sumeyye
Sun 3 April 2011, 01:25 pm GMT +0200
11- KADILIK ADABI
Edeb; insanlarla iş yapmak ve geçinmek hususunda beğenilen bir huya ve güzel ahlâka sahib olmak mânasmdadır. Kadı'nm edebi de; dinin gösterdiği adaleti yaymak, zulmü yok etmek, bir tarafa meyletmemek, Şer'î hadleri yerine getirmek ve sünnet yolunda gitmektir. înşâallah bu husus ileride açıklanacaktır.
Kaza kelimesi lügatte bir kaç mânaya gelmektedir: Onlardan biri şudur: Kaza; bağlayıcı şekilde emretmek mânasına gelir:
"Rabb'in sadece kendisine kulluk etmesini kesin bir şekilde emretti. "(lsm: 23).
Ve yine kaza; bildirmek, haber vermek mânasına da gelir:
Biz Kitab'da îrâil oğullarına; (sizler yer yüzünde iki de fa fesat karacaksınız) diye bildirdik. "(İsra: 4). Ve yine kaza; iş bitirmek mânasmdadır:
"Namazkılma işi bitince... "(Cuma: 10). Diğer bir mâna da; takdir etmektir;
"Hâkim nafakayı takdir etti."
Kaza; aynı zamanda bir şeyi başka bir şeyin yerine koyma mânasmdadır:
"Falan adam borcunu ödedi." Yani alacaklıya Ödediği parayı kendi zimmetinde olan borcun yerine koydu.
Şer'î ıstıîahda ise kaza; kendisinde kamu adına hüküm verme salahiyeti bulunan kimsenin ağzından çıkan bağlayıcı bir sözdür. Bu tarifde kazanın lügat mânası da vardır. Kadı bu bağlayıcı sözü ile mahkûma sanki ilzam edici bir hüküm vermiş, bu hükmü ona bildirmiş, davacıyla dâvâlı arasında hüküm verme işini bitirmiş veya onlar kendi aralarında husumete son vermişler, kadı da huzurundaki adamın lehinde veya aleyhinde bir takdirde bulunmuş ve hükmünü onların sulh ve anlaşmalarının yerine koymuştur. Çünkü tarafların her biri artık husumete son vermiş bulunmaktadırlar.[1]
[1] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/95-96.