sumeyye
Wed 22 August 2012, 01:11 pm GMT +0200
B. Kamu Mülkiyetindeki Madenler:
a) Hanefî Mezhebine göre, zekâta tâbi madenler, kamu mülkiyetindeki topraklarda bulunursa, % 20 oranında zekât Ödenir. Bu miktarda zekât ödendikten sonra, geriye kalan bulana ait olur. Zira bu madenler ganimet hükmündedir. Müste’ınenin (yabancı vatandaşın) bulduğu böyle bir maden herhangi bir anlaşma yoksa tamamen İslâm devletine ait olur, anlaşma varsa şartlara uyulur. [912]
b) Şafiî Mezhebine göre, madenin zekâta tâbi olması İçin kişinin kendi toprağında veya mubah arazide bulunması gerekir. [913]
c) Hanbelî Mezhebine göre, sahipsiz (mubah) arazide bulunan madenler, kendisine kolayca, zahmetsiz veya çok az bir zahmetle ulaşılabilen açık madenlerden ise, arazi isterse sahipsiz olsun, istifadede herkesin hakkı bulunduğundan, istila ile mülk haline gelemez. Devlet de harhangi birine temlik ve ıkta edemez. Ancak, cemiyet menfaatini gerçekleştirir şekilde, koruması ve işletmesi gerekir. Fakat, külfet ve çalışmakla ulaşılabilen madenler ise, Hanbelî ve Şafiî Mezheblerinin zahirî fikrine göre, zaptetmekle malik olunmaz. Burada Şafiî Mezhebinin bir fikri daha bulunmaktadır ki, Hanbelî Mezhebi de ona dayanır. Ona göre, sahipsiz maden zaptetmekle şahsın mülkü olur. Sözü edilen madenlerin hepsi maliksiz arazide bulunduğunda durum böyledir. [914]
d) Maliki Mezhebinin muteber görüşüne göre, fethedilen toprakların neresinde bulunursa bulunsun, bütün madenlerin sahibi devlettir. Devlet başkanı, içtihadına göre, muayyen bir müddet için veya ömür boyunca intifa etmek üzere, muayyen bir kimseye meccanen veya bedel karşılığında madenleri intifa ve işletmek üzere verebilir. Müslümanlar namına işletmek üzere vekil de tayin edebilir. İmam, madenleri muayyen bir şahsa verdiğinde, madenler altın veya gümüş ise, o şahıs onların zekâtını öder. İmam, madenlerin beytülmale ayrılmasını emrederse, ayrılan madenler kimsenin mülkü olmadığı için zekât alınmaz. [915]
[912] Bilmen, HFK, c.IV, s. 102-103; Cezîrî, Fame, c. If s. 612; Kâsânî, BS, c. II, s. 67; Mergınânî, age, c. I, s. 108; Sıddıki, age, s. 133; Tahâvî, age, s. 49.
[913] Şerhini, Mugni'l-Muhtaç, c. I, s. 394.
[914] Zeydan, age, s. 382-38.3.
[915] Hıraşî, age, c. II, s. 208; Sâvî, Haşiye ale'd-Derdîr, c. I, s. 451.