- Kadın Mehir Almadan Kendini Kocasına Teslim Etmeyebilir

Adsense kodları


Kadın Mehir Almadan Kendini Kocasına Teslim Etmeyebilir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Tue 3 August 2010, 12:42 pm GMT +0200


Kadın Mehir Almadan Kendini Kocasına Teslim Etmeyebilir

Önceki bölümlerde de değindiğimiz gibi, mehir kadın için bir güvence ve aynı zamanda nikâh akdinden hemen sonra nafaka ve geçiminin erkeğe ait olduğunu ortaya koyan bir belgedir. O bakımdan nikâh akdinden sonra adam belirlenen veya belirlenmeyen mehri verm­eden kadına yaklaşmak isterse, kadın kendini mehir almadan teslim et-miyeceğini söylemesi caizdir. Yani bu durumda onun cinsel isteğini geri çevirebilir. Aşağıya nakledeceğimiz hadîs bu manaya delâlet etmekte­dir.

Yapılan rivayete göre, İbn Abbas (r.a.) şöyle demiştir;

"Hz. Ali (r.a.) Hz. Fatıma ile evlendiğinde, Resûlüllah (s.a.v.) Efen­dimiz Hz. Ali'ye şöyle buyurmuştur:

- "Fatıma'ya bir şey (mehir olarak) ver!/1 O da:

- "Ya Resûlallah! Yanımda (verebileceğim) bir şeyim yok­tur" deyince, Efendimiz (s.a.v.) ona:

- "Senin hutamiyye zırhın nerede?" diye sormuştur. (Yani hiç değilse o zırhı mehir olarak ona ver demek istemiştir). [141]

Diğer bir rivayette ise olay şöyle cereyan etmiştir:

Hz. Ali (r.a.) Fatıma ile evlenince onun yanına girmek istedi. Resûlüllah (s.a.v.) Fatıma'ya bir şey verinceye kadar onu engelledi. (Yanına girmesine mani oldu). Bunun üzerine Hz, Ali: "Ya Resûlallah! Benim verecek bir şeyim yoktur" deyince, Efendimiz (s.a.v.) ona: "Hutamiyye zırhını ona ver" buyurdu. O da ona zırhını verdik­ten sonra yanına girdi." [142]

Yapılan rivayete göre, Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir:

"Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bana bir kadını, henüz kendi­sine (mehir olarak) bir şey vermemiş olan kocasının yanına sok­mamı emretti..." [143]

 

Bu Konuda Müctehid İmamların , Görüş ve İctihadları
 

a) İmam Ebû Hanîfe'ye göre, kadına verilmek üzere belirlenen mehir, müeccel değil de muaccel ise, bu durumda kadın mehrinin tam­amını almadan kendim kocasına teslim etmeyebilir. Buna cevaz veril­miştir.   İmam   Ebû   Yusuf   ile   İmam   Muhammed,   bu   görüşe katılmamışlardır.

Bunun gibi, kadın muaccel olarak belirlenen mehrini tamamen al­madıkça kocası onu dışarıya, yolculuğa ve nâfîle olan hacca çıkmaktan men'edemez. İmameyne göre kadına bu cevaz verilmemiştir. [144]

b)  Şâfiilere göre, kadın belirlenmiş muaccel mehri tamamei alıncaya kadar kendini kocasına teslim etmeyebilir. Müeccel olan me-hirde ise, kadına imtina hakkı verilmemiştir.

Karı kocadan her biri "sen teslim etmedikçe ben teslim etmem derse, bir rivayete göre erkek icbar edilir, yani mehri hemen ödemes hususunda zorlanır. Diğer bir rivayette ise icbar yapılamaz. En uygui olanı, mehir alınıp âdil bir kişiye bırakılır ve sonra kocasına teslim ol maşı için kadın icbar edilir. [145]

c) Hanbelî ve Mâlikilere göre de, kadın muaccel olan mehrin almadıkça kendisini kocasına teslim etmeyebilir. Hattâ Mâlikilere gör kendini teslimde kerahet vardır. [146]

 

Tahliller ve Diğer Rivayetler
 

îbn Abbas hadîsini Hâkim sahîhlemiş; Ebû Dâvud ile el-Münzeı ise susup görüş beyan etmemişlerdir.

Bu konuda îbn Abbas (r.a.) dan yapılan ikinci rivayet de Ebû Davud'un Süneninde geçmektedir. Onu Muhammed b. Abdirrahman b. Sevban, Peygamber'in (s.a.v.) ashabından olan bir adamdan rivayet etmiş ve o adamın İbn Abbas olduğuna değinmemiş tir.

Böylece iki hadîs birbirini kuvvetlendirmekte ve istidlale salih görülmektedir. O bakımdan mehir vermek her ne kadar vâcipse de, kadınla cinsel temasta bulunmadan önce vermekte birçok yararlar söz konusudur. Değişik bir aile ortamına girerken kendi ailesinden bir bakıma ayrılan kadına ilk adımda bu desteği sağlamak yerinde olur.

Resûlüüah'm (s.a.v.) Hz. Ali'yi Fatıma'nm yanma girmekten

Imen'etmesi vücubu gerektirmez, sadece bir tavsiye ve teşvik mahiyetin-| dedir. Ancak mehir muaccel olarak belirlenmiş ve kadın da onu hemen [istiyorsa, o takdirde adam mehri Ödemeden hukuki yönden kadının yanma giremez.

117 no'lu Hz. Aişe hadîsine gelince, Ebû Dâvud bunun râvî zinciri-'. ni değerlendirirken "Hayseme bu hadîsi Hz. Aişe'den duymamıştır" demiştir.

Hz. Aişe hadîsi, az yukarıdaki iki hadîsin hilâfına bir anlam taşımaktadır. Böylece adam mehri ödemeden nikahladığı kadının yanma girebilir hükmü ortaya çıkıyor.

Üç hadîsin arasını te'lif edecek olursak şu sonucu ortaya çıkarmamız mümkündür. Hz. Ali'nin bir şey vermeden Fatıma'nın yanma girmemesini buyuran Hz. Peygamber, bunu bir vücup an­lamında değil kadına verilen değere, ona sunulan keramete atfen ve -ayrıca karı-koca arasında bir ünsiyetin çabucak doğmasına binaen buy­urmuştur. Allah ve Resulü daha iyi bilirler... [147]

ceren
Sun 4 March 2018, 05:10 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.rabbim razı olsun bilgilerden kardesim. ..

Sevgi.
Sun 4 March 2018, 06:28 pm GMT +0200
Aleykümüsselam mehir dinimizde haktır erkekler evlenince eşine bir hediye vermeli onun gönlünü almalıdır inşaAllah

Bilal2009
Mon 5 March 2018, 04:14 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun