- Kadın Şahsiyetler (Hz İsmail'in Annesi Hacer)

Adsense kodları


Kadın Şahsiyetler (Hz İsmail'in Annesi Hacer)

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Halis_52
Mon 12 September 2011, 03:17 am GMT +0200
Hz. İsmail'in Annesi Hacer
 

Allah'a tevekkül etmesi:


İbn Abbas der ki: "Kuşak kullanan ilk kadın, Hz. İsmail'in annesidir. Sare'ye karşı hamileliğini belli etmemek için bir kuşak edinmişti. Hz. İbrahim karısı ve emzikli bulunan İsmail ile Mescid'in biraz yukansında Zemzem kuyusunun üstünde büyükçe bir ağacın yanına gelmişlerdi. O günlerde Mekke'de kimse yoktu. Mekke'de İsmail için su yoktu. Hanımının yanına içerisinde su ve bir miktar hurma olan bir kap bıraktı. Sonra Hz. İbrahim yola çıktı. Korkuya kapılan Hacers defalarca: "Ey İbrahim, bizi hiç kimsenin olmadığı bir çöle bırakarak nereye gidiyorsun?" dedi. Fakat Hz. İbrahim ona kulak asmadı. Hacer: 'Böyle yapmanı Allah mı emretti?' diye sorunca Hz. İbrahim: 'Evet' dedi. Hacer: 'Öyleyse o bizi zayi etmez' dedi, geri döndü. Diğer bir rivayette[311] 'Ey İbrahim,bizi kime bırakıyorsun?' diye sordu. Hz. İbrahim 'Allah'a' deyince, Hacer 'tamam ben O'na razıyım' dedi."[312] Hacer'in bölgenin zor şartlarına rağmen sebat etmesi: Hadis devam ediyor: Hz. İbrahim ayrıldı. Ailesinin kendisini göreme­yeceği kadar uzaklaşınca yüzünü beyte çevirdi. Elini semaya kaldırdı ve şöyle dua etti: "Ey Rabbımız! ben çocuklarımdan kimini namaz kılabilmele-ri için senin mukaddes evinin yanında çorak bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz, insanların gönüllerini onlara meylettir. Şükretmeleri için onları meyvalarla rızıklandır."

İsmail'in annesi bir taraftan İsmail'i emziriyor diğer taraftan da İbra­him'in kendilerine bıraktığı sudan içiyordu. Su bitince Hacer ve oğlu susadı-lar. Hacer endişe içerisinde İbrahim'e bakındı. Çocuğun başına birşey gel­mesinden korktuğundan, İbrahim'i aramaya çekinerek gitti. Yakınında bu­lunan Safa tepesine çıktı, etrafta "kimseyi görebilir miyim?" diye çevreye baktı. Bir müddet sonra Safa tepesinden indi. Çöle varınca belindeki kuşağı­nı gevşetti. Güçlü bir erkek gibi koşmaya başladı. Oradan Merve tepesine vardı, kimseyi görebilir miyim diye sağa sola bakındı. Yedi defa Safa ile Merve arasında telaşla koştu. Rasulullah diyor ki: "Bu nedenle insanlar Safa ile Merve arasında sa'y ederler."

Allah'ın Hacer'e ikramı:

Hacer, Merve'ye varınca: "Bir ses duyar ve kendi kendine 'sus' der ve kulak kesilir. Aynı sesi tekrar işitir. Devamla Hacer: 'Sen yardıma ihtiyacın olduğunu işittirdin1 diyen bir ses duydu. Tam bu sırada Meleğin zemzemin bulunduğu yeri ayağıyla veya kanadıyla su çıkıncaya kadar eştiğini gördü. Hemen suyun etrafını çevirdi. Etrafım çevirmesine karşın su yine de üstten taşıyordu. İbn Abbas diyor ki: Rasulullah şöyle buyurmuştur: 'Allah, İsmail'in annesine merhamet etsin. Eğer o, zemzem kuyusunu aynen bırak-saydı veya kaynağın ağzını daraltmasaydı şimdi zemzem bir nehir olurdu. Ravi diyor ki: 'Hacer ve çocuğu suya kanınca melek ona 'kaybolmaktan korkmayın, Allah'ın şu Beytini şu çocuk ve babası yapacaktır. Allah, Beytullah çevresinde kalanları kaybetmez."

Hayata katılması ve güzel tedbiri

Mekke'de yaptıkları ev yerden birazca yüksekte idi. Ev sağdan, soldan gelen rüzgarlardan etkilenirdi. Birgün Curhum kabilesinden bir grup, Mekke'nin yüksek kısımlarından aşağıya doğru iner, havada dönüp dolaşan bir kuş görürler. Bu kuş yakınlarda bulunan bir suya gidiyor, âcrler. Mekke vadisinde nelerin olup bittiğini öğrenmek için bir veya iki kişiyi gönderirler. Mekke'ye gidenler, Mekke'de su olduğunu söyler. Bunun üzerine onlar da Mekke'ye giderler. (Ravi anlatıyor:) "İsmail'in annesi Hacer suyun başında Mekke dışından gelenler Hacere müsaade edersen biz de suya varalım" derler. Hacer: 'Buyurun gelin, ama bu suda, herhangi bir hakkınız yoktur' der. Onlar da "tamam" diyerek suyun başına inerler. İbni Abbas Rasulul-lah'ın şöyle dediğini nakleder: "Böylece İsmail'in annesini buldular. O (Hacer) insanlığı, kardeşliği, seven biriydi. Onlar suyun başına indiler, ardından da ailelerine haber gönderdiler. Sonunda Hacer'le Curhum'lu aile­ler arasında yakın bağlar kuruldu. Hz. İsmail büyüyünce yeni tanıştıkları kişilerden ve ebeveyninden Arapça öğrendi. Gençlik çağma geldiğinde Mekke'ye yeni yerleşen bir ailenin kızıyla evlenmiştir.[313]


Kaynaklar:
[311] Buhari, Kitabu Ehadisi'l-Enbiya, Allah İbrahimi kendisine dost edindi, babı, c. 7, s. 216.
[312] Buhari, Kitabu Ehadisil-Enbiya, "Allah, İbrahim'i kendisine dost edindi" âyeti babı, c. 7, s. 208-212
[313] Buhari, Kitabu Ehadisil-Enbiya, "Allah İbrahim'i kendisine dost edindi" âyeti babı, c. 7, s. 208-212.
Abdülhalim Ebu Şakka, Tahrirü’l Mer’e İslam Kadın Ansiklopedisi, Denge Yayınları: 1/155-156.