meryem
Mon 25 October 2010, 11:47 pm GMT +0200
Kelâmcılara Göre Rivayet Edilen Haberin Sabit Olması İçin Gerekli Râvi Sayısı
Onlar (Kelâmcılarjbir haberin nasıl sabit olacağında da ihtilaf ettiler.Bazısı,sadık(doğru)bir kişi ile haber sabit olur,derken diğeri,"iki kişi ile sabit olur.çünkü Allah iki adil şâhid getirmekle emretmiştir. "der.Bir diğeri ise "üç kişi ile sabit olur.çünkü Al-lah'Bununla beraber mü'minlerin hepsinin toplanıp birden savaşa çıkmaları uygun değildir. Her kabileden büyük bir kısım savaşa git m eli, onlardan bir kısmı da dini öğrenmek ve kabileleri savaştan geri döndüğü zaman,onları Allah'ın azabı ile uyarmak için geri kalmalıdır." (9,et-Tevbe:122) buyurmuştur. (Ayette geçenjtâife (=onlardan bir kısmı) ise en az üç kişiden teşekkül eder."der.
Onlar bu sözleriyle iyice sapıtmışlardır. Çünkü "tâife"bir de olur.iki de,üç veya bunlardan daha fazla sayıda da olur.Çünkü taife; kısım,parça manasına-dır.Binâenaleyh.bir kişi de bir kavmin.parçası olabi lir.Nitekim Cenâb-ı Hak "Mü'minlerden bir taife de hazır bulunsun." (24,en-Nûr:2) buyurmaktadır.Bu rada Allah tâife'den,bir veya iki kişiyi kasdetmekte-dir.
(Kelâmcılardan)bir başkası, Cenab-ı Hakkın "Bunun üzerine dört şahid getirselerdi ya..!" (24,en-Nûr: 13} ayetini delil getirerek,bir haberin dört kişi ile sabit olabileceğini söyler...Bir diğeri"...içlerinden on iki nazır bulundurmuştuk." 5,el-Mâi-de, 12âyeti sebebiyle,haberin on iki kişi ile sabit olacağını; bir başkası "...içinizden sabır ve sebat edecek yirmi kişi bulunursa, onlar iki yüz kişiye gale-
be eder." (8,eİ-Enfâl:65) âyetiyle istidlal edip.yirmi kişi ile sabit olacağını;diğeri ise"Mûsâ (buzağıya tapan arkadaşlarından ötürü özür dilemek üzere} tayin ettiğimiz vakit için kavminden yetmiş adam seçti." (7,el-A'râf: 155)ayeti sebebiyle .haberin yetmiş kişi ile sabit olacağını söyler.
Onlar (Kelâmcılar ve re'y ehli),haberin sahih olması için delil teşkil edecek her sayı için Kur'an 'dan birer sayı buldular.Herhangi bir kimse.haber ancak sekiz kişi ile sabit olur.çünkü Allah, o zamanın insanlarına hüccet olan Ashâb-ı Kehf hakkmda"Bunlar yedi kişidir,sekizincileri köpekleridir."(18,el-Kehf:22)buyurmuştur(diyebilir.-Halbuki onların sekiz olmaları ancak köpeğin onların sekizincileri olmasıyla mümkündür-veya haber ancak ondokuz kişi ile sabit olur.çünkü Allah,Cehennem bekçilerinden bahsederken"üzerinde ondokuz melek var." (74,el-Muddessir:30) buyurmuştur,diyebilir.Aym şekilde bu rakamlar da.Kur'an'dan çıkarılmış birer sayı olmuş olur.
Bütün bu tercihler ,ancak insanlaıın akıllarının farklı seviyede olması sebebiyle farkhlaşmış-tır.Herkes aklının seviyesine göre bir sayı kabul etmiştir. Eğer onlar Allah'ın tek bir vakitte,bütün insanlara iki,dört,yirmi veya yetmiş değil de bir tek Peygamber göndermesine ve ona uymalarını,emirlerini dinlemelerini emretmesine baksalardı.tek bir Peygamber nasıl Allah'dan haber verdiği şeylerde sâdık (doğru) ise,aynen âdil ve sâdık bir kimsenin verdiği haberin de tasdik olunması gerekeceğini anlarlardı.
Bu kısımda maksadımız bu olmadığı için sözü daha fazla uzatmayacağız... [324]
[324] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 144-145.
Onlar (Kelâmcılarjbir haberin nasıl sabit olacağında da ihtilaf ettiler.Bazısı,sadık(doğru)bir kişi ile haber sabit olur,derken diğeri,"iki kişi ile sabit olur.çünkü Allah iki adil şâhid getirmekle emretmiştir. "der.Bir diğeri ise "üç kişi ile sabit olur.çünkü Al-lah'Bununla beraber mü'minlerin hepsinin toplanıp birden savaşa çıkmaları uygun değildir. Her kabileden büyük bir kısım savaşa git m eli, onlardan bir kısmı da dini öğrenmek ve kabileleri savaştan geri döndüğü zaman,onları Allah'ın azabı ile uyarmak için geri kalmalıdır." (9,et-Tevbe:122) buyurmuştur. (Ayette geçenjtâife (=onlardan bir kısmı) ise en az üç kişiden teşekkül eder."der.
Onlar bu sözleriyle iyice sapıtmışlardır. Çünkü "tâife"bir de olur.iki de,üç veya bunlardan daha fazla sayıda da olur.Çünkü taife; kısım,parça manasına-dır.Binâenaleyh.bir kişi de bir kavmin.parçası olabi lir.Nitekim Cenâb-ı Hak "Mü'minlerden bir taife de hazır bulunsun." (24,en-Nûr:2) buyurmaktadır.Bu rada Allah tâife'den,bir veya iki kişiyi kasdetmekte-dir.
(Kelâmcılardan)bir başkası, Cenab-ı Hakkın "Bunun üzerine dört şahid getirselerdi ya..!" (24,en-Nûr: 13} ayetini delil getirerek,bir haberin dört kişi ile sabit olabileceğini söyler...Bir diğeri"...içlerinden on iki nazır bulundurmuştuk." 5,el-Mâi-de, 12âyeti sebebiyle,haberin on iki kişi ile sabit olacağını; bir başkası "...içinizden sabır ve sebat edecek yirmi kişi bulunursa, onlar iki yüz kişiye gale-
be eder." (8,eİ-Enfâl:65) âyetiyle istidlal edip.yirmi kişi ile sabit olacağını;diğeri ise"Mûsâ (buzağıya tapan arkadaşlarından ötürü özür dilemek üzere} tayin ettiğimiz vakit için kavminden yetmiş adam seçti." (7,el-A'râf: 155)ayeti sebebiyle .haberin yetmiş kişi ile sabit olacağını söyler.
Onlar (Kelâmcılar ve re'y ehli),haberin sahih olması için delil teşkil edecek her sayı için Kur'an 'dan birer sayı buldular.Herhangi bir kimse.haber ancak sekiz kişi ile sabit olur.çünkü Allah, o zamanın insanlarına hüccet olan Ashâb-ı Kehf hakkmda"Bunlar yedi kişidir,sekizincileri köpekleridir."(18,el-Kehf:22)buyurmuştur(diyebilir.-Halbuki onların sekiz olmaları ancak köpeğin onların sekizincileri olmasıyla mümkündür-veya haber ancak ondokuz kişi ile sabit olur.çünkü Allah,Cehennem bekçilerinden bahsederken"üzerinde ondokuz melek var." (74,el-Muddessir:30) buyurmuştur,diyebilir.Aym şekilde bu rakamlar da.Kur'an'dan çıkarılmış birer sayı olmuş olur.
Bütün bu tercihler ,ancak insanlaıın akıllarının farklı seviyede olması sebebiyle farkhlaşmış-tır.Herkes aklının seviyesine göre bir sayı kabul etmiştir. Eğer onlar Allah'ın tek bir vakitte,bütün insanlara iki,dört,yirmi veya yetmiş değil de bir tek Peygamber göndermesine ve ona uymalarını,emirlerini dinlemelerini emretmesine baksalardı.tek bir Peygamber nasıl Allah'dan haber verdiği şeylerde sâdık (doğru) ise,aynen âdil ve sâdık bir kimsenin verdiği haberin de tasdik olunması gerekeceğini anlarlardı.
Bu kısımda maksadımız bu olmadığı için sözü daha fazla uzatmayacağız... [324]
[324] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 144-145.