sidretül münteha
Fri 21 October 2011, 03:58 pm GMT +0200
2. Bakire Kızin Ve Dul Kadının Evlenmeleri Hususunda Müsaadelerinin Alınması
4. Abdullah b. Abbas (r.a.) dan: Resûlullah (s.a.v.) (Evlenme hususunda): «Dul kadının rıza ve müsaadesi, velisinden daha Önemlidir. Bakire kızların da müsaadesi alınır, onların sükûtu müsaade sayılır» buyurdu.[5]
5. Ömer b. Hattab (r.a.) der ki: Kadınlar, velisinin veya ailesinden söz sahibinin veyahut Sultan'ın (mülki amirin) müsaadesi olmadan evlenemez.[6]
6. Malik (r.a.) der ki: Bana Muhammed oğlu Kasım'ın ve Abdullah oğlu Salim'in, kızlarını müsaadelerini almadan evlendirdikleri rivayet olundu.
îmam Malik der ki: Bize göre bu hüküm, bakire kızların nikahı hakkındadır.
İmam Malik der ki: Bakire kız, evlenip evine gidinceye ve tasarruf kudreti bilininceye kadar malında tasarruf yapamaz.
7. îmam Malik'e rivayet edildiğine göre, Muhammed oğlu Kasım, Abdullah oğlu Salim ve Yesar oğlu Süleyman bakire hakkında şöyle derlerdi. Onu müsaadesini almadan babası evlendirir, bu da onun için bağlayıcı olur.[7]
[5] Müslim, Nikâh, 16/8, no: 66; Şeybanî, 540.
[6] Şeybanî, 542
[7] Eğer kızı babasından başka bir velisi evlendirir, kız da istemezse nikâhı bozar.