saniyenur
Tue 13 December 2011, 06:59 pm GMT +0200
23- Kabirin Yanında Cenaze Namazı Kılmak
871- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.) yeni gömülmüş bir kabrin yanına varıp cemaat da arkasında saf olup dört defa tekbir getirerek üzerine cenaze namazı kıldı.” [1222]
872- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Peygamber (s.a.v.), bir kabrin yanında cenaze namaz kıldı.” [1223]
873- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Siyah bir kadın yada genç bîr kimse mescidin temizlik işlerine bakardı. Resulullah (s.a.v.) bir gün onu göremedi. Sahabilere, bu kadına yada genç kimseye ne oldu diye sordu. Sahabiler:
“O, öldü!” dediler. Bunun üzerine Resuiuüah (s.a.v.):
“Onun öldüğünü bana bildirmeli değil miydiniz?” buyurdu.
Hadisin ravisi der ki: Galiba sahabiler, bu kadının yada gencin durumunu küçümsemişlerdi.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Bana onun kabrini gösterin'” buyurdu.
Sahabiler, ona, onun kabrini gösterdiler; O da kabrinin üzerine cenaze namazını kıldı. Sonra da:
“Doğrusu bu kabirler, sahipleri için karanlıkla doludur. Yüce Allah benim namazım sebebiyle kabirleri onlara aydınlatır” buyurdu. [1224]
874- Abdtırrahman b. Ebi Leylâ'dan rivayet edilmiştir:
“Zeyd b. Erkam, cenaze namazlarımızda dört tekbir alırdı. Bir cenaze namazında beş tekbir aldı. Bunu ona sordum. O da:
“Resulullah (s.a.v.) beş tekbir ahırdı” diye cevap verdi. [1225]
Açıklama:
Burada cenaze namazında bulunmayan bir kimsenin, cenazenin kabrine giderek kabrin üzerine namaz kılmasının caiz olduğunu ifade etmektedir. Yalnız bu müddetin, ne kadar devam ettiği meselesi, alimler arasında ihtilaflıdır.
Hanefilere göre; namazı kılınmadan defnedilen bir kimsenin, henüz cesedinin çürüyüp dağılmadiğına zann-ı gaüb hasıl olursa, onun kabri üzerine namaz kılınır. Fakat cesedin çürüdüğüne kanaat getirilirse, kabri üzerine asla namaz kılınmaz.
Ayrıca kabir üzerine namaz kılmanın, Peygamber (s.a.v.)'e ait özel bir durum olduğu ileri sürülmüşse de, bu görüş, “Eğer bu, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sadece kendisine ait özel bir durum olsaydı sahabilerini kabir üzerine namaz kılmaktan yasaklard” denilerek reddedilmiştir.
Kadı İyâz (ö. 544/1149)'ın ifadesine göre; sahabe-i kiram, cenaze namazında kaç tekbir alacağı konusunda ihtilafa düşmüş, “Üç tekbirden dokuz tekbir”e kadar değişen sayılarda tekbir alınabileceğine dair çeşitli görüşler ileri sürmüşlerse de, İbn Abdilberr (ö. 463/1071)'in de dediği gibi, sonradan dört tekbir alınacağı konusunda icma meydana gelmiştir. Fıkıh alimleri, Bağdat, Basra, Küfe, Medine gibi meşhur kültür merkezlerindeki fetva ehli de bu konuda ittifak etmişlerdir. Çünkü bu konuda gelen sahih hadislerden elde edilen sonuç budur. Bununla birlikte bu görüşün dışında kalan aykırı görüşlere iltifat edilmemelidir.
[1222] Buhârî, Ezan 161, Cenâiz 5, 55, 56, 57, 60, 67, 70; Ebu Dâvud, Cenâiz 52-54, 3196; Tirmizî, Cenâiz 47, 1037; Nesâi, Cenâiz 94; İbn Mâce, Cenâiz 32, 1530; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/224, 283, 338.
[1223] İbn Mâcc, Cenâiz 32, 1531; Ahmed b. Haııbel, Müsned, 3/130
[1224] Buhâri, Salat 72, 74, Cenâiz 67; Ebu Dâvud, Cenâiz 55-57, 3203; İbn Mâce, Cenâiz 32, 1527.
[1225] Ebu Dâvud, Cenâiz 52-54, 3197; Tirmizî, Cenaiz 37, 1023; Nesâî, Cenaiz 76; İbn Mâce, Cenâiz 25, 1505; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/267, 372.