- Kalbin gıdası-helaki

Adsense kodları


Kalbin gıdası-helaki

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
rabia
Sat 29 May 2010, 01:18 pm GMT +0200
Kalbin Gıdası, Kalbin Helâki

Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücud'un milyarlarca kulu olduğuna göre, her kuluna tecellisi ayrıdır, milyarlarca kimsenin bu bakımdan bilgi ve imanları müsavi değildir, aynı gibidir fakat ayrıdır. Bu, ilm-i ilâhîde daimi olarak değişir. Hakk'ın dün bahşetmediği ilme bugün vâkıf olur, yarın ise başka bir ilimle doyuruluruz. Hülâsa kalemlerin, mikroskopların, teleskopların, bütün zahiri ilimlerin, künhüne vâkıf olamadıkları nihâyetsizlik ilmi...

Marifetullah ilminde terakki de, kalb, gönül âleminin parlaklığına temizliğine bağlıdır. Hak yolu yolcusunda dört haslet olursa sünûhât-ı Rabbanî gönül âlemine bütün bereketi ve rahmeti ile nüzûl eder. Onlar da şunlardır:

- Kuvvetli ihlâs sahibi olmak.

- Samimi istikamet ehli olmak.

- Gayretli, sebatkâr olmak.

- Tam teslim olmak.

Kalbin gıdası, Mevlâ'nın muhabbet ve mârifetine ulaşmakdır. Zira kalb tabiatının gereği, kendi tasarruf sâhibini bulmakdır ve ona candan meyl muhabbet eylemekdir.Kalbin helâki ise Mevlâ'dan gâfil olmak ve mâsivâya meyletmekdir ve nefsin hevâsına uyub dünya endişesinin derin deryasına dalmakdır.

Bizlere düşen hiç kesintiye vermeden gönlümüzü tam manasıyla Rabbımız zü'l-celâl ve'l-kemal hazretlerine bağlamak olmalıdır.

Kul ulu çınarlar gibi, mâsivaya gönlünü kaptırmadan Kur'an-ı Kerim ahkâmına, sünnet-i seniyyeye ittibaına ve evradlarının ulvîliğini idrâk edip itina ile devam ettikçe Cenâb-ı Vâcibü'l Vücud hazretlerinin inâyeti ile ihlâsı tezâyüd eder, îkanı tezâyüd eder, tam manasıyla istikamet ehli olur.

Bilhassa Kur'an emirlerine riâyet etmeyen kimselerden aslandan kaçar gibi kaçmalıdır, Bu ulvî yola girmek arzusunda olanın sabırlı olması, acele etmemesi iyice taharri etmesi lâzımdır. Kendisinin ihlâs üzere, niyetinde samimi olması da lâzımdır.

Kur'an hükümlerinden bîhaber olan kimsede en ufak bir mânevî derece tasavvur olunamaz. Allah muhafaza etsin bir insan itikadının kuvvetlenmesini isterken bu sefer ondan da mahrum olur.

İbâdetler ne niyetle yapılırsa, karşılığı da ihlâs ve niyet ölçüsünde olur. Hâlis bir niyetle vazifesini ifa edenler hem dünya hem de âhıret nimetlerine nail olurlar. Niyetlerinde samimi olmayanlar ihlassızlıklarının neticecesi olarak hüsrana uğrarlar.

Mürid zeki ve anlayışlı olmalı. Bazı müridler ilk zamanlarında yukarıdaki güzel sıfatlarla muttasıf oldukları halde, zamanla bu güzel hal ve sıfatlarını kaybediyorlar. Halbuki bilakis tedennî değil terakki etmek lâzımdır. Sebebi ise eski müridlerin hatalı nâhoş hareketlerini görerek, onları daha ilerlemiş zannettiği için aynı hataları yapmağa başlamakda bir sakınca görmüyorlar. Halbuki bu ulvî yola gönül veren sâlik, iyi huy, hal ve ahlâkça tekâmül edemezse mânevi yolda ilerleyemez ve Cenab-ı Hakka vâsıl olamaz.

Akıllı insan musibete uğradığı zaman sabır ve metânet göstermek suretiyle büyük derece ve makamlara nail olur. Böyle zahiren keder verici hadiseler karşısında kula düşen Cenab-ı Hakk'ın emrine tam teslim olup, gönül hoşluğunu muhafazaya azimli olmaktır.

Allah teâlâ ve tekades hazretleri, bazılarını seyr ü sülûk yoluna sevk eder. Bunlar hakiki bir mürşide teslim olup, ihlâs ve istikamet üzere, Allah teâlâ'nın rızasını talep ederek, helâl, haram hususunda dikkatli olurlar ise, Cenab-ı Hakkın izni ile kendilerinin de büyük gayret ve sebatları nisbetinde netice alırlar.

Alıntı