sumeyye
Thu 27 January 2011, 04:07 pm GMT +0200
Kadir Gecesi:
Bil ki: Kadir gecesi, iki gecedir:
i. "O gecede her hikmetli buyruk ayrılır ve katımızdan bir emirle ilgilisine yollanır. [601]âyetinde sözü edilen gecedir.
Kur'ân, bu gecede topluca (dünya semasına) indirilmiş; sonra parça parça (yirmi üç senelik bir süre içerisinde yeryüzüne) inmiştir. Bu, senede bir gecedir ve Ramazan içerisinde olma zorunluluğu yoktur. Evet, bu gece büyük bir ihtimalle Ramazan ayındadır; ama bu kesin değildir. Kur'ân'ın indiği anda da, Ramazan'a tesadüf ettiği bilinmektedir.
ii. İkincisi, ruhaniyetin yayıldığı, meleklerin yeryüzüne indiği gecedir. Bu gecede müslümanlar kendilerini ibadete verirler, nurları kendi aralarında birbirine yansır, melekler onlara yaklaşır, şeytanlar onlardan uzaklaşır, duaları ve tâatleri kabul edilir. Bu, Ramazan ayı içinde ve son on günün tekleri arasında bir gecedir; bazen öne bazen de arkaya kayar, ama hiçbir zaman son on günün içinden çıkmaz.
Bu iki geceden birincisini kasteden kimse, bütün sene içinde bir; ikincisini kasteden de, sadece Ramazan ayının son on günü içinde olduğunu söyler.
Rasûlullah (s.a.), (kadir gecesinin Ramazan'ın son yedi gününde olduğunu rüyalarında gördüklerini söyleyen bir gruba) şöyle buyurmuştur:
"Görüyorum ki, rüyalarınız Ramazan'ın son yedi gecesi hakkında bir birini tutmaktadır. Artık kim kadir gecesini arayacaksa, onu Ramazan'ın son yedisinde arasın.[602]
"Ben bu geceyi hakikaten rüyamda gördüm, ama o bana unutturuldu. Ben kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördum. [603]
Bu, yirmi birinci günün sabahında olmuştur. [604]
Bu konudaki sahabenin kendi aralarındaki ihtilâfı, onu bulmalarındaki ihtilâflarına bağlıdır.
Bu geceye yetişen kişinin yapacağı dualardan biri şudur:
"Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-avf fa'fu annî."
Manası: Allahım, sen affedicisin, affı seversin, beni affet! [605]
Mescidde İtikâfa Çekilmek:
Mescidde itikâfa çekilmek, zihnin toplanması, kalbin meşgalelerden uzak kalması, kişinin kendisini tâate vermesi, meleklere benzemesi, kadir gecesini bulma imkânına ulaşması gibi meziyetlere sebep olur. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.), Ramazan'ın son on gününde itikâfa çekilirdi. Ümmetinden ihsan derecesine ulaşmış kimseler hakkında da bunu sünnet kılmıştır. Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir:
"İtikâfa giren kimse için sünnet olan şeyler şunlardır: Hiçbir hasta ziyaretine gitmeyecek, hiçbir cenazeye katılmayacak, kadına el sürmeyecek, onu kucaklamayacak, zarurî bir ihtiyacı olmadan mescidden çıkmayacak."
Oruçsuz itikâf olmaz, itikâfa mutlaka büyük mescidlerde girilmesi gerekir.
Bence bu şartlar, itikâfın manasının gerçekleşebilmesi, yapılan tâatin bir önemi olması, nefse meşakkat vermesi, günlük âdetlerin terkedilmesi içindir.
Allah'u alem! [606]
[601] Duhân44/4.
[602] Müslim, Sıyâm, 205.
[603] Müslim, Sıyâm, 213.
[604] Yani bu günün sabahında yağmura tutulmuşlar ve su, onun secde ettiği yere akmış, yüzünde su ve çamur izi görülmüştü.
[605] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/172-173.
[606] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/173.