sumeyye
Thu 3 November 2011, 03:09 pm GMT +0200
BÖLÜM: 12
KAN ALDIRMAK ÞEKLINDEKI TEDAVI YOLU
KAN ALDIRMAK ÞEKLINDEKI TEDAVI YOLU
2051- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), baþýnýn arkasýndaki iki yan damarýndan ve iki kürek kemiði arasýndan kan aldýrmýþtý. Rasûlullah (s.a.v.), ayýn on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldýrýrdý.” (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)
ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs, Ma’kýl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.
Bu hadis hasen garibtir.
2052- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Ýsrâ ve Mîrâc gecesini anlattý. Meleklerden hangi guruba uðradýysa kendisine “Ümmetine kan aldýrmayý emret” dediklerini bize aktardý.” (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)
ž Tirmizî: Bu hadis Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak hasen garibtir.
2053- Ýkrime (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýbn Abbâs’ýn kan alma iþini bilen üç hizmetçisi vardý ikisi ona ve ailesine gelir temin ederdi. Birisi ise kan alma iþi yapardý. Ýkrime dedi ki: Ýbn Abbâs þöyle dedi: “Peygamber (s.a.v.), kan almayý bilen köle ve hizmetçi ne iyidir. Kaný alýyor, sulbun yükünü hafifletiyor. Gözlerin parlak görmesini saðlýyor. Ýbn Abbâs þöyle devam etti: “Rasûlullah (s.a.v.), miraç’ta hangi melek gurubuna uðramýþ ise hepsi kan aldýrma iþine devam et” demiþlerdi. Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Kan aldýracaðýnýz en uygun günler her kamerî ayýn on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günleridir” buyurdu.
Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Tedavide kullandýðýnýz en iyi ilaçlar burun damlasý, þurup, kan aldýrmak ve müshil ilaçlarýdýr” buyurdu. Rasûlullah (s.a.v.)’e amcasý Abbâs ve diðer bazý kimseler bir rahatsýzlýðý anýnda kendisine rýzasý olmadan zorla þurup içirdiler de Rasûlullah (s.a.v.), bana kimler þurup içirmiþti diye sordu. Hepsi sustular bunun üzerine amcasý Abbâs’tan baþka herkese o þuruptan içirildi. (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)
ž Abd b. Humeyd diyor ki: Nadr þöyle demiþtir: Ledûd = Vecûr demektir ki aðýzdan alýnan sývý bir ilaçtýr.
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abbâd b. Mensur’un rivâyeti olarak biliyoruz.
Bu konuda Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.