- Kerbela şehitleri Hacı Bayram Veli Camii’nde yâd edildi

Adsense kodları


Kerbela şehitleri Hacı Bayram Veli Camii’nde yâd edildi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sun 25 November 2012, 05:01 pm GMT +0200
Kerbela şehitleri Hacı Bayram Veli Camii’nde yâd edildi



Tarih: 25.11.2012

Diyanet İşleri Başkanlığı, Hz. Hüseyin ve 70 masum insanın şehadetlerinin 1332 yıldönümü nedeniyle “Kerbela Şehitlerini Anma Programı” düzenledi.

Program akşam namazının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Türkiye’nin tanınmış hafızlarının Kur’an-ı Kerim okuduğu, muharremiyeler ve ilahilerin söylendiği, duaların edildiği gecede, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük de bir konuşma yaptı.

“Hz. Hüseyin’in başına gelenler bütün Müslümanların ateşi, acısı ve kederi olmuştur”

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Küçük, konuşmasına Hz. Hüseyin ve Kerbela’da şehit edilen Müslümanlara dua ederek başladı. Kerbela olayının yaşandığı günden bugüne kadar Hz. Hüseyin’in acısının,  Müslümanların ortak acısı olduğunu söyleyen Küçük, “O gün bugündür kalplere büyük bir acı düşmüştür. Bu acı bir kısmımızın acısı, hüznü, kederi değil, bütün Müslümanların ateşi, acısı ve kederi olmuştur.” diye konuştu.

“Hz. Hüseyin’in acısını yüreğimizde duyabildiğimiz kadar duyalım. Onun acısını benliğimizde hissedebildiğimiz kadar hissedelim. Ama bunun yeterli olduğunu iddia edebilir miyiz?” diye soran Küçük,  Hz. Hüseyin’i sevmelerinden dolayı Müslümanlara bazı görevler düştüğünü ve yılın birkaç gününde yalnızca hüzünlenmek suretiyle bu görevlerin yerine getirilemeyeceğini söyledi. Küçük, şöyle devam etti:

“Hz. Hüseyin İslami değerleri temsil ediyor”

“Hz. Hüseyin’in canını verdiği değerlerin kıymetini bilmek, o değerleri hayatımıza taşımak gerekir. Nedir bu değerler? Hak, adalet, zulme karşı koymak, haksızlıkla mücadele, sabır, dua, tevekkül, Allah için cehd ve gayret sarf etmek. Daha kısa ve daha net ifade etmek gerekirse bütün İslami değerler ve faziletler. İşte Hz. Hüseyin (ra) bunları temsil ediyor. Çünkü Hz. Hüseyin, Allah’ın, Hz. Peygamberle, Hz. Hüseyin’in dedesiyle gönderdiği değerlere, iliklerine kadar bağlı bir bahadırdır. Bağlılık ne kelime. Bu uğurda canını, kanını vermiş bir bahtiyardır. Hz. Hüseyin’in acısını hatırlamak üzere toplanan bizler bu değerlerle ilişkilerimizi sorgulamadan, bu değerleri hayatımıza ne kadar kattığımıza bakmadan, Hz. Hüseyin’i anmak ve anlamaktan bahsedemeyiz.”

“Zulmün olduğu yerde adalet, vahşetin olduğu yerde merhamet olmaz”

 “Hz. Hüseyin’e bu kanlı eylemi reva görenlerin özellikleri nelerdi? Bunları hatırlayalım, zulüm, dünyayı tercih etmek, ebedi değerleri siyasi ihtiraslara kurban etmek ve gayri ahlaki yönelişler. Daha vurgulu söylemek gerekirse, bizler gerek bireysel ve gerekse toplum olarak Hz. Hüseyin’e bu zulmü reva görenler gibi yaşayamayız. Zulmün olduğu yerde adalet, vahşetin olduğu yerde merhamet olmaz. Çıkarcılığın ilke olarak kabul edildiği yerde hakkaniyet olmaz. İnsanlığın kalmadığı yerde İslamlıktan söz edilemez.”

“Bugün İslam dünyasında kan akıyorsa, zulüm yapılıyorsa Kerbela’yı doğru okuduğumuzu ve anladığımızı söyleyebilir miyiz?"

Hz. Hüseyin’i anmanın ve anlamanın, ayrılıkların değil, birlik ve beraberliklerin vesilesi olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Küçük,  şunları söyledi:

“Aksi halde Resul-i Ekrem’in ve Ehl-i Beyt’in ruhu pâklarını incitmiş oluruz. Farklılıkları değil, ortaklıkları ön plana çıkarmalıyız. İnsan olarak, Müslüman olarak hepimiz Hz. Hüseyin’in yanındayız. Onu içtenlikle seviyor, Kerbela dramına hepimiz üzülüyoruz. Bu konuda, bu ortaklık yetmez mi? Farklılıklar güzelliklerimiz, zenginliklerimiz… Karşılıklı olarak bu güzelliklerden faydalanmak gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, tarih ders almak için çok değerlidir. Kerbela’yı doğru okuyabilirsek, ders almış, yeni dramların, Kerbela’ların olmaması bu olayı sağlıklı ve samimi değerlendirmemize bağlıdır. Bugün İslam dünyasında kan akıyorsa, zulüm yapılıyorsa Kerbela’yı doğru okuduğumuzu ve anladığımızı söyleyebilir miyiz?”

Küçük, konuşmasını “Sözde değil, gerçek olarak birbirimizi daha çok sevelim. Birbirimize daha çok şefkat edelim. Birbirimize daha çok güvenelim. O takdirde Kerbela’lar olmayacak, gönlümüz barış ve esenlikle dolacak, ülkemiz ve yerküremiz huzur bulacaktır. Allah, haktan, adalet ve merhametten bizleri ayırmasın.” sözleriyle tamamladı.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programa Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Caferi âlimlerinden Şirali Bayat, Caferi ve Ehl-i Beyt Eğitim İlim Kültür ve Yardımlaşma Derneği temsilcisi Hasan Apaydın, Can Dostları Derneği temsilcisi Haydar Salman ve Cem Vakfı Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı İsmail Şahin de katıldı.