hafız_32
Sun 21 November 2010, 05:06 pm GMT +0200
Kabrin Şekli:
1. Kabrin derin, geniş ve güzel olması müstehaptır.
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Uhud şehitleri hakkında; 'kabir kazınız, geniş, derin ve güzel yapınız..[274] buyurmuştur
2. Kabirlerde lahit yapmak daha faziletlidir, ancak şak/dere gibi bir çukur kazılması da caizdir:
Lahit, kabrin içinde kıble tarafına enlemesine açılan bir oyuktur.[275]
Şak: Kabrin ortasındaki açıklıktır. Yani toprağı yarmak veya dere yatağı gibi bir çukur kazmaktır.
Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in zamanında her iki usûlde de kabir kazılmıştır. Ancak mezarda lahit yapmak daha faziletlidir. Allah Teâla, Peygamberi için lahitli mezar dilemiştir. Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde, Medine'de bir adam lahit, başka bir adam da (dere yatağı gibi) kabir kazıyordu. Bunun üzerine sahabeler, 'Rabbimize istihare yapalım ve her ikisini de çağıralım; hangisi önce gelirse ona yaptıralım' dediler. Bunun üzerine lahit yapan önce geldi. Böylelikle Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem'in mezarı lahitli oldu.[276]
Âmir bin Sa'd bin Ebî Vakkâs, babasından naklediyor; 'Sa'd bin Ebî Vakkâs (radiyallâhu anh) ölüm döşeğinde; 'Benim için (kabrimin kıble tarafında) bir lahit açın. (Beni oraya koyduğunuzda) yan tarafıma, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e yapıldığı gibi kerpiçler dikip sıralayın' dedi.[277]
Daha önce de belirtildiği gibi, toprak yumuşak olduğu durumlarda dere gibi bir çukur kazılması/şak yapılması da caizdir.
Kadın Cenazeyi Kabre Kim Koyar?
1. Kadınların, cenaze defninde bulunmaları caiz değildir.[278]
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) zamanından günümüze kadar, uygulanarak devam edegelen usul, defin işlerini erkeklerin yapmasıdır. Çünkü erkekler bu görevi yerine getirmede daha güçlüdürler. Şayet hanımlar bu görevi üstlenecek olsa, yabancıların bulunduğu ortamlarda vücutlarının açılması söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu caiz olmaz. Bu konuda en açık delil, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve selİem)'in kızını defnetmesi için, hanımları değil; Ebû Talha (radiyallâhu anh)'ı görevlendirmiş olmasıdır. Bu konu gelecek konularda açıklanacak.
2. Kadın cenazeyi kabre koymada en evlâ olanlar:
a) Mahremi [279] Çünkü Yüce Allah; "akraba olanlar, Allah'ın Kitâb'ında birbirlerine daha yakındırlar" buyurmuştur. Ayetin İfadesi genelük bildirmektedir.
Abdurrahmân bin Ebzâ anlatıyor; 'Ömer bin Hattâb (radiyallâhu anh), Zeyneb binti Cahş'ın cenaze namazını dört tekbirle kıldırdı. Sonra Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in hanımlarına onu kabre koymaları için haber gönderdi. Bunun üzerine Peygamber hanımları; 'dünyada onun hayatına giren, onu kabre koyar' dediler.[280]
b) Kocası: Kocası, yabancıdan daha yakındır. Daha önce zikrettiğimiz hadiste, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Aişe validemize; 'Eğer benden önce ölürsen, seni yıkarım, kefenlerim, cenaze namazını kılarım ve seni defnederim ...' demiştir.
3. Vefat eden kadının mahreminin veya kocasının bulunmaması durumunda, ölüyü kabre koyması için, o gece eşiyle ilişkiye girmemiş olan kişiler tercih edilir. Şayet ölen kadının mahremi veya gün içerisinde eşiyle ilişkiye girmiş olan birisi ise, ilişkiye girmemiş olan yabancı tercih edilir.
Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in kızının defnine şahit olduk. Rasuiullah kabrin üzerine oturmuştu, gözlerinden yaşlar akıyordu. «Aranızda bu gece, eşiyle ilişkiye girmeyen kim?» diye sordu. Ebû Talha; «ben» dedi. «o halde, onu kabre sen indir» dedi. Bunun üzerine Ebû Talha, onu kabre indirdi ve defnetti.[281]
Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rîka vefat ettiğinde, Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'bu gece eşiyle ilişkide bulunmuş olan kişi kabre indirmesin' buyurdu.[282]
[274] Ebû Dâvûd, 3199; Tirmizî, 1766; Nesâî, 4/8; Sahih senetle rivayet edilmiştir.
[275] Lahitin önüne tahta, kerpiç veya kamış gibi şeyler konur. Böylelikle, atılan toprağın ölünün üzerine dökülmesi önlenmiş olur ve ceset boşlukta serbest kalır. (Çev.)
[276] İbn Mâce, 1557; Ahmed, 3/99; Hasen senetle rivayet edilmiştir.
[277] Müslim, 966; Nesâî, 1998; İbn Mâce. 1556.
[278] Ahkâmu'i-Cenâiz, s. 186; Câmiu Ahkâmı'n-Nisâ, 1/552.
[279] El-Muğnî, 2/501.
[280] Beyhakî, 4/53; Ibn Ebî Şeybe, 3/324; Sahih senetle rivayet edilmiştir.
[281] Buharı. 1342; Ahmed, 3/126.
[282] Ahmed, 3/370; el-Hâkim, 4/47; Sahih senetle rivayet edilmiştir.
1. Kabrin derin, geniş ve güzel olması müstehaptır.
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Uhud şehitleri hakkında; 'kabir kazınız, geniş, derin ve güzel yapınız..[274] buyurmuştur
2. Kabirlerde lahit yapmak daha faziletlidir, ancak şak/dere gibi bir çukur kazılması da caizdir:
Lahit, kabrin içinde kıble tarafına enlemesine açılan bir oyuktur.[275]
Şak: Kabrin ortasındaki açıklıktır. Yani toprağı yarmak veya dere yatağı gibi bir çukur kazmaktır.
Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in zamanında her iki usûlde de kabir kazılmıştır. Ancak mezarda lahit yapmak daha faziletlidir. Allah Teâla, Peygamberi için lahitli mezar dilemiştir. Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde, Medine'de bir adam lahit, başka bir adam da (dere yatağı gibi) kabir kazıyordu. Bunun üzerine sahabeler, 'Rabbimize istihare yapalım ve her ikisini de çağıralım; hangisi önce gelirse ona yaptıralım' dediler. Bunun üzerine lahit yapan önce geldi. Böylelikle Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem'in mezarı lahitli oldu.[276]
Âmir bin Sa'd bin Ebî Vakkâs, babasından naklediyor; 'Sa'd bin Ebî Vakkâs (radiyallâhu anh) ölüm döşeğinde; 'Benim için (kabrimin kıble tarafında) bir lahit açın. (Beni oraya koyduğunuzda) yan tarafıma, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e yapıldığı gibi kerpiçler dikip sıralayın' dedi.[277]
Daha önce de belirtildiği gibi, toprak yumuşak olduğu durumlarda dere gibi bir çukur kazılması/şak yapılması da caizdir.
Kadın Cenazeyi Kabre Kim Koyar?
1. Kadınların, cenaze defninde bulunmaları caiz değildir.[278]
Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) zamanından günümüze kadar, uygulanarak devam edegelen usul, defin işlerini erkeklerin yapmasıdır. Çünkü erkekler bu görevi yerine getirmede daha güçlüdürler. Şayet hanımlar bu görevi üstlenecek olsa, yabancıların bulunduğu ortamlarda vücutlarının açılması söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu caiz olmaz. Bu konuda en açık delil, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve selİem)'in kızını defnetmesi için, hanımları değil; Ebû Talha (radiyallâhu anh)'ı görevlendirmiş olmasıdır. Bu konu gelecek konularda açıklanacak.
2. Kadın cenazeyi kabre koymada en evlâ olanlar:
a) Mahremi [279] Çünkü Yüce Allah; "akraba olanlar, Allah'ın Kitâb'ında birbirlerine daha yakındırlar" buyurmuştur. Ayetin İfadesi genelük bildirmektedir.
Abdurrahmân bin Ebzâ anlatıyor; 'Ömer bin Hattâb (radiyallâhu anh), Zeyneb binti Cahş'ın cenaze namazını dört tekbirle kıldırdı. Sonra Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in hanımlarına onu kabre koymaları için haber gönderdi. Bunun üzerine Peygamber hanımları; 'dünyada onun hayatına giren, onu kabre koyar' dediler.[280]
b) Kocası: Kocası, yabancıdan daha yakındır. Daha önce zikrettiğimiz hadiste, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Aişe validemize; 'Eğer benden önce ölürsen, seni yıkarım, kefenlerim, cenaze namazını kılarım ve seni defnederim ...' demiştir.
3. Vefat eden kadının mahreminin veya kocasının bulunmaması durumunda, ölüyü kabre koyması için, o gece eşiyle ilişkiye girmemiş olan kişiler tercih edilir. Şayet ölen kadının mahremi veya gün içerisinde eşiyle ilişkiye girmiş olan birisi ise, ilişkiye girmemiş olan yabancı tercih edilir.
Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in kızının defnine şahit olduk. Rasuiullah kabrin üzerine oturmuştu, gözlerinden yaşlar akıyordu. «Aranızda bu gece, eşiyle ilişkiye girmeyen kim?» diye sordu. Ebû Talha; «ben» dedi. «o halde, onu kabre sen indir» dedi. Bunun üzerine Ebû Talha, onu kabre indirdi ve defnetti.[281]
Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rîka vefat ettiğinde, Rasuiullah (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'bu gece eşiyle ilişkide bulunmuş olan kişi kabre indirmesin' buyurdu.[282]
[274] Ebû Dâvûd, 3199; Tirmizî, 1766; Nesâî, 4/8; Sahih senetle rivayet edilmiştir.
[275] Lahitin önüne tahta, kerpiç veya kamış gibi şeyler konur. Böylelikle, atılan toprağın ölünün üzerine dökülmesi önlenmiş olur ve ceset boşlukta serbest kalır. (Çev.)
[276] İbn Mâce, 1557; Ahmed, 3/99; Hasen senetle rivayet edilmiştir.
[277] Müslim, 966; Nesâî, 1998; İbn Mâce. 1556.
[278] Ahkâmu'i-Cenâiz, s. 186; Câmiu Ahkâmı'n-Nisâ, 1/552.
[279] El-Muğnî, 2/501.
[280] Beyhakî, 4/53; Ibn Ebî Şeybe, 3/324; Sahih senetle rivayet edilmiştir.
[281] Buharı. 1342; Ahmed, 3/126.
[282] Ahmed, 3/370; el-Hâkim, 4/47; Sahih senetle rivayet edilmiştir.