Barla
Thu 30 December 2010, 03:59 pm GMT +0200
Ahlâk, kalbin içindeki şeylerin dışa yansımasıdır. Herkes, davranışları ile fıtratında gizlenen sıfat ve kabiliyetleri ortaya koyar İnsanın davranışlarını yönlendiren merkez kalptir. İnsanın dili, eli, gözü, kulağı, ayağı ve diğer azaları kendi başına bir iş yapmaz. Bu organlar nasıl hareket edeceğini bilmez ve belirlemez Hepsi memurdur, amirleri kalptir.
İnsanın iradesiyle yaptığı bütün işler kalbin emrine ve yönlendirmesine göre yapılır. Yapılan her iş kalbin meylini, muhabbetini, irade gücünü, tercihini ve aklın seviyesini gösterir.
Kalbi sıhhatli ve güzel olan kimsenin işleri sağlam ve güzel olur. Kalbi hasta olan kimsenin ise, işleri sakat ve bozuk olur.
İnsanın davranışlarındaki bozukluk, kalbinin inkâr, gaflet ve günahla manen hasta oluşundan kaynaklanır Kalp, Yüce Yaratıcı’yı tanımakla sıhhat bulur, güzel bir tevbe ile manevi hastalıklardan kurtulur. Allah sevgisiyle kuvvetlenir, zikir ile huzura erer, edeple süslenir, ibadet ve itaatla güzel olur.
Bir kul,Yüce Rabbi’ni ne kadar tanırsa o derece sever, sevgisi kadar zikreder, bu zikri hayatına yaydığı kadar edepli olur. Böyle olunca da herkes Yüce Allah’ı ne kadar tanıdığını ve sevdiğini davranışları ile ölçebilir.
Rasulullah sav Efendimiz, kalbin konumunu şöyle belirtmiştir:
“İnsanın vücudunda bir yer var ki, orası güzel olursa bütün beden güzel olur, bozuk olursa bütün beden kötü olur Dikkat edin o kalptir”
(Buharî, Müslim, İbnu Mace)