- Kadizade-i Rumi

Adsense kodları


Kadizade-i Rumi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Mon 9 July 2012, 05:48 pm GMT +0200

 Kadizade-İ Rumİ
 


   Matematik, astronomi ve Hanefi mezhebi fıkıh alimi.

İsmi, Musa Paşa bin Mehmed bin Kadı Mahmud Efendidir. Dedesi Mahmud Efendi, uzun zaman Bursa kadılığı yapması sebebiyle Koca Kadı adıyla tanınmıştı. Babası Mehrned Efendi de genç yaşta Bursa kadılığına getirildi. Fakat kısa bir süre sonra vefat etti. Ailenin büyük oğlu olması hasebiyle, adının sonuna paşa kelimesi eklenerek, Musa Paşa denilen Kadızade'ye, Selahaddin lakabı verildi. Dede ve babasına nispetle Kadızade, Anadolu'dan Semerkand'a gittiği için de Rumi denildi.

Muhtemelen 1337 (H. 738) senesinde Bursa'da doğan Kadızade-i Rumi'nin doğum yeri ve tarihi ihtilaflıdır. 1421 (H.824) senesinde Semerkand'da vefat etti.

Kadızade, babası Mehmed Efendinin vefatın­dan sonra dedesi Kadı Mahmud'un himayesinde büyüdü. Dedesinden ve talebelerinden ilim öğrendi. Molla Fenari'den fıkıh, matematik ve astronomi ilimlerini tahsil etti. Bursa'daki tahsilini tamamladıktan sonra., Seyyid Şerif Cürcani'nin, namını duyunca, ilim öğrenmek için 25 yaşlarındayken, 1362'de Horasan taraflarına gitti. Seyyid Şerif Cürcani'den kelam ve fen ilimlerini öğrendi. Astronomi ve matematikte söz sahibi oldu.. Maveraünnehr taraflarına gitti. Semerkand'da Timur Hanın oğlu Şahruh'tan büyük itibar gördü. Şahruh'un büyük oğlu Uluğ Beyin hocalığına tayin edildi. Uluğ Beye Türkistan ve Maveraünnehr bölgesinin idaresi verilince, Semerkand'ı kendisine merkez yaptı. Hocası, Kadızade'ye büyük ihtimam gösterip, onun için bir medrese ve rasathane inşa ettirdi. Her talebe için bir dershane yaptırdı. Medreseye müderrisler ve, müderrislerin başına Kadızade'yi tayin etti.

Uluğ Bey Medresesine baş müderris olan Kadızade, medresesinin ortasında bulunan kare şek­lindeki sahaya müderrisleri toplar, ders verirdi. Onlar da kendi dershanelerinde talebelerine anlatarak izahta bulunurlardı. Hatta Uluğ Bey de Kadızade'nin derslerini dinlerdi.

Uluğ Bey Medresesinde yüksek din bilgileri ile matematik ve astronomi ilminin incelikleri öğretilirdi. Uluğ Bey, medresenin yerinde yaptırdığı rasathanede de Kadızade'ye vazife verdi. Rasathanenin müdürü olan astronomi âlimi Gıyaseddin Cemşid'in ölümü üzerine, müdürlüğe Kadızade-i Rumi getirildi. Kadızade-i Rumi, rasathanede yap­tığı gözlemler neticesinde eski Yunan bilginlerinden intikal eden birçok Bilgilerin hatalı olduğunu ortaya koydu. Astronomik cetvel ve tabloların yeniden tanzim edilerek, hataların düzeltilmesi için Uluğ Bey Zic'ini hazırlamaya başladı. Ancak ömrü vefa etmeyip, zici tamamlayamadan 1421 senesinde Semerkand'da vefat etti.

Kadızade'nin yetiştirdiği Ali Kuşçu ve Fethullah Şirvani isimli iki meşhur talebesi sayesin­de yüksek matematik ilmi, batı Türkleri arasında (Anadolu'da) da yayıldı. Kadızade ve talebeleri, gök cisimlerinin kendi etrafındaki hareketlerini incelerken, zamanında bilinen yüksek matematiğin en son geliştirilen kaidelerini daha da geliştirip uy­guladılar. Astronomi ile ilgili fizik kurallarını da, astronomiye ilk olarak tatbik ettiler.

Eserleri:

1. Muhtasar fil-Hisab: Muhtasar bir aritmetik kitabıdır ve Allame Selahaddin Musa imzası­nı taşımaktadır.

2. Cami-ul Mabmud: Harezmi'nin El-Mulahhas fil Hey'e adlı astronomiye dair eserinin şerhi olup, Osmanlı medreselerinin temel kitap­larındandır. Çeşitli kütüphanelerde birçok yazma nüshası olan eser, üç-dört defa basılmıştır..

3. Şerhu Eşkal-it- Te'sis fil Hendese: Mu­hammed bin Eşref Semerkandi tarafından Oklid'in Kita'b-ül Usul'ünde bahsedilen mevzuatlara dair yazılan ilk geometri çizimleri ve üçgenlerin niteliklerine dair Eşka'l-i Tesis adlı eserin şerhidir. Bu eser de Osmanlılarda çok meşhur olup, pek çok yazmaları mevcuttur ve baskısı da yapılmıştır.
                                                                                                                                                                                                                    (Yeni Rehber Ansiklopedisi)