ehlidunya
Tue 5 June 2012, 10:52 am GMT +0200
'Karne sendromunu atlatmada ailelerin bilinçli olmalı'
Uzman Psikolog Gülcan Fatma Sayhan, karne sendromunun öğrencilerin başarısız olduğu dersler karşısında ailenin vereceği tepkiden korkmasıyla ortaya çıktığını belirterek, bu konuda bilinçli olmanın çözüm için büyük önem taşıdığını söyledi
Sayhan, "Karne döneminde öğrenciler, değerlendirilecek olmanın verdiği kaygıyı yaşar. Bu gibi durumlarda önemli olan, çocuğun ruhunu incitmeden, ortada bir sorun varsa konuşarak düzeltmeye çalışmaktır." dedi.
Eğitimde başarının herkes için ayrı anlamlar ifade ettiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Sayhan, kimi zaman ailelerin bunu hayat memat meselesi haline getirerek çözümü oldukça zorlaştırdığını söyledi. Ailenin beklentileriyle çocuğun performansı uyuşmadığında çatışmalar yaşandığına değinen Sayhan, bu durumun bazı problemleri beraberinde getirdiğini ifade etti. Birçok ailenin, çocuğuna yarış atı davrandığını belirterek, "Kötü karneyle ailesinden 'kötü evlat', 'beceriksiz, işe yaramaz çocuk', 'arkadaşını bile geçemedin, ondan yüksek puan alamadın' gibi geribildirim alacağını düşünen çocuklarda evden kaçma, karne notlarında değişiklik yapma veya intihar teşebbüsü gibi davranışlar görülebilir. Çocuğun düşük notlarla dolu bir karne getirmesinin birçok nedeni olabilir." şeklinde konuştu.
'ABARTILI ÖDÜLLERDEN KAÇININ'
Karne dönemi için ailelere bazı tavsiyelerde bulunan Gülcan Fatma Sayhan, başarısızlığın alt sebeplerinin incelenip okuldaki rehber öğretmenle ya da bir uzmanla çeşitli yöntemler geliştirerek, öğrencinin başarısını arttırmaya odaklanılmasını istedi. Ailenin, çocuğunu dinleyerek onu anladığını göstermesi ve sıkıntılarını küçümsememesinin problemi ortaya koymaya yardımcı olacağının altını çizen Sayhan, "Çocuğun karnesini ve notlarını başka çocuklarla veya kardeşleriyle kıyaslamak, son derece yanlış bir davranıştır. Bu durum, çocuğu rencide ederek aileden ve okuldan uzaklaşmasına yol açar. Çocuğu eleştirirken yapıcı olmakta fayda vardır. Eleştirirken diğer taraftan da kötü olan dersleri için motive edici aktiviteler geliştirmek yararlı olacaktır. Başarılı karne getiren çocuğu ödüllendirirken de abartılı davranılmamalıdır. Çocuğun büyük hediyeler için değil, geleceği için çalışmasını sağlamak, başarısının devamını garantileyecek en önemli yoldur. Baskıcı davranışlar sergilemek çocuğun derslerdeki başarısını arttırmaz, aksine depresyona girmesine yol açar. Elbette ki çocuk, yaptığı yanlışın bedelini ödemek durumundadır ancak bu abartılırsa ceza süreci olarak algılayacak, hatasını düzeltmek için çabalamak yerine direnç gösterecektir." dedi.
Tatil döneminin, çocuğun hayalini kurduğu ve kendini sonraki seneye hazırladığı bir süreç olduğunu da hatırlatan Sayhan, ilişkileri geliştirmek ve sağlamlaştırmak için çok güzel bir zaman olduğuna işaret etti. Çocuklarla kaliteli vakit geçirip problemlerin daha kolay atlatabileceğini belirterek, kötü karneyi düzeltmek mümkünken çocuğun ruh dünyasında açılacak yaraları iyileştirmenin kolay olmayacağını sözlerine ekledi.
Cihan
Uzman Psikolog Gülcan Fatma Sayhan, karne sendromunun öğrencilerin başarısız olduğu dersler karşısında ailenin vereceği tepkiden korkmasıyla ortaya çıktığını belirterek, bu konuda bilinçli olmanın çözüm için büyük önem taşıdığını söyledi
Sayhan, "Karne döneminde öğrenciler, değerlendirilecek olmanın verdiği kaygıyı yaşar. Bu gibi durumlarda önemli olan, çocuğun ruhunu incitmeden, ortada bir sorun varsa konuşarak düzeltmeye çalışmaktır." dedi.
Eğitimde başarının herkes için ayrı anlamlar ifade ettiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Sayhan, kimi zaman ailelerin bunu hayat memat meselesi haline getirerek çözümü oldukça zorlaştırdığını söyledi. Ailenin beklentileriyle çocuğun performansı uyuşmadığında çatışmalar yaşandığına değinen Sayhan, bu durumun bazı problemleri beraberinde getirdiğini ifade etti. Birçok ailenin, çocuğuna yarış atı davrandığını belirterek, "Kötü karneyle ailesinden 'kötü evlat', 'beceriksiz, işe yaramaz çocuk', 'arkadaşını bile geçemedin, ondan yüksek puan alamadın' gibi geribildirim alacağını düşünen çocuklarda evden kaçma, karne notlarında değişiklik yapma veya intihar teşebbüsü gibi davranışlar görülebilir. Çocuğun düşük notlarla dolu bir karne getirmesinin birçok nedeni olabilir." şeklinde konuştu.
'ABARTILI ÖDÜLLERDEN KAÇININ'
Karne dönemi için ailelere bazı tavsiyelerde bulunan Gülcan Fatma Sayhan, başarısızlığın alt sebeplerinin incelenip okuldaki rehber öğretmenle ya da bir uzmanla çeşitli yöntemler geliştirerek, öğrencinin başarısını arttırmaya odaklanılmasını istedi. Ailenin, çocuğunu dinleyerek onu anladığını göstermesi ve sıkıntılarını küçümsememesinin problemi ortaya koymaya yardımcı olacağının altını çizen Sayhan, "Çocuğun karnesini ve notlarını başka çocuklarla veya kardeşleriyle kıyaslamak, son derece yanlış bir davranıştır. Bu durum, çocuğu rencide ederek aileden ve okuldan uzaklaşmasına yol açar. Çocuğu eleştirirken yapıcı olmakta fayda vardır. Eleştirirken diğer taraftan da kötü olan dersleri için motive edici aktiviteler geliştirmek yararlı olacaktır. Başarılı karne getiren çocuğu ödüllendirirken de abartılı davranılmamalıdır. Çocuğun büyük hediyeler için değil, geleceği için çalışmasını sağlamak, başarısının devamını garantileyecek en önemli yoldur. Baskıcı davranışlar sergilemek çocuğun derslerdeki başarısını arttırmaz, aksine depresyona girmesine yol açar. Elbette ki çocuk, yaptığı yanlışın bedelini ödemek durumundadır ancak bu abartılırsa ceza süreci olarak algılayacak, hatasını düzeltmek için çabalamak yerine direnç gösterecektir." dedi.
Tatil döneminin, çocuğun hayalini kurduğu ve kendini sonraki seneye hazırladığı bir süreç olduğunu da hatırlatan Sayhan, ilişkileri geliştirmek ve sağlamlaştırmak için çok güzel bir zaman olduğuna işaret etti. Çocuklarla kaliteli vakit geçirip problemlerin daha kolay atlatabileceğini belirterek, kötü karneyi düzeltmek mümkünken çocuğun ruh dünyasında açılacak yaraları iyileştirmenin kolay olmayacağını sözlerine ekledi.
Cihan