sumeyye
Sun 3 April 2011, 01:06 pm GMT +0200
Kadının Salahiyet Devri:
Kadı salahiyetini başkasına devredemez. Ancak bu hususda kendisine salahiyet verilmiş ise, salahiyetini devredebilir: Çünkü kadı devlet başkanının vekili gibidir. Vekil ise, -kendisine bu hususda izin verilmeden- başkasına vekâlet veremez.
Hazır bulunmayan bir dâvâlı aleyhine hüküm verilemez: Zira Rasûlullah (sas) Hz. Ali (ra) ye bu hususda şöyle buyurmuştur: "Ey Ali, diğerinin sözlerini dinlemeden hasımlarından biri lehine hüküm verme."[19]
Çünkü muhakeme, hasımlar arasındaki çekişmeye son vermek için
yapılır. Çekişme de inkârsız olmaz. Şu halde hazırda bulunmayan bir dâvâlı aleyhine hüküm vermenin bir mânası olamaz. Ancak onun yerine geçen biri olursa, hüküm verilebilir: Onun yerine geçen ya kendisinin vekâlet verdiği vekildir, ya da Şer'-i şerifin salahiyet verdiği ve kadı tarafından tayin edilmiş olan vasidir. Yahut hazır bulunmayan için iddia edilen şey, hazır bulunan için iddia edilen şeyin sebebi olursa, etmiştir.
yine bulunmayan dâvâlı aleyhine hüküm verilir: Meselâ, bir kimse başka bir adamın elinde bulunan bir evin kendisine âit olduğunu iddia eder de o adam bunu inkâr eder; iddia sahibi ise o evi hazırda olmayan falan adamdan satın aldığını söylerse; bu durumda kadı hâzınn ve gaibin hakkında gerekli hükmü verir.
Keza, bir kimse şuf a hakkı sahibi olduğu iddiasında bulunur da, mülkü elinde bulunduran kişi bunu inkâr eder, iddia sahibi ise mülkü elinde bulunduranın o mülkü hazırda bulunmayan falan adamdan satın aldığını söylerse; bu durumda kadı, hâzırın da gaibinde hakkında hükmünü verir.
Keza, iki kişi bir adamın aleyhinde şâhidlik ederler de, o adara onların köle olduklarını söyler ve lehinde şâhidlik edilen şahıs ise, o iki şahidi efendilerinin azad etmiş olduğuna dâir beyyine getirirse; bu durumda kadı hâzınn da, gaibin de hakkında hüküm verir. [20]
[19] Bu hadîsi Ebû Dâvud, Tirmizî, Ahmed, İbn. Hibban ve İbn. Medinî riyâvet
[20] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/108-109.