- Kadeh-i Şerif

Adsense kodları


Kadeh-i Şerif

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
rabia
Thu 22 April 2010, 05:07 pm GMT +0200


Bu kâseden Peygamberimiz su içti

Saadet Asrının mutlu günlerinden birinde geçer hadise... Hazreti Peygamber (s.a.v), yanında ashabından bazı zatlar, Medine’de bir yerden dönmektedir. Benî Sâide Sofası denilen mevkide istirahat etmek için oturulur. Allah Resulü (s.a.v), Sehl ibni Sa’d’a (r.a) dönerek “Ya Sehl, bizleri bir sulasan” buyurur. Bu emri canına minnet bilen Hazreti Sehl de tahtadan bir kap ile Hz. Peygamber (s.a.v) ile ashabına su dağıtır.

Sekiz yaşında iken Bedir Savaşında babasını şehid veren, Peygamberin (s.a.v) vefatında 15 yaşlarında bir delikanlı olan, Hicri 91 yılında 96 yaşında vefat ettiğinde “Medine’de en son vefat eden sahabi” unvanını alan Sehl, o gün su ikram ettiği ağaçtan mamul kadehi hatıra olarak saklar. Yıllar sonra, bir topluluğun içinde gösterdiğinde kadeh, orada bulunan Ömer bin Abdülaziz tarafından istenir. Sehl de kadehi ona hediye eder.

Sehl bin Sa’d tarafından muhafaza edilen kadeh günümüze kadar gelmiş durumda. Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Dairesi’nde bulunan Kadeh-i Şerif, ağaçtan yapılmış. Çapı dıştan 20, içten 16 cm.; yüksekliği dıştan 8, içten 6 cm.; kalınlığı ise 2 cm. Zaman içinde yıprandığı, adeta dağılacak gibi bir hal aldığı için dışı gümüşle kaplanmış. Yıpranan kısımları da siyah bir madde ile doldurulmuş. Dış kısmındaki kalem işi desenlerle bezeli gümüş kaplamanın etrafını sülüs hattıyla Ayete’l Kürsi yazılı bordür çeviriyor. Ağız kısmında ince bir yazı ile kadehin hikâyesi kayıtlı. Aynı kitabe sülüs hattıyla bir madalyon şeklinde dip kısmında da yer alıyor.

Kitabeye göre Hazreti Sehl tarafından muhafaza edilen Kadeh-i Şerif, bir müddet Kalkaşendi ismiyle tanınan bir ulema ailesi tarafından korunmuş, Hicri 921 yılında da Şam emirlerinden Emir Sibay’ın eline ulaşmış. Üzerindeki gümüş kaplama da muhtemelen bu devirde yaptırılmış.

Kalkaşendiler, İslâm tarihinde kıymetli şahsiyetler yetiştirmiş bir aile. Bunlardan Ahmed bin Ali Kalkaşendi, daha ziyade Subhu’l E’şâ fî Kavânîni’l İnşâ isimli eseriyle ünlü. Devletlerarası münasebetlerdeki yazışmalarda kâtiplere yardımcı olmak için kaleme alınan bu eser geniş bir İslâm ansiklopedisi mahiyetinde. Emir Sibay ise Şam’da yaptırdığı Sibaiye Medreseleri ile eğitim tarihine geçmiş.

Kadeh-i Şerifin bu tarihten sonraki hikayesi ise tam bir muamma. Kaplamasında Emir Sibay tarafından teslim alındığı tarih olarak belirtilen Hicri 921, Miladi takvimle 1515/ 16’ya denk geliyor. Şam’ın Osmanlılar tarafından alındığı tarih de Hicri 922. Şam, Memlük ordusunun Mercidabık’ta imhası sonunda 28 Eylül 1516’da kapılarını Yavuz Sultan Selim’e açmış, Yavuz da bir müddet burada ikamet etmişti.