sidretül münteha
Tue 8 February 2011, 04:55 pm GMT +0200
2. Kazif Suçunun Tekrarı:
Kazfin tekerrürü ile cezanın da tekerrür edip etmediği mes'elesine gelince: Fııkaha, tek bir kişiye birkaç kez kazfeden kimseye, eğer ettiği her kazfin cezası kendisine verildikten sonra bir daha kazfetmiş ise, kendisine her bir kazfı için bir ceza ve eğer ettiği her kazfîn cezası uygulanmadan bir daha kazfetmiş ise, bütün kazifleri için sadece bir ceza lazım geldiğinde müttefik: iseler de, birden çok kişilere kazfeden kimseye kaç ceza lazım geldiği hakkında ihtilâf etmişlerdir. Kimisi «Birden çok kişilere kazfeden kimseye -ister hepsine birlikte, ister ayrı ayn kazfetmiş olsun- bir ceza lazım gelir» demiştir ki, İmam Mâlik, İmam Ebû Hanife, Süfyan Sevrî, İmam Ahmed ve bir cemaat bu görüştedirler. Kimisi de «Kendisine kazfettiği her bir kişi için bir ceza lazım gelir» demiştir. İmam Şafii, Leys b. Sa'd ve bir cemaat da buna katılır. Hatta Hasan b. Huyey'den, «Eğer bir kimse 'Kim bu eve girerse zinacı-dır' derse, dediği eve girenlerin her biri için kendisine bir ceza lazım gelir» dediği rivayet olunmuştur. Kimisi de «Her birine ayn ayn kazfettiği zaman, kendisine her biri için bir ceza, hepsine birlikte kazfettiği zaman da, hepsi için yalnız bir ceza lazım gelir» demiştir.
Birden çok kişilere kazfeden kimseye bir ceza lazım geldiği görüşünde olanlann dayanağı, Enes b. Mâlik ile başkalannın «Hilâl b. Ümeyye, karısına 'Serik b. Seniha ile kötü münasebette bulunmuş' diye kazfetmişti. Karısı Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e başvurdu. Peygamber (s.a.s) Efendimiz ara-lannda mülâane yaptı da Hilâl'ı Serik'e kazfettiği için cezalandırmadı» [6] mealindeki hadisleridir. Kansına herhangi bir kimse ile zina etmiş, diye kazfeden kimseye Ceza lazım geldiğinde -bu hadise dayanılarak- icma' edilmiştir.
Birden çok kişilere kazfeden kimseye, her biri için bir ceza lazım geldiğini söyleyenler de, «Ceza her birinin hakkıdır. Zira eğer biri, hakkını bağışlarsa diğerlerinin hakkı sakıt olmaz. Bu ise, kendisine, her biri için bir ceza lazım geldiğini göstermektedir» demişlerdir.
Birden çok kişilere bir sözle veyahut bir yerde kazfeden kimse ile, değişik sözlerle veyahut değişik yerlerde kazfeden kimse arasında ayınm yapanlar da, «Çünkü kazif taaddüd edince (sayısı artınca) cezanın da taaddüd etmesi gerekir. Hele hem kazfın, hem kazfedilenlerin taaddüdü halinde cezanın taaddüd etmesi evleviyetle lazım gelir» demişlerdir. [7]
[6] Ebû Dâvûd, Buyu\ 17/23, no: 3381.
[7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/307-308.