saniyenur
Thu 21 June 2012, 04:58 am GMT +0200
EKONOMİK ADALET (II)
Kanunî Tedbirler
İslam, şüphesiz infak ve Allah rızası için sarfetme ruhunu manevi talim ve terbiye vasıtalarıyla himaye etmiştir. Ancak tüketim rahatlığını tam istihdamı karşılayacak seviyede tutmak için gereken belirli kanuni tedbirleri de almıştır. Manevi eğitimin insanları Allah rızasına ulaşmak için daima daha fazlasını sarfetmeye teşvik ettiği bir vakıadır. İnsanlar İslam'ın ruhunu anladıkça ve zihinlerine yerleştirdikçe, yalnızca Allah'ın nzası için fakirlerin durumunu iyileştirmeye daha çok çaba gösterecekler ve servetlerinden sarfedeceklerdir.
Bu sebeple, insanlar arasında manevi talim ve terbiyeye daha büyük önem verilmiştir. Ki bunun sayesinde insanlar servetin fert ve toplum refahı ile ilgili gerçek fonksiyonunu anlasınlar. Bu tarzda bir eğitim ve terbiye insanların, fakirlerin durumlarını iyileştirmek için yaptıkları harcamada artış olmasına büyük ölçüde yardımcı olur. Böylelikle tüketim seviyesi yükselir. Ancak bu, toplumun hastalıkları için tam bir tedavi olmayabilir. Dolayısıyla İslam, gayesine ulaşmak içirt esas olarak manevi ıslaha dayanmakla beraber sağlıklı güçleri teşvik etmek ve toplumda ortaya çıkan şeytani arzulan engellemek için bazı maddi düzenleme ve sınırlamalar da getirmiştir.
İnsanların manevî eğitimi ile beraber kanunî tedbirlerin de kullanımı hususunu şu ayet izah etmektedir:" Andolsun, biz elçilerimizi açık delillerle gönderdik ve onlarla beraber Kitab'ı ve (adalet) ölçü(sün)ü indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Ve kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlara bir çok faydalar bulunan demiri indirdik ki, Allah, kimin (ondan istifade ederek) gaybda (görmediği halde) Allah'ı ve Rasulüne yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür (yardıma muhtaç değildir, fakat insanların kendi menfaatleri İçin onlara cihadı emretmektedir)." (57: 25).
Bu ayetin adalet veya itidal ilkesini açıklamada, bunun insan hayatında uygulanmasında çok önemli bir yeri vardır. Ayetin ilk kısmı, bu adalet yapısının bütün sistemin belkemiği olan manevi talim ve tebligat vasıtasıyla nasıl ortaya konduğunu açıklamaktadır, ikinci kısım, toplum karşıtı güçlerin bu ilkeyi ekonomide istismar etmesini ve toplumun daha fakir kesimini kullanmasını önlemek için kanuni kısıtlamaların nasıl kullanılacağını göstermektedir.
Böylece Kitab, İyiyi kötüden ay ırdederek doğru yolu göstermektedir. Mizan, (ölçü) itidal yolunu, sadece mescidlerin dört duvarı arasında değil, günlük hayatın her sahasında korunması gereken ifrat ve tefrit arasındaki itidali ifade etmektedir. İnsanın bütün yönleri birbiri ile yakından ilgili olduğundan, hayatın herhangi bir yönünü ele alarak sadece o alanda adaleti tesis etmek mümkün değildir. Eğer adaleti sadece bir sahada, mesela ekonomik sahada tesis etmişsek, hayatın bütün diğer alanlarında da tesis etmeliyiz. Aksi takdirde bütün çabalarımız boşa çıkacaktır.
Bu kanunî tedbirler olumlu ve caydırıcı olmak üzere iki nevidir