selsebil
Sun 19 July 2009, 03:26 pm GMT +0200
Uhud harbi müslümanlar için çetin geçmişti. Hamza (radıyAllahü anh), Medinenin ilk Kuran-ı Kerim muallimi Musab bin Ümeyr (radıyAllahü anh) gibi nice sahâbîler şehid düşmüşlerdi.
O gün Resûlullah (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimizin şehid edildiği şâyiası da çıkmıştı. Bu haber Medineye ulaşınca, hanım sahâbîler cepheye koştular.
Hamne binti Cahş (radıyAllahü anhâ) da bunlar arasındaydı. Hamza onun dayısı, Abdullah İbni Cahş kardeşi, Musab bin Ümeyr de kocası idi. (radıyAllahü anhüm) Müslüman hanımlar Uhuda doğru yaklaşınca Resûlullah (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimiz hakkında duyduklarının yanlış olduğunu öğrendiler. Onun sağ sâlim olduğuna çok sevindiler.
Merak içinde savaşa katılan yakınlarını sordular. Fakat eshâb-ı kiramdan kimse cevap vermek istemiyordu. Sadece Resûl-i Ekrem (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimiz soruları cevaplıyordu. Sıra Hamne binti Cahş (radıyAllahü anhâ)ya gelmişti.
Resûlullah efendimiz (sallAllahü aleyhi ve sellem) onu görünce hüzünlü bir şekilde onu karşıladı. Kocası, kardeşi ve dayısı şehid olmuşlardı. Rahmet ve şefkat Peygamberi Efendimiz kederli bir şekilde ona doğru yöneldi ve:
Ey Hamne! Sabret ve Allahü teâlâdan sevap bekle! buyurdu. O da:
Kimin için sabredeyim ya ResûlAllah! dedi. Efendimiz sallAllahü aleyhi ve sellem:
Dayın Hamza için. buyurdu.
Hamne (radıyAllahü anhâ) derin bir tevekkülle: İnna lillâh ve innâ ileyhi râciûn dedi.
İki cihan güneşi "sallAllahü aleyhi ve sellem" Efendimiz tekrar:
Ey Hamne! Sabret ve Allahü teâlâdan sevabını bekle!; buyurdu. O da:
Kimin için Ya ResûlAllah! diye sordu.
Efendimiz:
Kardeşin Abdullah İbni Cahş için. buyurdu.
Hamne (radıyAllahü anhâ) yine sabır ve metânet içerisinde, İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn dedi.
Fahr-i Kâinat (sallAllahü aleyhi ve sellem) Efendimiz üçüncü kere:
Ey Hamne Sabret ve mükâfatını Allahü teâlâdan bekle! buyurdu. O da:
Kim için ya ResûlAllah! diye sordu. Efendimiz derin bir hüzün içerisinde:
Kocan Musab İbni Umeyr için. buyurdu. Sevgili beyinin ismi geçince Hamne (radıyAllahü anhâ)nin hâli birden değişiverdi ve: Vay benim başıma gelenlere! diyerek ağlamağa başladı. Yetim kalan çocuklarını düşündü.
Onun bu derin acısına dayanamayan Rahmet Peygamberi sallAllahü aleyhi ve sellem Efendimiz Hamneyi tesellî sadedinde şu iltifatta bulundu:
Hiç şüphesiz kadının yanında beyinin ayrı bir yeri vardır. Kadınlarda kocalarına karşı ayrı bir bağlılık vardır. Hamne dayısının, kardeşinin, ölümüne dayanabildi. Fakat kocasının vefatını duyunca metânetini koruyamadı, buyurdu.
O gün Resûlullah (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimizin şehid edildiği şâyiası da çıkmıştı. Bu haber Medineye ulaşınca, hanım sahâbîler cepheye koştular.
Hamne binti Cahş (radıyAllahü anhâ) da bunlar arasındaydı. Hamza onun dayısı, Abdullah İbni Cahş kardeşi, Musab bin Ümeyr de kocası idi. (radıyAllahü anhüm) Müslüman hanımlar Uhuda doğru yaklaşınca Resûlullah (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimiz hakkında duyduklarının yanlış olduğunu öğrendiler. Onun sağ sâlim olduğuna çok sevindiler.
Merak içinde savaşa katılan yakınlarını sordular. Fakat eshâb-ı kiramdan kimse cevap vermek istemiyordu. Sadece Resûl-i Ekrem (sallAllahü aleyhi ve sellem) efendimiz soruları cevaplıyordu. Sıra Hamne binti Cahş (radıyAllahü anhâ)ya gelmişti.
Resûlullah efendimiz (sallAllahü aleyhi ve sellem) onu görünce hüzünlü bir şekilde onu karşıladı. Kocası, kardeşi ve dayısı şehid olmuşlardı. Rahmet ve şefkat Peygamberi Efendimiz kederli bir şekilde ona doğru yöneldi ve:
Ey Hamne! Sabret ve Allahü teâlâdan sevap bekle! buyurdu. O da:
Kimin için sabredeyim ya ResûlAllah! dedi. Efendimiz sallAllahü aleyhi ve sellem:
Dayın Hamza için. buyurdu.
Hamne (radıyAllahü anhâ) derin bir tevekkülle: İnna lillâh ve innâ ileyhi râciûn dedi.
İki cihan güneşi "sallAllahü aleyhi ve sellem" Efendimiz tekrar:
Ey Hamne! Sabret ve Allahü teâlâdan sevabını bekle!; buyurdu. O da:
Kimin için Ya ResûlAllah! diye sordu.
Efendimiz:
Kardeşin Abdullah İbni Cahş için. buyurdu.
Hamne (radıyAllahü anhâ) yine sabır ve metânet içerisinde, İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn dedi.
Fahr-i Kâinat (sallAllahü aleyhi ve sellem) Efendimiz üçüncü kere:
Ey Hamne Sabret ve mükâfatını Allahü teâlâdan bekle! buyurdu. O da:
Kim için ya ResûlAllah! diye sordu. Efendimiz derin bir hüzün içerisinde:
Kocan Musab İbni Umeyr için. buyurdu. Sevgili beyinin ismi geçince Hamne (radıyAllahü anhâ)nin hâli birden değişiverdi ve: Vay benim başıma gelenlere! diyerek ağlamağa başladı. Yetim kalan çocuklarını düşündü.
Onun bu derin acısına dayanamayan Rahmet Peygamberi sallAllahü aleyhi ve sellem Efendimiz Hamneyi tesellî sadedinde şu iltifatta bulundu:
Hiç şüphesiz kadının yanında beyinin ayrı bir yeri vardır. Kadınlarda kocalarına karşı ayrı bir bağlılık vardır. Hamne dayısının, kardeşinin, ölümüne dayanabildi. Fakat kocasının vefatını duyunca metânetini koruyamadı, buyurdu.