- Kadınların kabirleri çokça ziyaret etmesi

Adsense kodları


Kadınların kabirleri çokça ziyaret etmesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Wed 9 March 2011, 04:09 pm GMT +0200
Kadınların kabirleri çokça ziyaret etmesi


›-117-  Fakat kadınların kabirleri çokça ziyaret etmeleri, çokça gidip gelmeleri caiz değildir.
 

Çünkü bu onların feryad etmek, açılmak, kabirleri gezinti için oturulacak yerler edinmek, boş sözlerle vakit kaybetmek gibi şeriate uymayan birtakım işleri yapmaya onları götürebilir. Nitekim bazı İslam ülkelerinde günümüzde görülen de budur. Meşhur olan şu hadiste -inşaallah- kastedilen de bu olmalıdır: kaydetmektedir. Buna göre Fatıma... sonra dedi ki: "

 

Derim ki bu mürsel bir hadistir. Çünkü Ali b. el-Huseyn, Muhammed (s.a)'ın kızı Fatıma (r.anha)'a yetişmemiştir." O halde hadis ancak daha önce açıklandığı üzere Ali b. el-Huseyn'in, babası Ali'den rivayeti olarak varid olmuş olabilir.

 

(4) Derim ki buna dair delil bir sonraki meselede gelecektir. el-Havi adlı eserin sahibi Ebu'l-Hasen el-Maverdi'dir. (Vefatı 450 Hicri) "Kabirleri çokça ziyaret eden kadınlara Rasûlullah (s.a) lanet etti. (Bir lafızda: Allah lanet etti.)"[4]

 

 

Derim ki hadisin senedindeki ravilerin hepsi de sikadırlar. Bundan tek istisna Ömer b. Ebi Seleme ile ilgili söylenen sözlerdir. Muhtemeldir ki onun rivayet ettiği hadis onun sebebiyle hasen mertebesinden daha aşağıya inmez. Fakat onun bu hadisi bundan sonra gelecek olan şahidleri dolayısıyla sahihtir.

 

 

    2. Hassan b. Sabit'in rivayet ettiği hadise gelince, o da Abdu'r-Rahman b. Bahman'ın, Abdu'r-Rahman b. Sabit'ten, onun babasından yoluyla gelmiştir. Hadisi İbn Ebi Şeybe (IV, 141), İbn Mace (I, 478), Hakim (I, 374), Beyhaki ve Ahmed (III, 242)'de rivayet etmişlerdir.

el-Busiri, ez-Zevaid (k. 98/2)'de: "Senedi sahihtir, ravileri sikadırlar" demektedir. el-Busiri böyle demektedir. Burada sözü geçen (Abdu'r-Rahman) b. Bahban'ı ise İbn Hibban ile el-İcli'den başka kimse sika olarak kabul etmemiştir. Her ikisi de sika olarak değerlendirmekte, müsamahakârlıkla bilinen kimselerdir. İbnu'l-Medini ise onun hakkında: "Onu tanımıyoruz" demektedir. Bundan dolayı Hafız (İbn Hacer) et-Takrib'de: "Makbuldür" demektedir ki bu da mutabaat halinde böyle olduğunu kastetmektedir. Ben ona mutabaat edeni bulmadım fakat bundan önceki şahid ile ondan sonraki şahid mutabaat hükmündedir. O halde hadis makbuldür.

 
   3. İbn Abbas'ın hadisine gelince, o da Ebu Salih'in ondan birinci lafızla yaptığı

rivayettir. Şu kadar var ki o: "Ziyaret eden kadınlar" demiş, bir rivayette ise: "Çokça

ziyaret eden kadınlar" demiştir.”[5]

 

Derim ki o zayıf bir ravidir. Hatta kimisi onu itham bile etmiştir. Ben onun rivayet ettiği hadisi Silsiletu'l-Ahadiysi'd-Daife (223)'de kendisinin tek başına münferid olarak rivayet ettiği bir fazlalık için zikretmiş bulunuyorum. Ayrıca orada onun durumu ile ilgili bazı imamların sözlerini de aktardım. Oraya başvurulabilir. Hadisin tahricinden açıkça anlaşıldığına göre bu hadisin mahfuz (hafızlarca bilinen) lafzı "zevvarat: çokça ziyaret eden kadınlar" şeklidir. Çünkü Ebu Hureyre ile Hassan'ın rivayet ettikleri hadiste bu lafız ittifakla bu şekildedir. İbn Abbas'tan gelen rivayette -zayıflığına rağmen- çoğunlukla böyledir. Bu rivayet eğer şahid olmaya elverişli değilse de zararı yoktur. Tıpkı sözü geçen ittifakta İbn Abbas'tan gelen diğer rivayetteki ittifak da -açıkça anlaşıldığı gibi- zarar vermez. Durum böyle olduğuna göre bu lafız "zevvarat: çokça ziyaret eden kadınlar" ancak çokça ziyaret yapan kadınların lanetlendiğine delalet eder. Böyle olmayanlar ise lanetin kapsamına girmezler. İşte o vakit bu hadisin daha önce geçen kadınlar için kabir ziyaretinin müstehab oluşuna delalet eden diğer hadisler ile tearuz etmez (çatışmaz). Çünkü bu hadis hastır, öbürleri ise umumidir. Herbir hadis ile kendisine uygun olan yerde amel edilir. Bu ayrı rivayetleri bu şekilde birarada değerlendirmek nesih iddiasından daha uygundur. İlim adamlarından bir topluluk da bizim kabul ettiğimiz bu görüşün benzerini kabul etmişlerdir. Kurtubi şöyle demektedir:

 

"Hadis-i şerifte sözü edilen lanet ancak kabir ziyaretini çokça yapan kadınlar hakkındadır. Çünkü kullanılan mübalağa kipi bunu gerektirmektedir. Bunun da sebebi çokça ziyaret etmenin belki kocanın hakkını zayi etmek ve açılıp saçılmayı beraberinde getirebilme ihtimali ile yüksek sesle bağırmak ve benzeri ortaya çıkacak hallerdir. Şöyle de denilebilir: Bütün bunlardan emin olunması halinde kadınlara (kabir ziyareti için) izin vermekte bir mani yoktur. Çünkü ölümü hatırlamaya erkeklerin de, kadınların da ihtiyacı vardır." Şevkâni, Neylu'l-Evtar (IV, 95)'de şunları söylemektedir: "İşte zahiren birbiriyle çatışan (tearuz halinde görülen) bu babın hadislerini birlikte anlamak ve değerlendirmek hususunda kabul edilmesi ve itimad edilmesi gereken görüş budur."  (5) 


[4] Bu hadis Ebu Hureyre, Hassan b. Sabit ve Abdullah b. Abbas gibi bir grub sahabeden rivayet edilmiştir: Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadis Ömer b. Ebi Seleme, o babasından, o Ebu Hureyre'den yoluyla rivayet edilmiştir. Bunu Tirmizi (II, 156-Tuhfe), İbn Mace (I, 478), İbn Hibban (790), Beyhaki (IV, 78), Tayalisi (I, 171 -tertib edilmişinden-), Ahmed (II, 337), İbn Abdi'l-Berr (III, 234- 235)'de rivayet edilmiş olup, diğer lafız Tayalisi ve Beyhaki'ye aittir. Tirmizi de şöyle demektedir: "Hadis hasen, sahihtir. Bazı ilim ehlinin görüşüne göre bu Peygamber (s.a)'ın kabir ziyaretine izin vermesinden önce idi. Kabir ziyaretine izin verince bu izne erkekler de, kadınlar da girmiş oldu. Bazıları da şöyle demiştir: Kadınlar hakkında kabir ziyaretinin mekruh görülmesinin sebebi sabırlarının azlığı ve tahammülsüzlükleridir."

[5] Bunu İbn Ebi Şeybe (IV, 140)'da ve dört sünen sahibi ile İbn Hibban (788), Hakim, Beyhaki ve Tayalisi rivayet etmişlerdir ki diğer rivayet Beyhaki ve Tayalisi'ye aittir. Ahmed de (no: 2030, 2603, 2986 ve 31187'de rivayet etmiştir. Tirmizi şöyle demektedir: "Hasen bir hadistir. Burda adı geçen Ebu Salih, Ebu Talib'in kızı Um Hani'ninazadlısıdır. Adı Bazân'dır. Bazâm da denilir."