meryem
Mon 28 March 2011, 09:27 pm GMT +0200
KAVİM
Kavim sözcüğü, Kur'an'ın en çok kullanılan kelimeleri arasında yer alır. Kur'an'da üçyüzden fazla yerde geçer.
Kavim sözcüğü, Kur'an'da üç anlamda kullanılır; Soybirliği, topluluk, kimseler.[732]
1. Soybirliği:
Kavim kelimesi, Kur'an'ın bazı âyetlerinde soybirliği ve millet anlamında kullanılır.[733] Bu anlamıyla, bazan kavmin adı açıkça verilir: Âd kavmi[734], Semûd kavmi[735] gibi. Bazan da yönetimin başındaki kişi veya peygamber adıyla verilir: Firavun kavmi[736], Musa kavmi.[737]
Kur'an'da geçen kavim sözcüğü, bu kavimlerin medeniyetlerinden ve davranışlarından da söz eder. Gerek bu anlamıyla, gerekse aşağıda belirtilecek anlamlarıyla, geçmişte yaşayan kavim, topluluk ve kişilerin davranışlarından, kurdukları medeniyet ve davranış güzelliklerinden veya çöküşlerinden ibret alınması amacıyla sözedilir.[738]
2. Topluluk/Grup/Halk:
Kavim sözcüğü, çeşitli özelliklere sahip topluluk, grup, küme ve halkı anlatmak için kullanılır.[739]
Bu anlamdaki kullanımda, özellikle bir topluluğa gönderilen peygamberin adıyla belirtilir: Nuh kavmi[740], Hûd kavmi[741], Salih kavmi[742], Lût kavmi[743], İbrahim kavmi[744], Yunus kavmi[745] gibi.[746]
3. Kişiler/Kimseler:
Kur'an'da kullanılan kavim sözcüklerinin büyük bölümü, olumlu veya olumsuz özellikteki kişileri anlatmak üzere söz konusu edilir: Kavm yûkınûn (inananlar)[747] kavm yü'minun (inananlar)[748] kâvm yakılûn/ yetefekke-rûn/yezzekkerûn (düşünenler)[749], kavm ya'lemûn (bilenler)[750], kavm kâfirun (inkarcılar)[751], kavm zâlimün (zulmedenler)[752], kavm cebbarın (zorbalar)[753], kavm müfsidûn (bozguncular)[754] kavm sâlihûn (iyiler).[755]
Kur'an'da kavim sözcüğünün geçtiği âyetler, örnek bir medeniyetin kurulması yolunda temel ilkeler sunmaktadır. Bu âyetlere göre, şu özelliklere sahip toplumların, toplulukların veya kişilerin medeni olabileceği söylenebilir:[756] İnançlı, bilgili, ince anlayışlı, her durumda aklını kullanan, olayların gerçek sebeplerine ve arka planına nüfuz edip yüzeysellikten kendini kurtaran, olaylardan gerekli dersi almasını bilen, tefekkür eden, kendisinin yararını bilip gözeten, elindeki nimet ve imkânların değerini bilip, ona göre kullanan, şımarıklık ve azgınlığa düşmeyip, şükretmesini bilen toplumlar, topluluklar ve kişiler.[757]
Medeni düzeye ulaşamayan toplumların/toplulukların ve kişilerin özelliklerini de şöylece sıralayabiliriz: İnançsız, bilgisiz, bilinçsiz, anlayışsız, aklını kullanmayan, olayların derinliğine nüfuz edemeyip, yüzeysellikte kalan, gerçekleri göremeyen, bozguncu, haksızlığı ilke edinen, içinde bulunduğu kötü durumun farkında olmayan ve kurtuluş için çare aramayan toplum, topluluk ve kişiler.[758]
[732] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 166.
[733] Kehf, 18/90,93.
[734] Bkz. Tevbe, 9/70; İbrahim, 14/9.
[735] Bkz. Tevbe, 9/70; İbrahim, 14/9.
[736] Bkz. Şuara, 26/11.
[737] Bkz. Bakara, 2/54,60,67; Maide, 5/20; Yunus, 10/87.
[738] İbrahim, 14/9. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 166-167.
[739] Bkz. Ra'd, 13/11; Mü'minun, 23/46; Hucurât, 49/11; Mücadele, 58/22; Tegâbün; 60/13.
[740] Bkz. Araf, 7/69; Tevbe, 9/70; Hûd, 11/89; Furkan, 25/37; Şuara, 26/105.
[741] Bkz. Hûd, 11/89; Ra'd, 13/7.
[742] Bkz. Hûd, 11/89.
[743] Bkz, Hûd, ll/70;74 Şuara, 26/11,160.
[744] Bkz. Tevbe, 9/70; Hacc 22/43.
[745] Bkz. Yunus, 10/98.
[746] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 167.
[747] Bakara, 2/118; Maide, 5/50.
[748] Bkz. Nahl, 16/79; Ankebut, 29/51; Zuhruf, 43/88.
[749] Bkz. Ankebut, 29/35; Nahl, 16/69; Bakara, 2/164; Maide, 5/58; En'am, 6/126; Ra'd, 13/3,4
[750] Bkz. Bakara, 2/230; En'am, 6/97.
[751] Bkz. Bakara, 2/259, 264, 286; Ali İmran, 3/147; Neml, 27/43.
[752] Bkz. Bakara, 2/258; Maide, 5/51; Mü'minun, 23/28; Şuara, 26/10; Kasas, 28/25.
[753] Bkz. Maide, 5/22.
[754] Bkz. Ankebut, 29/30.
[755] Bkz. Maide, 5/84.
[756] Bkz. Erdoğan Pazarbaşı, Kur’an ve Medeniyet,42.
[757] Bkz. Bakara, 2/118,164; Maide, 5/50; En’am, 6/98; A'raf, 7/32.
[758] Bkz. Âli İmran, 3/85; Maide, 5/22; A'raf, 7/64; Yunus. 10/75; Saffât, 37/30. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 167-168.