- Kâr Zarar Hanesi

Adsense kodları


Kâr Zarar Hanesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Mon 11 July 2011, 06:39 pm GMT +0200
Kâr Zarar Hanesi


Ekim 2010 142.SAYI


Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.

Dergimizi sürekli takip eden okuyucularımızın bildiği üzere, en çok altını çizdiğimiz konulardan biri, dinimizin anlatılması ve anlaşılmasında gördüğümüz sorunlar. İslâm’a dair sayısız görüşün, yaklaşımın zihinlere yüzlerce soru işareti taktığı bugünün dünyasında Semerkand gibi bir dergi için kaçınılmaz bir zorunluluk bu. Televizyonlar, radyolar, gazete köşeleri, kitaplar… Kime kulak vereceğiz? Kimin söylediğini esas alacağız?

Gündelik hayata dair kimi mevzularda sözün çoğalması bir yere kadar normal kabul edilebilir. Fakat iş bu noktayı çoktan aşmış görünüyor. Artık en temel inanç konularından Sünnet ve İcma gibi dinin tartışmasız dayanaklarına kadar bütün konular örseleniyor, kişisel spekülasyon mevzuu haline getiriliyor.

Bu noktada medya, özellikle TV gerçeği çıkıyor karşımıza. Hem değindiğimiz bu kişisel yorum ve reyting bakımından polemiğe dayalı içerik, hem usul bakımından can yakıyor televizyonlar. İşte geçtiğimiz ramazan ayı boyunca bir kez daha maruz kaldık; mukaddesatı kişisel ”şov” programının malzemesi yapanlardan, duru suya tirit futbol mevzuları üslubuyla din iman konuşanları, tek doğrunun kendi dediği olduğunu cansiperane anlatan büyük hocaları, ilgiyi canlı tutmak için araya müzik eğlence atılmış programları izledik. İnsan sormadan edemiyor: Peki elimizde ne kaldı? Kâr-zarar hanesine ne yazmalı?

Bu ayın dosyasını düşünürken, böyle bir medya kritiğinden hareketle İslâm’ı konuşurken hassasiyet noktalarımız ne olmalı, bu işin kadim ölçü ve adabı nedir, hatırlayalım diye düşündük. Peşinen söyleyelim, maksadımız şahıs veya marka kötülemek değil. Muhtemelen sizin de yüreğinizi sızlatan, bu iş böyle mi olmalı dedirten bir mevzuya dikkatinizi çekmek.

Bu sayımızda yeni dönem abone kampanyamızın ilk duyurusunu göreceksiniz. Temsilcilerimizin ve dergimizin gönüllü tanıtımcılarının gayretini biliyoruz. Fakat Semerkand asıl, okuyucusunun destek ve katkılarıyla büyür,  yoluna devam eder. Biriktirmiyorsanız elinizdeki okunmuş sayıları eşe dosta vererek, onları bize katılmaya teşvik ederek desteğinizi bir adım ileri taşımanız mümkün.

Kasım sayımızda buluşmak üzere inşallah.