hafiza aise
Thu 2 June 2011, 01:38 pm GMT +0200
k) Kendisine Hediye Edilen Şeyler Hakkındaki Hükmü:
Hz. Peygamber'in (s.a.) arkadaşları, kendisine yiyecek vb. şeyler hediye ederlerdi. O da kabul buyurur, onları kat kat fazlasıyla mükâfatlandınrdı.
Kendisine melikler hediye gönderir, onların hediyelerini kabul eder, ashabı arasında paylaştırır, içinden seçtiği şeyleri kendisi için alırdı. Böylece bunlar, ganimetteki kendisine ait bir hak olan "safiy" gibi olurdu.
Sahih-i Buharî'ûz anlatılır: Hz. Peygamber'e (s.a.), ipekten yapılmış, altın düğmeli kaftanlar hediye edilmişti. Ashabından bazı kimselere taksim etti. İçinden bir tanesini de Mahreme b. Nevfel için ayırdı. Mahreme, oğlu Mis-ver'le birlikte geldi, kapıda durdu. Oğluna: "O'nu bana çağır." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) onun sesini duydu. Kaftanla ona yöneldi ve: "Ya Ebu'l-Misver! Bunu senin için sakladım." buyurdu[524]
Mukavkıs, Hz. Peygamber'e (s.a.), ümmü veledi Mâriye'yi, Hassân'a hediye ettiği Şîrîn adlı cariyesini, ayrıca bir kır katırla bir eşeği hediye etmişti.[525]
Kendisine Necaşî hediyede bulunmuştu. Hz. Peygamber de kabul ederek ona hediyeler göndermiş ve daha ulaşmadan kendisinin öldüğünü, hediyelerin geri döneceğini haber vermişti. Buyurdukları gibi de çıkmıştı[526]
Ferve b. Nüfâse el-Cüzâmî, kendisine beyaz bir katır hediye etmişti. Hu-neyn gününde ona binmişti[527]
Buharî'nin zikrettiğine göre, Eyle meliki kendisine beyaz bir katır hediye etmişti. Hz. Peygamber de ona bir hırka giydirmiş ve onu kendi ülkesinde görevde bırakmıştı[528]
Ebu Süfyan hediye takdim etmiş, kabul buyurmuştu.
Ebu Ubeyd şöyle nakleder: Mulâibu'l-Esinne (denilen) Âmir b. Mâlik, Hz. Peygamber'e (s.a.) bir at hediye ettiğinde bunu reddetti ve: "Biz bir müş-riğin hediyesini kabul etmeyiz." buyurdu[529] Yine Iyâz el-Mucâşiî için de: "Biz müşriklerin ihsanlarını kabul etmeyiz."' demiştir[530]
Ebu Ubeyd şöyle diyor: "Hz. Peygamber (s.a.), Ebu Süfyan'dan hediye kabul etmiştir. Çünkü bu, aralarında sulh anlaşmasının buiunduğu dönemde olmuştu. İskenderiye meliki Mukavkıs'ın hediyelerini de kabul buyurmuştu. Çünkü o, elçisi Hâtıb b. Ebî Beltea'ya iyi davranmış ve peygamberliğini ikrar etmişti. İslâmlığından ümiî kestirmemişti. Buna karşılık hiçbir muharip müşrikten asla hediye kabul etmemiştir."
Daha sonra gelen devlet başkanlarımın hediye kabullerinin hükmüne gelince; bu konuda-Malikîlerden Sahnûn şöyle diyor: "Bizans hükümdarı halifeye hediyede bulunursa, kabulünde bir sakınca yoktur ve hediye kendisine ait olur." Evzaî ise: "Bütün müslümanların olur ve beytülmaldan karşılık hediye verir." der. İmam Ahmed ve tabileri ise: "Devlet başkanına ya da ordu komutanlarına kâfirlerden yapılan hediyeler ganimet sayılır. Ganimet ahkâmına tâbidir." derler. [531]
[524] Buharî, 57/11, 51/19; Müslim, 1058.
[525] Daha önce geçmişti. Bk. 1/155.
[526] Ahmed, 6/404. Senedinde zayıf ve meçhul iki râvi vardı
[527] Müslim, 1775. Ayrıca bk. 1/116.
[528] Buharî, 24/54.
[529] Musa b. Ukbe, Megâzf'de, Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik'ten rivayet etmiştir FÎîthu'l-Bâri'dc (5/168): "Râvİleri sikadır, ancak mürseldir. Bazıları mevsûl demişlerdir, ama bu doğru değildir." denilmektedir.
[530] Ebu Davud, 3057; Tirmizî, 1577; Ahmed, 4/162. Senedi hasendir. Tirmizî, "Hadis, hasen-sahihtir." demiştir.
[531] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/188-190.
Hz. Peygamber'in (s.a.) arkadaşları, kendisine yiyecek vb. şeyler hediye ederlerdi. O da kabul buyurur, onları kat kat fazlasıyla mükâfatlandınrdı.
Kendisine melikler hediye gönderir, onların hediyelerini kabul eder, ashabı arasında paylaştırır, içinden seçtiği şeyleri kendisi için alırdı. Böylece bunlar, ganimetteki kendisine ait bir hak olan "safiy" gibi olurdu.
Sahih-i Buharî'ûz anlatılır: Hz. Peygamber'e (s.a.), ipekten yapılmış, altın düğmeli kaftanlar hediye edilmişti. Ashabından bazı kimselere taksim etti. İçinden bir tanesini de Mahreme b. Nevfel için ayırdı. Mahreme, oğlu Mis-ver'le birlikte geldi, kapıda durdu. Oğluna: "O'nu bana çağır." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) onun sesini duydu. Kaftanla ona yöneldi ve: "Ya Ebu'l-Misver! Bunu senin için sakladım." buyurdu[524]
Mukavkıs, Hz. Peygamber'e (s.a.), ümmü veledi Mâriye'yi, Hassân'a hediye ettiği Şîrîn adlı cariyesini, ayrıca bir kır katırla bir eşeği hediye etmişti.[525]
Kendisine Necaşî hediyede bulunmuştu. Hz. Peygamber de kabul ederek ona hediyeler göndermiş ve daha ulaşmadan kendisinin öldüğünü, hediyelerin geri döneceğini haber vermişti. Buyurdukları gibi de çıkmıştı[526]
Ferve b. Nüfâse el-Cüzâmî, kendisine beyaz bir katır hediye etmişti. Hu-neyn gününde ona binmişti[527]
Buharî'nin zikrettiğine göre, Eyle meliki kendisine beyaz bir katır hediye etmişti. Hz. Peygamber de ona bir hırka giydirmiş ve onu kendi ülkesinde görevde bırakmıştı[528]
Ebu Süfyan hediye takdim etmiş, kabul buyurmuştu.
Ebu Ubeyd şöyle nakleder: Mulâibu'l-Esinne (denilen) Âmir b. Mâlik, Hz. Peygamber'e (s.a.) bir at hediye ettiğinde bunu reddetti ve: "Biz bir müş-riğin hediyesini kabul etmeyiz." buyurdu[529] Yine Iyâz el-Mucâşiî için de: "Biz müşriklerin ihsanlarını kabul etmeyiz."' demiştir[530]
Ebu Ubeyd şöyle diyor: "Hz. Peygamber (s.a.), Ebu Süfyan'dan hediye kabul etmiştir. Çünkü bu, aralarında sulh anlaşmasının buiunduğu dönemde olmuştu. İskenderiye meliki Mukavkıs'ın hediyelerini de kabul buyurmuştu. Çünkü o, elçisi Hâtıb b. Ebî Beltea'ya iyi davranmış ve peygamberliğini ikrar etmişti. İslâmlığından ümiî kestirmemişti. Buna karşılık hiçbir muharip müşrikten asla hediye kabul etmemiştir."
Daha sonra gelen devlet başkanlarımın hediye kabullerinin hükmüne gelince; bu konuda-Malikîlerden Sahnûn şöyle diyor: "Bizans hükümdarı halifeye hediyede bulunursa, kabulünde bir sakınca yoktur ve hediye kendisine ait olur." Evzaî ise: "Bütün müslümanların olur ve beytülmaldan karşılık hediye verir." der. İmam Ahmed ve tabileri ise: "Devlet başkanına ya da ordu komutanlarına kâfirlerden yapılan hediyeler ganimet sayılır. Ganimet ahkâmına tâbidir." derler. [531]
[524] Buharî, 57/11, 51/19; Müslim, 1058.
[525] Daha önce geçmişti. Bk. 1/155.
[526] Ahmed, 6/404. Senedinde zayıf ve meçhul iki râvi vardı
[527] Müslim, 1775. Ayrıca bk. 1/116.
[528] Buharî, 24/54.
[529] Musa b. Ukbe, Megâzf'de, Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik'ten rivayet etmiştir FÎîthu'l-Bâri'dc (5/168): "Râvİleri sikadır, ancak mürseldir. Bazıları mevsûl demişlerdir, ama bu doğru değildir." denilmektedir.
[530] Ebu Davud, 3057; Tirmizî, 1577; Ahmed, 4/162. Senedi hasendir. Tirmizî, "Hadis, hasen-sahihtir." demiştir.
[531] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/188-190.