sidretül münteha
Mon 31 January 2011, 05:22 pm GMT +0200
5. Kadının Velâ Yoluyla Mirasçılıği:
Ulemanın cumhuru müttefiktirler ki, kadın velâ yoluyla ya -bizzat azatladığı kimseden, ya da azatladığı kimseye -oğlu veya azatlısı gibi- neseb veyahut velâ yolu ile ulaşan kimseden -velâ azatlısı gibi- miras alır. Ancak rivayet olunduğuna göre Kadj Şüreyh, kadını da erkeğe kıyas ederek kadının, varisi olduğu kimsenin azatlısından da miras aldığını söylemiştir. Kadı Şü-reyh'in yaptığı bu kıyasa KIYASÜ'L-MA'NÂ derler, ki kıyasların en kuv-vetlisidir. Ancak şâzz olduğu için zayıf sayılmaktadır. Cumhurun dayanağı şudur: Velâ, azatlayanm azatladığı kimseye yaptığı iyilikten doğan bir haktır. Bu iyilik ise, ya bizzat azatlayandan veyahut onun en kuvvetli yakını olan asabesinden başka kimsenin değildir.
(Kadı -îbn Rüşd- diyor ki): Velâ hakkına sahip olanlarla olmayanların kimler olduğu öğrenilmiş olunca, bu hakka sahip olanlar arasında önce kimler geldiği hususuna da değinmek gerekir.
Bu konuda en meşhur olan meselelerden biri, kölesini azatladıktan sonra ölerek iki kardeşini veyahut iki oğlunu bırakan ve kendisinden sonra bu iki kardeş veya oğlundan birisi ölüp de bir oğul bırakan kimsenin mes'elesidir.
Cumhur, «Ölen kardeşin veya oğulun velâdaki hissesi oğluna geçmez, kardeşine döner. Çünkü kardeşi, velâ hakkına oğlundan daha müstehaktır. Fakat miras öyle değildir. Mirasta ölüye kim yakınsa, uzak olanı hacbeder. Velâda ise, kim azatlayana yakınsa, uzak olanı hacbeder» demiştir. Bu görüş, ashâb'tan Hz. Ömer, Ali, Osman, Abdullah b. Mes'ud ve Zeyd b. Sâbit'ten de rivayet olunmuştur. Kadı Şüreyh ile Basra ulemasından bir cemaat ise; velâyı da mirasa kıyas ederek, «Ölen kardeşin hakkı kendi oğluna geçer» demişlerdir. Cumhur ise, «Velâ, köleyi azatlayandan başlayan bir ne-sebtir» diye delil getirmiştir.
Bu konuda meşhur olan mes'elelerden biri de, velâ hakkına sahip olan bir kadın Öldüğü zaman, eğer hem çocukları, hem asabesi bulunursa, velâsı kime geçer mes'elesidir. Bir cemaat «Asabesine geçer. Çünkü onun âkilesi, yani bir suç işlediği zaman ceremesini çeken (tazminatını ödeyen) yakınları, asabeleridir. Velâ ise, asabeye geçer» demiştir. Bu da Hz. Ömer'in görüşüdür ve fukahanın tümü bu görüştedirler. Fakat bu, selefin görüşüne aykırıdır. Çünkü kadının oğlu asabesinden değildir.
Miras ve velâ bahisleri -Allah'a şükürler olsun- burada sona ermektedir. [56]
[56] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/162-163.