- Kendi Silahının Kendine Dönmesi İle Ölen Kimse

Adsense kodları


Kendi Silahının Kendine Dönmesi İle Ölen Kimse

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Wed 9 May 2012, 10:51 am GMT +0200
38. Kendi Silah(nın Kendine Dönmesi) İle Ölen Kimse


 

2538. ...Seleme b. (Sabit) el-Ekvâ dedi ki: Hayber günü olunca kardeşim şiddetli bir şekilde savaşa girdi. Derken kendi kılıcı geri dönüp kendisim öldürdü. Rasûlullah (s.a.)'ın ashabı onun hakkında konuşmaya başladılar. Onun hakkında -kendi silahıyla ölen bir adam-(diye) şüpheye düştüler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.):

"O, Allah'a itaat yolunda çalışan bir mücâhid olarak can ver­di." buyurdu.

İbn Şihâb dedi ki: Sonra ben (bu hadiseyi) Seleme b. el-Ekva'ın oğluna sordum. (Hadiseyi) bana babasından (aynen) bu şekilde nak­letti. Ancak Rasûlullah (s.a.)'ın; "Yanılmışlar. O Allah'a itaat yo­lunda çalışan bir mücâhid olarak can verdi. Onun sevabı iki misli­dir." buyurduğunu da ilave etti.[258]

 
Açıklama

 

Her ne kadar bu hadis-i şerifte Hayber günü düşmanla savaşırken silahın geri tepmesiyle şehîd olan zâtın, Seleme b. Sabit b. el-Ekvâ'ın kardeşi olduğu ifâde ediliyorsa da, bazı hadis­lerde bu zatın Hz. Seleme'nin amcası olduğu ifâde edilmektedir. Hafız İbn Hacer'in İsâbe'deki açıklamasına göre, bunun izahı şu şekilde yapıla­bilir; "Aslında silâhı geri teperek şehid olan Amir b. el-Ekvâ adındaki bu zat Seleme b. Sabit b. el-Ekva'ın hem anne tarafından kardeşidir hem da amcasıdır. Câhiliyye devrinde bu gibi evlilikler meşru sayılırdı. Hem amcası, hem de süt kardeşi olması da mümkündür." Müslim'de açıklandı­ğına göre Hz. Amir b. el-Ekva Hayber savaşında harbin kızıştığı bir anda, bir yahudiyi bacağından yaralamış kılıcını, ona indirmek üzereyken kılıcı­nın keskin tarafı ters dönerek Amir'in dizine isabet etmiş ve aldığı bu yara yüzünden hayatını kaybetmiş."[259] Halk Hz. Amir'in kendi kılıcıyla kendini öldürerek intihar ettiğini zannederek, onun hakkında şüpheye düş­müşler ve ona rahmet dilemekten çekinmişlerdir.

Hayber dönüşü durum Rasûl-i Zîşân Efendimize anlatılınca, bunu söy­leyenlerin yanıldıklarını ve Amir'in taat uğrunda çalışan bir mücâhid ol­duğunu, bu yüzden de ona diğer mücâhidjere verilen ecrin iki misli ecir verileceğini ifâde buyurmuştur. Ulema'ya göre, buradaki iki ecirden biri Allah'a taat uğrunda bütün gücü ile çalışmış olması karşılığında, diğeri de Allah yolundaki mücâhidliği ve gaziliği karşılığında verilmiştir. Yani onlar buradaki "câhid" kelimesini ciddi çalışan manasına almışlar "mücahid"i de gazi diye tefsir etmişlerdir.[260]

 

2539. ...Peygamber (s.a.)'in sahabîlerinin birinden; demiştir ki: Biz Cüheyne'lilerden bir kabile üzerine baskın yapmıştık. Müslü­manlardan birisi Cüheyne kabilesinden bir er diledi. (Bu müslüman) ona vurmak istedi . Fakat isabet edemedi, yanlışlıkla kılıcı kendisi­ne vurdu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.),

"Ey müslümanlar, kardeşinizle ilgilenin!" buyurdu. Halk (sür­atle) ona (doğru) koştular ve onu ölü halde buldular. Rasûlullah (s.a.) onu elbisesi ve kanıyla sardı ve üzerine namaz kılıp kabre koy­du. (Orada bulunanlar);

Ey Allah'ın Rasûlü! O şehid midir? dediler. (Hz. Peygamber de);

"Evet, şehiddir. Ben de onun için şahidim" buyurdu.[261]

 
Açıklama

 

Bu hadis-i şerif savaşta yanlışlıkla kendisini vuran kimsenin şehid olduğunu ve Rasûl-i Zişân efendimizin bu şekilde can veren bir kimsenin üzerine cenaze namazı kıldığını ifâde et­mektedir. Bu bakımdan hadis-i şerif, şehid üzerine namaz kılınmaz diyen Şafiî ve Mâlikî ulemasının aleyhine bir delildir. Hanefi ulemasına göre ise, hadis-i şerifte savaşta yanlışlıkla kendi kendisini öldürdüğünden bah­sedilen kişi, âhirette sevaba nail olma yolunda şehiddir. Bilindiği gibi Ha­ne file re göre âhiret şehidleri, dünyada yıkanır  kefenlenir ve üzerine namaz kılınır. Çünkü cenazesi yıkanılmayan şehid düşmanın fiiliyle öldürü­len kişidir. Bu adam ise, kendi fiiliyle öldürülmüştür. Haliyle kendisi ma'zurdur. Çünkü  kasdı düşmana vurmaktı.  Onun için âhiret açısından  şehiddir.[262]

[258] Buhârî, meğazî 38; edeb 90, diyât 17; Müslim, cihâd, 123, 124; Ahmed b. Hanbel, V, 266.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/24-25.

[259] bk. Müslim, cihâd 123.

[260] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/25.

[261] Beyhâkî, es-Sünenu'1-kübrâ, VIII, 110.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/26.

[262] bk. Şimşek Sâid, İslam Devletler Hukuku, I, 117.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 10/26-27.