sumeyye
Fri 1 April 2011, 04:04 pm GMT +0200
Kefaletin Ortadan Kalkması:
Kefalet, kefilin ve hazır bulundurulması istenen kimsenin ölümüyle ortadan kalkar. Fakat alacaklının ölümüyle kefalet ortadan kalkmaz: Kefil ölünce, kefaletin gereğini yerine getirmekten artık âciz kaldığı için, kefalet ortadan kalkar. Mirasçıları da onun kefaletinden mes'ûl olmazlar. Çünkü onlar onun aleyhine olan şeylade değil de, lehine olan şeylerde ona halef olurlar. Kendisine kefil olunanın vefatıyla da kefalet ortadan kalkar. Bunun gerekçesi evvelce de anlatılmıştır. Ama lehine kefil olunan alacaklının vefatıyla kefalet ortadan kalkmaz. Çünkü bu durumda kefil kefalet ettiği işi ifa etmekten âciz değildir. Alacağını talep etme hususunda mirasçıları ölen alacaklının yerine geçerler. Çünkü bu onların hakkıdır. Bir hadîs-i şerîfde Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: "Birkimse (vefat edip de) geride bir
mal veya bir hak bırakırsa, bunlar mirasçıların olur [8]
Kefil, tayin edilen aydan evvel istenen kimseyi veya şeyi teslim ederse, kefaletten kurtulur: Çünkü vâdesi gelmemiş borcu evvelden ödemiştir. Vâdenin dolmasını bekleme hakkına sahip olduğu gibi, önceden verme hakkına da sahiptir.
Kefil alacaklıya; 'eğer onu sana teslim etmezsem, onun üzerinde olan bin dirhem borç benim üzerimdedir' der de onu teslim edemezse; bin dirhem borcu yüklenmiş olur: Çünkü kefaleti şarta bağlamak sahihdir ve burada şart da mevcut olmuştur. Ayrıca kefalet de devam eder: Çünkü iki kefalet arasında zıtlık yoktur. Ayrıca kendisine kefil olduğu kimsenin üzerinde bin dirhemden başka bir borcun bulunması da muhtemeldir. Alacaklı; 'benim kendisine kefil olduğunuz şahısda bir hakkım yoktur1 derse, yine de vasi veya vekil olduğu ihtimaline binâen kefilin de onu teslim etmesi gerekir. Ondan başka bir kefil de olsa, birinci kefil kefaletten kurtulamaz. Çünkü iki kefalet arasında zıtlık yoktur. Kefil onu hak sahibine teslim ederse, -borç ifâsında olduğu gibi, alacaklı kabul etmese dahi- kefaletten kurtulur. Kefilin vekil veya elçisi teslim ederlerse, kefil yine kefaletten kurtulur. Çünkü bu ikisi de kefilin yerine geçerler. Kendisinin nefsine kefil olunan şahıs gidip teslim olursa, kefili kefaletten kurtulur. Çünkü talep edilen hak onun üzerindedir. Dâvada asıl istenen de kendisidir. Malen kefalette olduğu gibi, nefsen kefalette de asıl borçlu hak sahibine hakkı ifa edebilir. [9]
[8] Bu hadîsi Buharı, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî ve Ahmed rivayet etmiştir.
[9] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/288-289.