî, 2/258.
[365] Aksine, hadisi tek başına rivayet ederse hadis zayıf demektir. Ancak şahid hadislerle birlikte onun rivayet ettiği hadis, hasen sayılır.
[366] Buharı, 25/81; Müslim, 1213.
[367] Görüşlerin en doğrusu budur. Bk. Dipnot: 102.
[368] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/164-169.