Eslemnur
Wed 9 March 2011, 01:07 am GMT +0200
Karısını Veya Cariyesini Kendine Haram Kılanın Durumu
Ömer b. el-Hattab'm kızı ve Nebinin de eşi olan Haf-sa, Nebî'nin yanında olması gereken bir günde babasını ziyarete gitmişti. Babasının yanından döndüğünde Nebiyi kendi odasında, Nebî'nin oğlu İbrâhîm'in anası Kıbtî câriye Mâriye ile birlikte gördü. Mâriye çıkıncaya kadar içeriye girmedi. Hafsa Nebî'ye dedi ki:
— Kiminle birlikte olduğunu gördüm ve çok kıskandım.
Nebi (s.a) Hafsa'nm kıskandığını ve üzüldüğünü görünce ona şöyle dedi:
— Bu durumumu gizle, Âişe'ye bildirme; ebediyyen ona yaklaşmayacağım.
Ancak Hafsa, -kendisiyle iyi geçindiği- Aişe'ye durumu bildirdi. Âişe Nebî'nin (s.a) üzerine o kadar ısrarla gitti ki, sonunda Nebî, Mâriye'ye yaklaşmayacağına dâir yemin etti ve onu kendisine haram kıldı. Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu:
Ey Nebi! Eşlerinin (yani, Âişe'nin} hoşnutluğunu
arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi (yani,
Mâriye ile cima etmeyi} niçin haram edersin?! Allah gafurdur, rahimdir {yani, ey Nebî, ettiğin yemine karşı Allah bağışlayıcı ve onun için kefâret hükmü getirmekle merhametlidir). Allah size yeminlerinizi çözme {yani, yeminleriniz dolayısıyla keffâret verme) yolunu göstermiştir. (Tahrîm/1-2)
Söz konusu bu keffâretin miktarı ise Mâide sûresinde geçmektedir:
Bunun (yani, yaptığınız yeminin} keffâreti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on fakiri doyurmak veya onları giydirmek veya bir köle azad etmektir. (Mâide/89)
Dedi: Nebî (s.a), Mâriye'yi kendisine haram kılması sebebiyle bir köle azad edip onunla cima etti ve ondan Ib-râhîm (a.s) doğdu.
Mukâtil dedi ki: Karısına ya da cariyesine, "Sen bana haramsın" diyen bir kimse, yemini dolayısıyla keffâret versin. Hatta bununla talâkı niyet etmiş olsa dahi bu, ancak keffâret verilecek bir yemindir.
Dedi: Bize Mukâtü'in 'Atâ'dan, onun da İbn 'Abbas; Ebû Bekr ve Âişe'den ve yine Mukâtil'in 'Abdu'I-Kerînı'den, onun Mücahid'ten, onun da İbn Tavûs'tan rivayet ettiğine göre, hanımına, "Sen bana haramsın" diyen kişi için bir yemin keffâreti söz konusudur. [230]
[230] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 231-233.